Bizleri bir Ramazan ayına daha kavuşturan Yüce Rabbimize hamdolsun. Ramazan ayının atmosferine uygun düşen ancak anlam dünyamızda uzak düştüğümüz “Rabbânîlik” ve “Rahmânîlik” kavramlarını hiç değilse bu Ramazan’dan başlayarak hayatımıza yansıtmaya, yaşantımızın gündemine almaya ihtiyacımız var. Böylece Ramazan’ın rahmet ve mağfiretinden daha fazla istifade imkanına da kavuşmuş oluruz. Rabbanileşmek; Rabbe aidiyet ve mensubiyet, Rahmanileşmek ise şefkat ve merhamet sahibi olup lütufta bulunmak anlamlarına geliyor.
“Allah adamlığı” veya “Allah erliği” demek olan Rabbânilik Âli imran sûresi 79. Ayetinde “Allah’ın, kendisine Kitabı, hikmeti ve peygamberliği verdiği insanlar, … (insanlara şöyle öğüt verirler:) “Öğretmekte ve derinlemesine incelemekte olduğunuz Kitap uyarınca rabbânîler (Allah’ın istediği örnek ve dindar kullar) olun.”
Peygamberlerin hepsi, insanları yalnızca Allah’a kulluğa davet için gönderilmişler ve “Allah’a kulluk edin; sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur” mesajını tekrarlamışlardır. Ayette geçen اَلرَّبَّانِيُّ (rabbani) kelimesi Rabbe mensup, ilim ve ameli tam, ilmiyle amel eden, Allah’ın dinine sımsıkı sarılan kişi anlamına gelir. Nitekim dilimizde kendini Allah’ı tanımaya ve O’na itaate adamış kişiye bu manada “Allah adamı” denilmektedir. Bu keyfiyeti kazanmanın yolu Allah’ın kitabını okumak, okutmak ve manalarını inceleyip anlayarak gereğini yerine getirmekten geçer. Elde edilen ilmin öncelikle sahibine fayda sağlaması esastır. Allah Resulü (sav.): “Fayda vermeyen ilimden, ürpermeyen kalpten, kabul olmayan duadan Allah’a sığınırım” buyurmuştur. (Müslim, Zikir 73)
Hz. Ali (r.a.) şöyle der: “İki tip insan beni çok endişelendirir. Bunlar, hayasız âlim ile cahil âbid’dir. Birincisi hayâsız davranışlarıyla insanları ilimden soğuturken, cahil abid ise zahidane yaşayışıyla insanları bilgisizliğe teşvik etmiş olur.”
Rabbânî âlim; ilmi kendisine yarar sağlayan, nefsini dünya ziynetinden, mal ve evlat fitnesinden ve şehvet hırsından koruyabilen kimse demektir. Bunun aksi ise ilmi kendisine fayda sağlamayan, bilgi hamalı alimdir ki, Allah Resulü böylelerinin en çok azaba uğrayacaklar olacağını bildirmiştir.
Rabbânîlik; Rabbe intisab etmektir. Mensubiyet ve aidiyetini Rabbe bağlamaktır. Âlemlerin Rabbini bilmek, birlemek ve Onunla birlikte olmaktır. Hayatın yörüngesine Rıza-i Bari’yi koymaktır. Rağbetin, itibarın, yönelişin sadece O’na olmasıdır. O’nun denetim ve gözetimini her an iliklerine kadar hissetmektir. Rabbin lütfu, koruması ve hıfz-u himayesi altında güvenli bir dünyaya yönelmektir.
Enaniyet, acziyet ve tutkuları aşmanın adresi Rabbânîleşmektir. Rabbânîleşmeden dünyevileşmeyi, bireyselleşmeyi ve bencilleşmeyi önleyemeyiz. İnsan Rabbanileştikçe istikamet ve istikrar kazanır. Rabbânîlik ve rahmânîlik zorlu ama zorunlu sınavımızdır. Rabbani olmak beşeriyetten soyutlanmak değil, şeytani, şehvani duygu, arzu ve baskıları dizginlemek, vahyin disiplinine tabi olmaktır. Rabbin “Dur” dediği yerde durmak, “Ol” dediği gibi olmak, “Öl” dediği şekilde ölebilmektir. Allah’ın ruhu ile ruhlanmak, boyası ile boyanmak, gücü ile güçlenmektir.
Bugün öncelikle biz Müslümanların rabbani bir terbiyeye, bakış açısına, düşünce dünyasına ihtiyacımız var. Allah adaleti öne çıkarırken biz sadece kalkınmayı önceleyemeyiz. Allah ahlakı önemserken biz sadece kazanmayı hedefleyemeyiz. Allah takvayı önerirken biz sadece başarıya odaklanamayız. Böyle olmamız bizim rabbani olmanın ne kadar uzağında olduğumuzu gösterir.
Hiç olmazsa bu Ramazan’da siyasete, ekonomiye, eğitime, müziğe, spora, düşünceye rabbani bir format atabilmeliyiz. Her şeyi haram-helal süzgecinden geçirerek meşruiyetimizi tescil etmeliyiz. Rabbani şahsiyetler, rabbani aileler, rabbani toplumlar inşa etmenin kaçınılmaz bir görev olduğunun farkına varmalıyız. Allah’ın bizden istediği kulluğun gereği budur. Rabbimiz bizden hayatı Rabbani kriterlerle kurmamızı, yaşam biçimimizi rabbani standartlarda oluşturmamızı, rabbani ve rahmani bir duruş sahibi olmamızı istiyor. Rabbani aydınlarımız, âlimlerimiz, hocalarımız, akademisyenlerimiz, kanaat önderlerimiz bu sorumluluğu oluşturup taşıyabilmenin gönüllü talipleri ve yeni bir dünyanın bunlarla mümkün olduğuna insanları ikna edebilmenin derdinde örnek ve önderler olmalıdır.
Bilgide derya olmak, düşüncede derinleşmek, kültürde donanım, ekonomide büyümek, siyasette baş döndürücü güce ulaşmak dünya ve ahiret saadetini elde etmeye yetmiyor. Tâ ki “Rabbaniler olun” emri hayatımıza hâkim olana kadar. Rabbani anneler, tüccarlar, siyasetçiler, rabbani bilginler, amirler, askerler hayatta söz sahibi oluncaya, Her şeye Allah’ın adı ile başlayan ve her şeyi Allah’ın adıyla okuyan ve algılayanlar hayatı ele alıncaya kadar.
Bu Ramazan, Rabbani ve rahmani keyfiyeti kazanmak için nefsimizde karar alma ve büyük bir azimle yönümüzü o istikamete çevirme günlerimiz olsun. Bilelim ve unutmayalım ki, Rabbimiz bu niyetle karar alanların, arzulu ve azimli olanların yâr ve yardımcısı olacaktır.
Her Ramazan,dünyayı sessize almak demektir. Dünya sevgisini,mevki,mal,şöhret gibi tutkulara dur demektir. Özelde bir senenin,genelde tüm ömrümüzün hesaba çekilmesidir. Bunu anlayabilen Müslümana ne mutlu..Hayırlı Ramazanlar.
Hocam allah ilmini bilgini daim ve ilminden cümlemizin istifa edebilmemizi nasip etsin hayırlı cumalarınız olsun zamanı şerifiniz mübarek olsun inşallah
Eyvallah Mustafa Hocam. Amenna ve saddakna. Amiiin inşallah. Allah Razı olsun. Ramazanımız ve Cumamız bizlere ve İslam alemine hayırlar getirsin ve zulumlerin bitmesine vesile olsun inşallah. Allah'a emanet olun
ALLAH RAZI OLSUN KIYMETLİ HOCAM.HAYIRLI CUMALAR,HAYIRLI RAMAZANLAR.
Hiç olmazsa bu Ramazan’da siyasete, ekonomiye, eğitime, müziğe, spora, düşünceye rabbani bir format atabilmeliyiz. Her şeyi haram-helal süzgecinden geçirerek meşruiyetimizi tescil etmeliyiz.
Rabbimiz bizden hayatı Rabbani kriterlerle kurmamızı, yaşam biçimimizi rabbani standartlarda oluşturmamızı, rabbani ve rahmani bir duruş sahibi olmamızı istiyor
Kaleminize sağlık değerli hocam. Bunlar çok önemli konular. Gerçekten de düşünce dünyamızdan uzak kalmış kayıplarımız. Ramazanımız bunları idrakimize vesile olur inşallah.