Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de kamuda ve özel sektörde önemli görevlerde bulunanlar yaşadıkları tecrübeleri, genellikle emekli olduklarında gelecek nesillere aktarmak amacıyla yazılı hale getirirler.
Ben de kamu ve özel sektör olmak üzere otuz beş yıllık iş hayatımda gördüklerim, dinlediklerim ve araştırdıklarımdan aklımda yer edinenleri kaleme almaya ve sizler ile paylaşmaya karar verdim. İlk paylaşmak istediğim konu ise “AİLE ŞİRKETLERİ” (aile işletmeleri) oldu.
Şimdi sorabilirsiniz; aile şirketlerine ne olmuş da sizin gündeminizde yer edinmiş? Ben de size şunu söyleyebilirim, çalışma hayatım boyunca işim gereği karşılaştığım, tanışıp biraz samimiyet kurduğum ve çay kahve muhabbetleri yaptığım iş sahiplerinin gündeme getirdiği konuların başında, aile şirketlerinin (işletmelerinin) geleceği yer almaktaydı. Kendisinden sonra çocuklarının ve torunlarının bu işleri devam ettiremeyeceklerine dair kaygıları hayatlarının önemli sorunlarından biri haline geldiğini gördüm.
Bu durum bende merak uyandırdığı için aile şirketlerindeki (işletmelerindeki) gelecek kaygısının altında yatan temel sebeplere ilişkin araştırmalar yapmaya başladım. Bu konudaki akademik çalışmalar ise beni şu sonuca götürdü. Yazılanların hepsinin ortak görüşü her aile şirketinde farklı sorunları olduğu, ancak çözümsüz olmadığı idi. Yeter ki aile fertleri bu konunun çözümüne inansın ve çaba sarf etsin.
Gelelim benim bu konuya ilişkin düşüncelerime ve araştırmalarımın neticesine;
Aile şirketlerinin kurucuları; girişimci, çalışkan, cesur, fedakar dedeler veya babalardır. Zamanla işin içine kardeşler, oğullar, kızlar, damatlar, gelinler girer. İşler önceleri küçük çaplı olduğu halde zamanla faaliyet alanları genişler işin kapasitesi büyür. İşin büyümesiyle beraber idaresinde yavaş yavaş sıkıntılar baş göstermeye başlar. Önceleri bu sıkıntılar görmezden gelinir. Ancak artık fedakarlık dönemi bitmiş, aile fertleri arasında homurdanmalar başlamıştır. Eltiler, görümceler arası rekabet ve çatışma sesleri duyulmaya, devamında iletişim sorunları, tartışmalar ve birbirlerini suçlamalar ortaya çıkmaya başlamıştır. I Konuya ilişkin gerekli önlemlerin alınmaması ve çözümler üretilmemesi halinde ise aile içi küskünlükler baş gösterecek, aile şirketinin sıkıntılı günleri ve dağılma sürecinine dair tehlike çanların çalınmaya başlayacaktır.
İçinizi karartan bu senaryo oldukça hayatın içerisinden olup hep yaşanan olaylardır.
Ancak bu yaşanan krizler çözümsüz değildir. Aile şirketleri bu sorunları küçümsemeyip en başta önlemler alarak yola devam ettiklerinde bu krizleri daha kolay aştıkları gözlemlenmiştir. İşte bu yazı dizimizde aile şirketlerinde yaşanan sorunların ayrıntıları nelerdir, bu sorunlara çözüm önerileri var mıdır, aile şirketleri kurumsallaşabilir mi gibi sorulara cevaplar arayacağız.
Hayırlı uğurlu olsun. Yazmaya başlamak sorumluluk ister. Allah kolaylık versin. Yolun açık olsun.
Abi güzel bir yazı kaleme almışsın tebrikler.
Yılların tecrübelerini kaleme alıp aktarmak güzel. Elinize emeğinize sağlık Cemal Abi.
Bilmece gibi ama devamını merakla beklediğimiz bir alana yelken açan roman gibi bir yazı dizisi olacak gibi.Haydi bakalım bekliyoruz.
Merakla yazılarınızı takip ediyor olacağım. Bulunduğunuz ortama kattığınız gibi bu haber sitesine de değer katacağınızdan eminim. Başarılar.
Karabük Ana haber yazar kadrosu ile Karabük un en entelektüel haber sitesi olma yolunda hızla ilerliyor. Tebrikler cemal abi
Üstad hoş geldin. güzel ve faydalı yazılarına başlaman hayırlı oldu inşallah. aslında çoğu insanın merak ettiği ve bilmesi gereken bilgiler. çok teşekkür ederiz.
Hoşgeldin üstadım,35 yıllık mesleki birikimin, yaşanmışlıklarınla çok güzel yazılar ortaya çıkacağına şüphemiz yok.. Tebrikler