Basın açıklamasında:Din Görevlilerimiz Sahipsiz Değil
"Din görevlileri toplumun önderi yol göstereni, peygamber mesleğinin varisleridir. Toplumda kardeşlik bilincinin oluşması, beraberliğimizin tesisi için gece gündüz demeden çalışan din görevlilerimize yönelik son zamanlarda ilimizde sosyal medya üzerinden yapılan saldırı ve hakaretler bizi derinden üzmekte ve kaygılandırmaktadır.
İlimiz Eskipazar İlçesine bağlı Hamamlı Köyü’nde din görevlisi olmaması dolayısıyla sosyal medyada ve basında din görevlilerine, il müftümüze ve Diyanet kurumumuza yönelik kastı aşan paylaşımlar ve yazılar paylaşılmıştır.
Konuyla ilgili Valiliğimiz gereken açıklamayı yapmış ve söz konusu köydeki imam kardeşimizin sözleşmeli olarak görev yaptığını ve Kocaeli Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürlüğü emrine kursiyer olarak geçici olarak görevlendirildiğini ve sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin esaslar uyarınca yerine vekil imam hatip verilemediği ifade edilmiştir.
Valilik tarafından açıklama yapılmasına rağmen bu içerikteki paylaşımlar maalesef çoğalarak devam etmiştir. Aslı astarı olmayan iddialarla din görevlisine saldırmak, sosyal medya üzerinden olmadık hakaretler etmek kabul edilebilir bir durum değildir.
Bazen din görevlileri üzerinden bazen kurumumuz üzerinden yapılan saldırılar ve yıpratma girişimleri maalesef maksadın üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu ortaya koymaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı ülkemize ve ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan güzide bir devlet kurumumuzdur.
Bu güzide kurumumuza ve onun çalışanlarına karşı saldırı dilini kullananları, iyi niyetten yoksun, ön yargılı insanlar olarak niteliyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, din görevlilerimizi itibarsızlaştırmayı bir yöntem olarak kullanmak hiçbir akıl ve vicdan tarafından kabul edilemez.
Bu zihniyet içlerinde besledikleri kin ve öfkenin dışa vurumu için her fırsatı değerlendiriyor.
Müslüman dünyasının adeta ümidi durumuna gelmiş olan başkanlığımızın çalışmalarını sekteye uğratmak, itibarsızlaştırmaya kalkmak dünden bu güne alışıla gelmiş bir saldırı sistemi haline getirilmiştir.
Birliğin dirliğimizden geldiğini, dirliğimizi bozguna uğratmaya çalışanlara da izin vermeyeceğimizi dün nasıl ki kararlı bir şekilde dile getirdiysek, bugün yine aynı kararlılıkla dile getirmeye devam edeceğiz.
Diyanet-Sen olarak hiç bir surette fitne ateşini hiç kimsenin yakmasına izin vermeyeceğiz.
Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmek için bizim bir ve bütün olmamız gerekir.
Biz her alanda büyümeyi, daha gelişmiş bir ülke olmayı hedeflerken, Diyanet (DİB) alanında çalışanlar olarak tek dille şunu söylüyoruz;
Hilelerle, tuzaklarla ülkenin altına bomba koyanlarla, ülkenin dinini, imanını çalmaya çalışanları aynı kefeye koyuyor ve kınıyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve din görevlilerine çamur at izi kalsın, diyenlerin çoğaldığı, şer için konuşanların günden güne arttığı bu günlerde, bilgi sahibi olmadan, fikir üretenlere inat, birliğimizin beraberliğimizi daha da güçlendirmeliyiz. Kurtuluş Savaşından, 15 Temmuz’a, Barış Pınarı Harekatına kadar din görevlileri olarak hep toplumun önünde olduk, toplumun yönlendireni olduk. Salalarımızla darbelerin kalkanı, dualarımızla Mehmetçiğimizin moral ve motivasyonu olduk. Hal böyleyken, asıl sorgulanması gereken din görevlilerinin aleyhine çıkan haber ve sosyal medya paylaşımlarının arkasındaki art niyettir.
Biz dün yapılan saldırılar karşısında bir olduk, diri olduk, iri olduk, bugün yapılan saldırılar karşısında aynı kararlılıkla bir olacağız, bütün olacağız, iri olacağız ve diri olacağız."İfadelerini kullandı.
"Din görevlileri toplumun önderi yol göstereni, peygamber mesleğinin varisleridir. Toplumda kardeşlik bilincinin oluşması, beraberliğimizin tesisi için gece gündüz demeden çalışan din görevlilerimize yönelik son zamanlarda ilimizde sosyal medya üzerinden yapılan saldırı ve hakaretler bizi derinden üzmekte ve kaygılandırmaktadır.
İlimiz Eskipazar İlçesine bağlı Hamamlı Köyü’nde din görevlisi olmaması dolayısıyla sosyal medyada ve basında din görevlilerine, il müftümüze ve Diyanet kurumumuza yönelik kastı aşan paylaşımlar ve yazılar paylaşılmıştır.
Konuyla ilgili Valiliğimiz gereken açıklamayı yapmış ve söz konusu köydeki imam kardeşimizin sözleşmeli olarak görev yaptığını ve Kocaeli Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürlüğü emrine kursiyer olarak geçici olarak görevlendirildiğini ve sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin esaslar uyarınca yerine vekil imam hatip verilemediği ifade edilmiştir.
Valilik tarafından açıklama yapılmasına rağmen bu içerikteki paylaşımlar maalesef çoğalarak devam etmiştir. Aslı astarı olmayan iddialarla din görevlisine saldırmak, sosyal medya üzerinden olmadık hakaretler etmek kabul edilebilir bir durum değildir.
Bazen din görevlileri üzerinden bazen kurumumuz üzerinden yapılan saldırılar ve yıpratma girişimleri maalesef maksadın üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu ortaya koymaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı ülkemize ve ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan güzide bir devlet kurumumuzdur.
Bu güzide kurumumuza ve onun çalışanlarına karşı saldırı dilini kullananları, iyi niyetten yoksun, ön yargılı insanlar olarak niteliyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, din görevlilerimizi itibarsızlaştırmayı bir yöntem olarak kullanmak hiçbir akıl ve vicdan tarafından kabul edilemez.
Bu zihniyet içlerinde besledikleri kin ve öfkenin dışa vurumu için her fırsatı değerlendiriyor.
Müslüman dünyasının adeta ümidi durumuna gelmiş olan başkanlığımızın çalışmalarını sekteye uğratmak, itibarsızlaştırmaya kalkmak dünden bu güne alışıla gelmiş bir saldırı sistemi haline getirilmiştir.
Birliğin dirliğimizden geldiğini, dirliğimizi bozguna uğratmaya çalışanlara da izin vermeyeceğimizi dün nasıl ki kararlı bir şekilde dile getirdiysek, bugün yine aynı kararlılıkla dile getirmeye devam edeceğiz.
Diyanet-Sen olarak hiç bir surette fitne ateşini hiç kimsenin yakmasına izin vermeyeceğiz.
Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmek için bizim bir ve bütün olmamız gerekir.
Biz her alanda büyümeyi, daha gelişmiş bir ülke olmayı hedeflerken, Diyanet (DİB) alanında çalışanlar olarak tek dille şunu söylüyoruz;
Hilelerle, tuzaklarla ülkenin altına bomba koyanlarla, ülkenin dinini, imanını çalmaya çalışanları aynı kefeye koyuyor ve kınıyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve din görevlilerine çamur at izi kalsın, diyenlerin çoğaldığı, şer için konuşanların günden güne arttığı bu günlerde, bilgi sahibi olmadan, fikir üretenlere inat, birliğimizin beraberliğimizi daha da güçlendirmeliyiz. Kurtuluş Savaşından, 15 Temmuz’a, Barış Pınarı Harekatına kadar din görevlileri olarak hep toplumun önünde olduk, toplumun yönlendireni olduk. Salalarımızla darbelerin kalkanı, dualarımızla Mehmetçiğimizin moral ve motivasyonu olduk. Hal böyleyken, asıl sorgulanması gereken din görevlilerinin aleyhine çıkan haber ve sosyal medya paylaşımlarının arkasındaki art niyettir.
Biz dün yapılan saldırılar karşısında bir olduk, diri olduk, iri olduk, bugün yapılan saldırılar karşısında aynı kararlılıkla bir olacağız, bütün olacağız, iri olacağız ve diri olacağız."İfadelerini kullandı.
Selamın aleyküm öncelikle cıkan haberlere kılıf uyduracagınıza cözüm bulmanızı tasfiye ederim insanlar sizlere derdini anlatamayacaksa o makamın koltuklarını lütfen boş yere meşgul etmeyin egerki bir makam mevki sahibi iseniz size gelen ne kadar kötü olursa olsun onu iyiye cevire bilmektir makan erbabı olmak Allah sizleri vatanına milletine sahip cıkan insanlardan eylesin kolay gelsin