İdrak; Akıl erdirme, anlama yeteneği, kavrayış kabiliyeti anlamlarına gelir. Acz ise; güç yetirememek, yeterli olamamak, zayıf olmak demektir. İnsanın acizliğinin farkına varması, muhtaçlığını anlaması, gücünün de, bilgisinin de, anlamasının da, hülasa neyi varsa hepsinin eksik, zayıf, sınırlı ve sonlu olduğunu fark etmesi, yani kendini bilmesi gerçek “idrak”dir ki insanı erdemli kılar.
“Kendini bilen Rabbini bilir”. İnsanın yüceliği buradan gelir. Sınırlarını, zaaflarını bilen insan, kusursuz olmadığının, övünülecek bir yanının bulunmadığının, buna rağmen başkalarında kusur aramaktan geri durmadığının farkına varır. İnsanın içinde sürekli kusursuzu aramaya bir özlem vardır. Aldığı nefesi bile geri vermek zorunda olduğunun ancak bunun bile elinde olmadığının, elinde olan hiçbir şeyin de kendine ait olmadığının farkına vardığında insanda tevazu denilen erdem oluşur. Yunus Emre: “Bir avuç toprak, biraz da suyum ben. Neyimle övüneyim, işte buyum ben.” Derken bu gerçeği ifade etmiştir.
İnsan, fani ömrünün seyrini bilmesine rağmen çok cahil, bir o kadar da gafil olabilmektedir. Ancak kusurlu yanlarını görüp onarma çabasıyla yaşarsa kusursuz olan cennete layık hale gelebilir. Hayattan aldığımız hasar ve yaralar bizim kemâle erme yolculuğumuzdaki seyrimizi olumlu etkiliyorsa hayra vesiledir. Kusur kulluğun eğri çizgileridir. İtidal üzere yaşamak, orta yolu takip etmek, olaylara güzel bir nazarla bakabilmek bu yolculukta çok önemlidir. Hayat, küçük parçaları yerine yerleştirme ve bütünü oluşturma çabasıdır. Parçaya değil bütüne bakılırsa anlamı görmek mümkün olur. Yapboz parçaları tek başına her zaman bir anlam ifade etmeyebilir. Küçük parçalar bütünün habercisidir. Anlam ve güzellik bütünde gizlidir. Hayatımızın bir kesitinde yaşadığımız olumsuz bir olay bütünde bize ders veren, bizi eğiten ve olgunlaştıran bir ikram olabilir. Kusuru kişiyi Rabbine yöneltiyorsa o kişi kusuru ile güzeldir ve Allah ona o kusurdan kurtulmayı nasip eder. Kişiye kendisindeki acziyeti fark ettiren hayatın içindeki eksiklik, musibet, hastalık veya uyumsuzluk gibi görülen durumlar belki bizleri hakiki güzelliğe götürüyordur. Hayatta yaşanan ancak elinde olmayan şeylerde hayır aramak ve hayra vesile görmek kulu hem rahatlatır hem de ecrini artırır. Hayatın içinde var olan ölüm, gündüzün sonunda gelen gece, kıştan sonra beliren yaz, hep güzel olanın döngüsüdür. Zira, güzelin güzelliğini arttıran, çirkinin çirkinliğidir. Gündüzü aydınlık kılan gecenin karanlığıdır. Her şey zıddıyla var olur. Düz bir çizgiden fazla mana çıkmaz. Onun değişken şekilleri anlam ifade eder. Tekdüzelik insan ruhunda heyecan uyandırmaz. Biz bazen yaşadığımız hayatın düz bir çizgi gibi hep güzelliklerle dolu olmasını isteriz. Ama EKG'de kalp ritminin kağıt üzerine oluşturduğu zikzak görüntülerinin yaşam belirtisi olduğu gibi, inişler çıkışlar, sürçmeler, düşmeler de yaşamın cilveleridir. Öyle ki ritimdeki çizgi düzleştiğinde insanın ölüme yürüdüğü düşünülür. Hayat kusursuz olmak değil, kusurlu yönlerimizle mücadele etmektir. “İnsan-ı Kamil” olma arzu ve gayretidir. Açılan yaralarımıza şifa verecek bir kulluğa iltica etmek yani “cihad-ı ekber” diye ifade edilen kendi nefsimizle mücadele etmektir.
Hayatın içinde yaşanılan bu tökezlemeler insan olma yolculuğumuz için kıymetli adımlardır. Her ne kadar ilk etapta yaşadığımızda moralimiz bozulsa da, uzun vadede bizi zenginleştiren değerli hazineler, kendimizi onarmamıza yarayan, kusurdaki güzelliklerdir. Yeter ki eksik yanlarımızı görerek, kendimizi rehabilite etmesini bilelim. Yoksa kırıklıklarımız, yaralarımız ve yalpalamalarımız olmasa nasıl olgunlaşacağız? Efendimiz(sav)bu konu ile ilgili bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur: "Mümin taze ekin gibidir. Olgunlaşıncaya kadar rüzgâr onu eğip büker; bazen yere yatırır, bazen de doğrultur (ama o kırılmaz)..." ”(Müslim, Sıfâtü"l-münâfikîn, 59) Kul olmanın şartının defaatle elekten geçme olduğunu yaşadığımız hadiselerin diliyle okuyabiliyoruz. Bir Müslüman, aldığı hasar ve yaralarla bir takım sıkıntılar, çileler çekebilir. Yine hayatın içinde bir takım sınanmalar yaşayabilir. Ama ânın geçiciliğinin farkında olarak gelen misafirin bize ikram ettiklerine odaklanabilmek önemlidir.
İnsan yaratılış itibari ile âciz ve fakirdir. Bu nihayetsiz acizlik ve fakirlik boşluğunu ancak nihayetsiz bir kudret ve zenginlik doldurabilir ki, bu sıfatlar ise ancak Allah’a mahsustur. Öyle ise insan benlik ve gurur davasını bırakıp, nihayetsiz âciz ve fakir olduğunu bilmeli, kudreti sonsuz olan Allah’a sığınmalı ve O’na iltica etmelidir. Zaten ibadetin esası da budur.
Bediüzzaman hz. konuyu çok veciz şekilde özetleyiverir; Allah, insanı bu dünyaya ibadet ve kulluk için göndermiştir. Yoksa benlik ve gurur yapsın, “ben şunu yaptım, ben şöyleyim, ben böyleyim” diyerek kendini sena etmek için yaratmamıştır. İnsanın Allah’a yaklaşmasına ve O’nu razı etmesine en büyük vesile, nihayetsiz acizliği ve fakirliğidir. İnsan bu nihayetsiz acizliği ile nihayetsiz kudrete kendini rapteder (bağlar), yine nihayetsiz fakrı ile de nihayetsiz zenginlik ile irtibat kurar. O zaman o nihayetsiz kudret ve gına (zenginlik) insanın nihayetsiz acizlik ve fakirliğine tam bir merhem olur. Nasıl ki, bebeğin acizliği ve zayıflığı anne ve babasını ona hizmetçi yapıyorsa, aynı şekilde insan da nihayetsiz acizliği ve fakirliği ile Allah’ın nihayetsiz kudret ve zenginliğini kendine cezbeder ve O’nun nazarında nazlı bir bebek gibi olur. İşte insan kibir ve benlik davasını bırakıp, nihayetsiz aciz ve fakir olduğunu bilirse, her şey ona itaatkâr olur, her şey ona ihsan edilir.
Asır dehşetli, şartlar çok ağır, insanların ekserisi küfre yem oluyor. Acz ve fakrın şiddeti ihsanın da şiddetli olmasına vesile oluyor. Yani insan Allah’a karşı ne kadar aczini ve fakrını idrak ediyorsa, tecelli ve ihsan da o nisbette oluyor.
VE, Hz. Ebubekir r.a. buyurur; “el-aczu ani'l idrâki, idrâkun” yani, "idrâkteki acziyet, asıl idrâktir", ve yani, İdrakin aczini idrak idrakin ta kendisidir.
Yazınızı çok beğendim inşAllah hepimize yazdığımız kadar hal edebilmek de nasip olsun. Sevgili Resul’ümüzün *Nefsini bilen Rabbini bilir* hadisini yaşamak ile nefsin kötü huylarını görmek ve Tevhid ile onu mutmain etme yolunda Rabbimizin , Resulümüzün ve Evliya Sultanlarımızın yardımları çok değerli. Ancak Tevhid ile acziyetimizi öğretiyorlar ve nefs perdeleri kalktıkça yeni idrakler açılıyormuş. Hamdolsun
Çok harika anlattınız Allah razı olsun
Allah razı olsun hocam. Acziyetimizi idrak edenlerden oluruz inşaallah.
Allah razı olsun hocam.
Kaleminize kuvvet.Rabbim hayırda daim etsin.
AMİN. ALLAH RAZI OLSUN. CÜMLEMİZİN CUMASI MÜBAREK OLUR İNŞALLAH.
AMİN. ALLAH RAZI OLSUN. CÜMLEMİZİN CUMASI MÜBAREK OLUR İNŞALLAH.
ALLAH CC RAZI OLSUN İNŞALLAH DEGERLİ HOCAM CUMANIN FEYZ VE BEREKETİ CÜMLEMİZİN ÜZERİNE OLSUN İNŞAALLAH
Allah razı olsun hayırlı cumalar abi
Nesri. küfre harama yem ettik,günahımız çok.Cumanız mübarek olsun.
Rabbim, Sen Bizi Hayra anahtar, Şerre kilit eyle. Cuma nızı tebrik ederim. Allah'a emanet olun. Selamlar...
Yazılarınızın devamı için Rabbim sağlık sıhhat gönül huzuru vermesi temennisiyle selam ve dua ile hayırlı cumalar hocam.
Maşaallah hocam 95 baslik altinda yazdığınız zamanın mana iklimini yansıtan,gönül dünyamıza ışık tutan,düşündüren,hatırlatan,ikaz ederek düzeltmeye yön vermeye çalışan yazılarınızı okuyarak idrak etme fırsatı buluyorum. 250 sayfaya yaklaşan önemli bir kaynak kitabı olarak memnuniyet ile dosyalamaya çalışıyorum
"Siz niyetinizi Allah için güzel yapın.Her işiniz güzel olur…Kulun güzel niyetini Allah bilsin yeter…" Gavs-ı Sani (k.s) Cumanın feyzi bereketi üzerinize olsun hocam
Allah(cc) bizleri doğruyu,yanlışı İdrak edebilen kullardan eylesin.. Cumanız mübarek dualarınız kabul olsun..
-Kalp ki ; Allah'ı tanıyandır. -Dil ki ; Allah'ı zikredendir. -Kul ki ; Allah'a ibadet edendir. "Allah'ın güzel kuluna Allah'ın selamıyla".. Hayırlı Cumalar.
Cumanın hayrı ve bereketi üzerinize olsun öğretmenim. Allahım idrakimizi artırsın inşallah. Kaleminize sağlık
Beden ölür, çürür, cana bakın siz. Kim, kiminle yürür, ona bakın siz. Bırakın dönsün dönme dolaplar. Haktan, hakikaktan yana bakın siz. Cumanız mübarek olsun. Hayırlı, Sağlıklı, Huzurlu ve Bereketli günleriniz olsun inşallah
ALLAH RAZI OLSUN HOCAM HAYİRLİ CUMALAR
Allah razı olsun sevgili kardeşim
Allah razı olsun. Allah bizlere ve tüm insanlara aczini idrak edebilmeyi nasip eylesin. Veya en azından aczini idrak edip Rabbimize gerçek anlamda kul olabilenlerin hürmetine bizlerede onlarla olabilmeyi nasip eylesin.
Allah razı olsun hocam güzel Adı üstünde nasihstlarınız idrakımıza vesile olsun Allah size ve sevdiklerinize kıyamet yüzü göstermesin Allah ahirette sizin ve sevdiklerinizin yüzünü ak ve pak eylesin dünya hayatında hiç bir zaman gam çektirmesin inşallah
Allah razı olsun hocam.
Allah CC razı olsun. Allah CC hayırlara vesile kılsın.
Eline sağlık hocam
Allah razi olsun.Hoca çok güzel yazı,insanı degerli kılan aczini ve idrakini bilendir.
Allah razi olsun.Hoca çok güzel yazı,insanı degerli kılan aczini ve idrakini bilendir.
Allah razı olsun değerli hocam. müstefid oluyoruz.
Rabbim, Sen varken aciz kulunu aciz kullarına muhtaç eyleme. Amin.
Hep uyarıcı güzel yazılarınızla bize ders veriyorsunuz hocam. Allah sizden razı olsun.
Çok anlamlı, çok ders verici ve insanı kendine getirici bir yazı. Kaleminize kuvvet.