Esentepe Öğretmenevi'nde düzenlenen programda İlim Yayma Cemiyeti Karabük Şube Başkanı Cemal Aybakır konu ile ilgili bir konuşma yaptı. Aybakır, konuşmalarında şu ifadeleri kullandı:"Kadim bir medeniyetin mensubu olan bizler uzun bir gaflet uykusundan uyandığımızda maddi ve manevi bütün değerlemizin tarumar edildiği bir sabaha uyandık. Emperyalistler bizim din ve dünya tarlalarımızı hoyratça kullanıp ifsat etmişlerdi.Karabük Üniversitesi Kütüphane Daire başkanı ve eski İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Mustaf Cünük ise şu ifadeleri kullandı:Bundan yaklaşık yetmiş yıl kadar önce bir grup insan ‘’niyet hayır akıbet hayr olsun düşüncesi ile yola çıkarak yiğidin düştüğü yer olan eğitim alanından yeniden ayağa kalkışın öncüsü olmaya gayret etmişlerdir. O yiğit insanları rahmet ve minnetle anıyoruz.Onların çabaları bugün bizlere de ışık olmaktadır. İslam coğrafyasının bütün beldelerinde Müslümanlar aynı yıkımla karşı karşıya kalmışlardır. Bugün bu yıkım hala devam etmektedir. Bu gün bize düşen yeniden o anlayışa dönerek ülkemizi milletimizi ve genç nesillerimizi istikbalin gür sadâsı olarak hazırlamak olacaktır. Bu yolda bizlere dört temel kavram rehber olacaktır:Bunlarda ilki Niyettir. Bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zihnen ve kalben sağlam karar vermek olacaktır. Amellerin değeri onların dayandığı niyet olacaktır. Ortaya koyulan davranışın hangi amaca dönük yapıldığının zihinde ve gönüldeki karşılığını ne olduğunun bilinmesidir. Her işimizde iyi niyetle yola çıkılma kararlılığını gönlümüzde oluşturulması önem arz etmektedir.İkinci husus samimiyet ve içtenliktir. Kalbin sağa sola sapmadan riyakarlık ve ikiyüzlülüğe düşmeden gösterişe kaçmadan ameli yapabilme arzusudur. Samimiyet bizi hem mütevazi yapar ve hem de dinimize diyanetimize yapmaya çalıştığımız işlerdeki gayretimi artırır.Niyet ve samimiyetimizin başkaları tarafından test edilmesi pek mümkün değildir. Bu gerçekliği bilmek ancak kişinin kendisi tarafında sorgulanıp çek edilebilir. Zaten insanların niyet ve samimiyetini ölçmek başkalarına vazife değildir. Ancak insanlar sorgulayamadıkları bu alana tav olup böyle görüntü veren birtakım kimselerin ardına düşebilmekte ve sonuçta hüsrana uğramaktadırlar. Yakın geçmişte ülkemizde yaşanan aldanma tam da bu durumun sonucudur. Sorgulanması gereken alanı nazar-ı itibara almayıp öğrenilmesi mümkün olmayan niyet-samimiyet alanına tav olup kendini çocuklarını ailesini bir şarlatan güruhuna teslim etme bunun neticesidir.Bizler kalbimizin teslimiyeti ile Yaratan katında karşılık bulacağız. Bizler başkasının gönüllerinde olanı bilemeyiz. Onu şahsın kendisi bilir. Bir de Rabbimiz. Dolayısıyla kişi kalbindeki ile öncelikle karşılık bulur. Gönlünde olduğunu varsaydığımız şeylerle başkalarını aldatabilir. Ancak Allah’ı asla aldatamaz.’’ O gün ne malın bir faydası olur, ne de evlâdın. Yalnızca Allah'ın huzuruna kötülükten korunmuş bir kalple çıkanlar ( Şuara,88-89)Bir diğer aşama ise İstikamet kavramıdır. Varmak isteğimiz hedefi ve oraya varacak yolun işaretleridir. Biz o işaretlere uyarak varmak istediğimiz yere ulaşırız. Üstad Necip Fazıl’ın ifadesiyle;Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..Katedilecek yolun sahibi Allah’tır. Yolun işaretlerini belirlemekte O’na aittir. Yol ve yolun işaretlerini belirlemek kimsenin haddi olamaz. O yolunu kutlu Peygamberine(sav) öğretmiştir. Bize düşen medeniyet değerlerimizin yıkıma uğratıldığı nokta olan ilim alanını öğrenme alanını ayağa kaldırmaktır. Günde namazlarında beş vakit Fatiha suresi okuyarak Rabbine ‘’bizi sırat-ı müstakimine erdir ‘’ diye yakaran Müslüman başka yerlerde yol ve yol işaretçisi arayamaz. Müslümanın sorgulaması gereken alan burasıdır. Burası görünen alandır. Başkaları tarafından görülüp değerlendirilecek alandır. Peşine takıldıklarının görünür olan istikametini sorgulamayıp biz onların niyetine ve samimiyetine tav olduk diyerek mazeret beyan etmek anlamsızdır ve pişmanlıktır.Bir Müslüman olarak iyi niyetinizi sağlamlaştırıp onu samimiyet zırhı içine alıp Rabbinizden talep ettiğiniz istikamet üzere hareket etmeniz kul olarak size bize düşen asli sorumluluktur. Burada son olarak bir başka kavram devreye girecektir. O da Akıbet kavramıdır. Biz kendi sorumluluk alanımızın gereğini hakkıyla yaparak neticenin de hayır ile sonuçlanmasını Rabbimizden bekleyeceğiz. Hayatı dönüştürmek isteyecek Müslümanın stratejisi bu olacaktır. Aksi durumda kendisi nesli ve bütün İslam milleti için arzusu olan medeniyet değerlerinin yeniden inşası hayalden öte geçmeyecektir. Yeni aldanışlar devam edip gidecektir.Konuşmamı İnsanlığın öğretmeni Peygamber (as) ait bir hadis ile tamamlamak istiyorum.‘’Din samimiyettir (içten olmaktır. Biz (sahabe) karşı Ey Allah’ın Peygamberi ! diye sorduk. O bize şöyle cevap verdi: Allah’a karşı samimi olmaktır. Allah’ın kitabına karşı samimi olmaktır. O’nun kitabına karşı samimi olmaktır. Müslümanların önderlerine ve Müslüman halka karşı samimi olmaktır buyurdu.”
Genel
24 Şubat 2020 - 11:44
Güncelleme: 24 Şubat 2020 - 12:43
İlim Yayma Cemiyeti'nden "Bir Gencin Yolunuda Sen Aç " programı
İlim Yayma Cemiyeti, Karabük Üniversitesinde okuyan öğrencilere destek olmak amacıyla "Bir Gencin Yolunuda Sen Aç " programı düzenledi.
Genel
24 Şubat 2020 - 11:44
Güncelleme: 24 Şubat 2020 - 12:43
Çok güzel bir programdı.Ozellikle MUSTAFA Cünük Hocamızın konuşması her yönüyle muhteşemdi.Programin gerçekleşmesinde emeği geçen başta başkan Cemal Aybakir ve yönetim kurulunu tebrik ediyorum.Allah razı olsun..
Emeği geçenlerden Allah razı olsun.