Aksoy, ifadelerinde:"“Birkaç sosyal medya ve basın kuruluşunda, art niyetli kişi ya da grupların sosyal paylaşım ağlarında, insanları yanıltmak ve yönlendirmek amacıyla yapmış olduğu yalan ve içeriği yanlış haberlere konu olan kızıma ait şirket, hiçbir zaman şahsıma ait olmamıştır. Öncelikle altını çizerek bunu belirtmek istiyorum.
2013 yılından bu yana Bartın’dan bir ortakla birlikte faaliyetini sürdürmektedir. Bende bir dönem mesleğim gereği şirkette iş yeri hekimliği yaptım ve Milletvekilliği seçilmemle bu görevden ayrıldım. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından ruhsatlandırılmış 8 adet şirket içinden, Safranbolu ilçesinde faaliyet gösteren tek İş Sağlığı ve Güvenliği şirketi kızımın şirketidir ve şirketin İlimizde yapılan ihaleye katılması da gayet normaldir. Ben Meclisteki komisyon çalışmalarım esnasında kızım, kendisi ihaleye girmiştir.
Kendisi de; ‘İhalenin 1. ve 2. oturumunun da kameralar önünde yapıldığını, ilk teklif sonrasında kendilerine 15 dakika süre verildiğini, 2. Oturum esnasında asla kimsenin zarfının başından ayrılmadığını, tekliflerin 3 şirketin önünde açıklanarak okunduğunu,’
ifade etmiştir.
Bu durumdan anlaşılan şu ki; İhalenin ilk ve ikinci teklifleri, tamamen yasalara uygun kameralar önünde, adil ve şeffaf bir şekilde yapıldığı sabittir. İhalenin yapılacağı tarihten haberim dahi olmamıştır.
Üretilen bilgi kirliliğinin, örgütlü bir şekilde, kitleleri harekete geçirmek, kamu düzenini bozmak, yıpratma politikası izlemek ve zarar vermek amacıyla oluşturulduğunu düşünüyorum.
Bizler ilk defa 2018 seçimlerinde CHP’den Milletvekili çıkarmış olmanın ve 42 yıl sonra, 2019 yılında Safranbolu Belediyesini de almış olmanın haklı gururunu yaşarken, bunları hazmedemeyen mihrakların oluşturduğu iftira, yalan ve hakikate uyar vasfı olmayan bu haberlerin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır.” ifadelerini kullandı.
2013 yılından bu yana Bartın’dan bir ortakla birlikte faaliyetini sürdürmektedir. Bende bir dönem mesleğim gereği şirkette iş yeri hekimliği yaptım ve Milletvekilliği seçilmemle bu görevden ayrıldım. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından ruhsatlandırılmış 8 adet şirket içinden, Safranbolu ilçesinde faaliyet gösteren tek İş Sağlığı ve Güvenliği şirketi kızımın şirketidir ve şirketin İlimizde yapılan ihaleye katılması da gayet normaldir. Ben Meclisteki komisyon çalışmalarım esnasında kızım, kendisi ihaleye girmiştir.
Kendisi de; ‘İhalenin 1. ve 2. oturumunun da kameralar önünde yapıldığını, ilk teklif sonrasında kendilerine 15 dakika süre verildiğini, 2. Oturum esnasında asla kimsenin zarfının başından ayrılmadığını, tekliflerin 3 şirketin önünde açıklanarak okunduğunu,’
ifade etmiştir.
Bu durumdan anlaşılan şu ki; İhalenin ilk ve ikinci teklifleri, tamamen yasalara uygun kameralar önünde, adil ve şeffaf bir şekilde yapıldığı sabittir. İhalenin yapılacağı tarihten haberim dahi olmamıştır.
Üretilen bilgi kirliliğinin, örgütlü bir şekilde, kitleleri harekete geçirmek, kamu düzenini bozmak, yıpratma politikası izlemek ve zarar vermek amacıyla oluşturulduğunu düşünüyorum.
Bizler ilk defa 2018 seçimlerinde CHP’den Milletvekili çıkarmış olmanın ve 42 yıl sonra, 2019 yılında Safranbolu Belediyesini de almış olmanın haklı gururunu yaşarken, bunları hazmedemeyen mihrakların oluşturduğu iftira, yalan ve hakikate uyar vasfı olmayan bu haberlerin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır.” ifadelerini kullandı.