İşine, bir şeye gereken ilgiyi göstermemek, önem vermemek, savsaklamak anlamına gelen “ihmal” ölüm sebebidir. Zira, İhmal edilen her şey ölür. Ertelenen şey ertelendikçe sahibinden uzaklaşır. Söylenmesi gerekip de söylenmeyen sözler kalpte yük olur. Yürünmeyen yol birikir. Her şey yerinde ve zamanında olursa güzeldir. Güzel şeyleri elde etmek zaman alır ama ihmal edilirse zaman güzel şeyleri elimizden alır. İhmal edilen şeyleri geçen zaman alıp götürünce insana hüsran ve vicdan azabı kalır.
Huzur arıyoruz lakin o ne yerde ne de göktedir. Belki de aradığımız huzur ihmal ettiğimiz şeylerdedir. “Namazını ihmal eden, derdine, huzursuzluğuna başka sebep aramasın.” Huzura durmadan huzur bulunmaz. Hz. Ali’nin r.a. ifadesi ile “Uğruna savaştığımız değerleri ihmal ederek savaşmanın hiçbir anlamı yoktur.”
İnsan olarak hayatın ertelenmeyecek kadar kısa, vazifelerimizin ve sevdiklerimizin ihmal edilmeyecek kadar değerli olduğunu unutmamalıyız. Yaşamın keşmekeşi, meşguliyetin karmaşası, gündelik işlerin koşuşturması içinde sona doğru koşup giderken esas görevlerimizi ihmal ettiğimizin farkında bile olmuyoruz.
Hayat imtihanımızın en riskli boyutu ihmallerimizdir. Özellikle imanın gerektirdiği hassasiyeti ihmal ettiğimizde dünya gailesine kurban gittiğimizin farkına bile varamıyoruz. İhmal ihmali getiriyor, böylece tükenişimizi kendimiz hazırlıyoruz.
Allah ihmal etmiyor, imtihan ediyor. İhmaller insanın etkinliğini, hassasiyetini, örnek olma keyfiyetini alıp götürüyor. Vurdumduymaz ve umursamaz tutumlar direniş ruhunu, mücadele azmini, sorgulama bilincini tüketiyor. İhmal başlangıçta insani bir kusur olarak hayatımıza giriyor. Önü alınmazsa karaktere ve sonra da yaşam biçimine dönüşüyor.
Bugünün ihmali yarının iflası ve tükenişi demektir. Kişisel ihmaller zaman içinde toplumsal ihmaller, kitlesel umursamazlıklar olarak karşımıza çıkıyor. Böylece kardeşlik ve dayanışma ruhu kayboluyor. Peygamberimizin “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücudun azaları gibidir. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar” uyarısına rağmen zulüm gören, katledilen Müslüman kardeşlerimize karşı duasızlık, duyarsızlık, umursamazlık, ilgisizlik toplumsal hastalık olarak başımıza gelecek büyük belalara davetiye çıkarıyor
Bugün belki inancımızı, değerlerimizi, kutsallarımızı, görevlerimizi inkâr etmiyoruz. Fakat bilinçli ya da bilinçsiz ihmalimiz, gevşeme ve geçiştirme alışkanlığımız onları bizden uzaklaştırıyor ve yok olmalarına neden oluyor. Öncelikle kendimizi ihmal ettiğimizin, buna bağlı olarak İdeallerimizi umursamadığımızın, iddialarımızı unuttuğumuzun, irademizin zayıflamasına kendimizin sebep olduğumuzun farkına varmalıyız.
Günümüzde ümmetin maruz kaldığı bu musibetin, bu zilletin hangi kusurumuzdan, hangi ihmalimizden kaynaklandığını görebilmemiz gerekiyor. Kardeşliği, birlikteliği, “içtihad”ı (elden gelen gayreti göstermek) ve “cihad”ı (Allah’ın dini ile Allah’ın kulları arasındaki engelleri kaldırma için gösterilen çaba) ihmal edeli, sefaletten, esaretten ve sömürülmekten kurtulamadık. Dünyevi ihtiras, intikam, ihtişam ve iktidar kavgası bizi ihlastan kopardı. Kolektif ruhumuz, birliktelik şuurumuz yok oldu. Bireyselleştik, yalnızlaştık, yabancılaştık ve birbirimizden uzaklaştık. Tefekkürü, tezekkürü ihmal ettikçe duyarsızlaştık, değersizleştik ve dünyevileştik.
Kulluk zeminimizi, kardeşlik ortamlarımızı kemiren en sinsi virüs ihmalkârlıklarımızdır. Allah´ın selamını bile birbirimizden esirger hale geldik. Hedef kitlemizden ilgiyi, sevgiyi, saygıyı, değer vermeyi ihmal ettiğimiz için onlara dokunamıyoruz. Özelimizi çok fazla önemsediğimiz için ötekileri ihmal ediyoruz. Neslin ıslahı boynumuzun borcu iken ihmalinin vebalini taşıyoruz. “Şehri imar ederken nesli ihya (diriltmek) etmeyi ihmal ederseniz, ihmâl ettiğiniz nesil imar ettiğiniz şehri İmha (tahrip) eder.” Hakikati ortada iken ihmal alışkanlığımızı bırakamıyoruz.
Fırsatların kazası olmadığından ihmallerimiz onları yok ediyor. Bir başka gün telafi ederiz alışkanlığımız ânı değerlendirme imkanımızı elimizden alıyor. İman sürekli teyakkuz halinde olmayı gerektiriyor. İmanın gerekliliklerini ihmal etmek net bir ifade ile Allah´ı ihmal etmek anlamına geliyor. Zikirsiz, şükürsüz, sabırsız, tevekkülsüz, duasız, secdesiz, kanaatsiz Allah´a yol alınamayacağını bilmemiz gerekiyor. Kur´an´ı mehcur (terk edilmiş) bıraktığımızın farkında bile değiliz. Günün 1440 dakikasından sadece 10 dakikasını Allah´ın kitabını okumaya ve anlamaya, 15 dakikasını Rabbin huzuruna çıkmaya ayıramıyorsak hangi mazeretimiz bu kabahatimizi örtebilir?
İslami yaşantıyı ihmal ettik izzetimizi kaybettik. Adaleti ihmal ettik zulmün ömrünü uzattık. Ahlakı ihmal ettik bireysel ve toplumsal çürümenin, yozlaşmanın önünü açtık. Aileyi ihmal ettik mutluluğumuzdan olduk. İbadetleri ihmal ettik huzura hasret kaldık…
Her şeye rağmen ihmalimizden dönersek, tembelliğimize tevbe edersek, sorumsuzluğu takva (günahtan kaçma) ile telafi edebilirsek devran bizden yana dönmek, dere bizden yana akmak, rüzgar bizden yana esmek istiyor. Rabbani yardım bizi iteklemek için bahane arıyor. Rabbani mesajlar hep bunu müjdeliyor.
Unutmayalım; ihmal öldürüyor. Peygamberimizin, bayramlarda mezarlıkların da ziyaret edilmesini tavsiye etmesi, sevincin en şiddet kazandığı anda bile ölümü hatırda tutmayı ihmal etmeyin anlamına geldiği halde maalesef her alanda ihmallerimizin kurbanı oluyoruz.
Güzel şeyleri elde etmek zaman alır ama ihmal edilirse zaman güzel şeyleri elimizden alır Rabbım her zaman güzel şeyler ile meşgul eylesin. Amin (Teşekkürler abim)
Gönlüne ve kalemine sağlık değerli kardeşim. Rabbim rızasına uygun güzel hizmetlere vesile kılsın.
İhmal edenlerden ve edilenlerden olmayız inşallah Cumanız mübarek olsun
Hayırlı cumalar güzel kardeşim
Değerli hocam yazıyı okudum Tek kelimeyle mükemmel.. Allah razı olsun kaleminize zekanıza sağlık...
AMİN. ALLAH RAZI OLSUN. CÜMLEMİZİN CUMASI MÜBAREK OLUR İNŞALLAH.
Allah razı olsun değerli kardeşim. Rabbim ilmini kalemini ziyade eylesin. Mevlam Allah Rasülünün Aleyhisselam ın sancağı altında buluşmayı nasîb eylesin.
Teşekkür ederim hocam hayırlı cumalar Allah razı olsun
ALLAH RAZI OLSUN HAYIRLI CUMALAR
Eyvallah Mustafa Hocam. Allah Razı olsun inşallah. Cumamız bizlere ve İslam alemine hayırlar getirsin inşallah
Hocam çok güzel konulara değinmiş ve belkide birçok kişinin ihmal ettiği konuları gündeme getirmisiniz. Allah razı olsun. Hayırlı cumalar hayırlı isler
Sizlerinde Cumanız mübarek olsun Hayırlı, Sağlıklı, Huzurlu ve bol Bereketli günleriniz olsun inşallah
Cumanın hayrı ve bereketi üzerimize olsun öğretmenim
Hayırlı cumalarınız olsun hocam Elınıze ve yüreğinize sağlık her harfınde ayrı anlam taşıyan ve bızım hallerımızı anlatan çok güzel bir yazı olmuş Allah razı olsun sizden
Allah razı olsun hocam.
Allah razı olsun abi
Güzel yazınız için teşekkürler Kaleminize sağlık
Kaleminize sağlık...
Tek kelime ile mükemmel. Her cümlesi bizi anlatıyor.
“Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücudun azaları gibidir. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar” hadisi bu gün maalesef unutuldu hocam.
İslami yaşantıyı ihmal ettik izzetimizi kaybettik. Adaleti ihmal ettik zulmün ömrünü uzattık. Ahlakı ihmal ettik bireysel ve toplumsal çürümenin, yozlaşmanın önünü açtık. Aileyi ihmal ettik mutluluğumuzdan olduk. İbadetleri ihmal ettik huzura hasret kaldık…
Gerçekten çok ihmalci bir toplumuz. Bu yüzden neleri kaybediyoruz farkında bile değiliz.