Disiplin; Bireylerin yaşamış oldukları topluma, mensup oldukları dine ve onun getirdiği ahlaki değer ve kurallara düşünce ve davranış olarak uyum sağlamakta göstermeleri gereken hassasiyettir, sorumlu davranmaktır. İyi davranışlara özenmek, kötü davranışlara karşı tavır takınmaktır. Disiplinli olmanın zıddı dağınıklıktır. Dağınıklık; düzensizlik, tertipsizlik, derbederlik ve perişanlık anlamlarına gelir.
İslam disiplin dinidir. Boşluğa, boş vermişliğe, başıboşluğa onay vermez. Müslüman’ın özelliği; kulluktaki disiplini, düzeni, dürüstlüğü, dikkatli ve duyarlı olmasıdır. Dağınık insanlar hem çevreleri hem de kendileri ile sürekli sorun yaşarlar. Huzursuzluk, güvensizlik, moralsizlik ve mecalsizlik dağınık ruh halinin belirtileridir. Stresler, gerilimler, endişeler ruhsal dağınıklığın göstergeleridir. Dağınık insan kolay dağıtır, kolay parçalanır, kolay kırar, kolay kırılır. Dağınıklık insana beceriksizlik ve başarısızlık olarak döner.
Ümmetin dağınıklığından dert yanarken önce kendi iç dünyamızın darmadağınıklığından işe başlamamız gerekiyor. Zihinsel dağınıklığımızı gidermeden, vesvese, evham, korku ve kuşkulardan kurtulmadan düşünce dünyamızı karmakarışıklıktan kurtaramayız. Halbuki Müslüman dağınık değil dakik olur. Hantal değil hassas olur. Âtıl değil aktif olur. Fiziksel, zihinsel, ruhsal, düşünsel ve duygusal tüm dağınıklıklar bakış ve görüşümüzü yani ufkumuzu daraltıyor, umutlarımızı köreltiyor.
Dağınık insanlar sürekli kendilerini yorgun, yılgın ve bitkin hissederler. Bu hal zamanla bir karaktere hatta yaşam biçimine dönüşür ve sonrasında bu durum normal görülmeye başlanır. Önce özelimizde, kendi yaşantımızda bu sorunu çözmeden yol alamayız, verimli olamayız.
İtibar İntizamla kazanılır. İslam’da ibadetlerin maksatlarından biri de Müslümanı disipline etmektir. Günde beş vakit düzenli kılınan namaz, Ramazan Ayında tutulan oruç disiplin egzersizinin en güzel örnekleridir. Disiplin, denetim, duyarlılık olmadan İslam davası da yürümez, ümmetin dramı da bitmez. Kendimize çekidüzen vermeden dine hizmet edemeyiz. Yarım yamalak işlerimiz, ertelenen sorumluluklarımız, körelen duyarlılıklarımız bizi bu yarışta saf dışına itiyor. Öyle ki namazda bile toparlanamıyoruz. Yüzümüzü döndüğümüz kıbleye yüreğimiz de eşlik ediyor mu, bilmiyorum.
Saflarımızı düzeltip sıklaştırmak zorundayız. İtikatlarımızı düzeltip toparlanmamız lazım. İtikatları parça parça olmuş, Kur’an’dan işine geleni kabullenmiş, işine gelmeyene sırtını dönmüş, yani Kur’an’ı parçalamış Müslümanlara Allah birlik ve beraberlik vermez. Allah birlik ve bütünlüğü İslam’ı bütün olarak kabullenenlere nasip eder. Aksi takdirde Allah’ın rahmetine uzak düşme riski bizi bekliyor. İslami hareketin bereketi, sahip olduğu birlik, düzen ve disiplinde saklıdır. Bu durumda ruhumuza sirayet eden dağınıklıktan bir an önce kurtulup duruşumuzu güçlendirmek ve güzelleştirmek mecburiyetindeyiz. Peygamberimizin sünneti ile tezkiye (arınma) ve terbiye olmaya ihtiyacımız var. Aksi takdirde toplumda anarşist bir ahlak oluşuyor. Liberal rüzgârlar iman ve ahlak limanlarımızı sürekli dövüyor. Dağınıklığımız devam ederse değerlerimiz tahrip olup yok oluyor.
Müslüman disipline nefis terbiyesi ile başlar. Serbestlik derdinde olanlar arzularının kölesi olurlar, disiplini seçenler gerçek özgürlüğü bulurlar. Başarı, zamanla kazanılan ve planlayabileceğimiz her şeyin ötesinde getiriler sağlayan günlük küçük disiplinler vasıtasıyla oluşur. Disiplin, yeteneği beceriye ve başarıya dönüştüren şekillendirici bir ruha sahiptir. Büyük insanların hayat hikayelerinde ilk zaferlerini kendilerine karşı kazandıkları görülür. Hepsinde de öz disiplin yani nefis terbiyesi önce gelir. Hiçbir buhar ya da gaz, sıkıştırılmadan bir güç oluşturamaz. Hiçbir nehir tünellerden geçmeden ışığa ve enerjiye dönüşmez. Hiçbir insan odaklanmadan, adanmadan ve disipline olmadan kâmil insan, dava adamı olamaz.
Uymayı beceremeyen, komuta etmeyi de beceremez. Disiplin büyük başarılar elde etme konusunda insanoğlu için bir çeşit kutsal eldir. Sabır en zor disiplindir, ama kim ki sabreder, en büyük zafer onundur. Başarı yalnız yetenek değil, disiplin, özveri, bağımsız ve ödünsüz bir kişilik, içten bir samimiyet ve sevgi gerektirir. Ancak o zaman, gerçek ve hak edilmiş bir başarı olur. Erdemli insanlar başkalarına emir vermeden önce kendini disipline etmeye çalışırlar. Dava adamları iç dünyalarında derli toplu insanlardır. Dış görünüşleri derli toplu gibi ama iç dünyaları dağınık insanlarla yola da gidilmez, başarı da elde edilmez.
Eyvallah Mustafa Hocam. Amenna ve saddakna. Allah Razı olsun. Cumamız bizlere ve İslam alemine hayırlar getirsin inşallah. Allah'a emanet olun inşallah
Teşekkür ederim ..
Ümmetin dağınıklığından dert yanarken önce kendi iç dünyamızın darmadağınıklığından işe başlamamız gerekiyor.
Saflarımızı düzeltip sıklaştırmak zorundayız. İtikatlarımızı düzeltip toparlanmamız lazım. İtikatları parça parça olmuş, Kur’an’dan işine geleni kabullenmiş, işine gelmeyene sırtını dönmüş, yani Kur’an’ı parçalamış Müslümanlara Allah birlik ve beraberlik vermez. Allah birlik ve bütünlüğü İslam’ı bütün olarak kabullenenlere nasip eder. DERDİMİZ TAM DA BU
Hocam harikasınız. Toplumun tam da farkında olmadığı can damarlarını bulup çok güzel izah ediyorsunuz. Çok teşekkür ederiz.
Disiplin. Çok anlamlı, çok kapsamlı bir sözcük.