“Hâfıza-i beşer nisyan ile ma’lüldür”. Yani, İnsan hafızasının eksikliği ya da sakatlığı; unutmasıdır, unutkanlıktır. Unutulması gerekenleri unutmak elbette gereklidir ve bir nimettir. Ancak unutulmaması gerekenleri unutmamak insani ve İslami mesuliyetin gereğidir.
İnsanın Rabbini, yaratıcısını, yaşatıcısını, hesap vermek üzere kendine döneceği Allah’ı unutması felaketlerin en büyüğüdür. Kur’an, Rabbimizi unutmamamız üzerinde yoğunlaşır. Haşr Sûresi’nin 18. ve 19. Ayetlerinde; “Ey iman edenler! Allah’a kulluk bilinci içinde yaşayın. Herkes yargılanacağı Kıyamet Günü için yaptığı işlere iyice baksın. Aman Allah’ın buyruklarına aykırılıktan sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Allah’ı unutup da, Allah’ın kendilerine öz benliklerini unutturduğu kişiler gibi olmayın. Onlar Rabbine başkaldırmış kişilerdir.”
Yaşantımızda Allah’ı unutmanın cezası, O’nun bize kendi öz benliğimizi, kendimizi unutturmasıdır.
Rabbini unuttuğu için kendisi kendisine unutturulan insan, niçin yaratıldığını tefekkür edemez. Ebedî akıbetini düşünemez. Öğüt alamaz, ilâhî azaptan koruyacak ameller yapamaz, çıkar gütmeksizin can taşıyanların yararı ve insanların faydası için güzel işler üretemez. O artık iç dünyasında yapayalnızdır. Kalbi zikrin aydınlığından yoksundur. Rabbinin nimetlerini ve ikramlarını ümit etmediği için, gerçek amaçtan mahrumdur. Kur’an’ın deyimiyle dar/bunalımlı bir hayata mahkûmdur. (Taha 126)
Rabbini unutan diğer varlıklara da yabancılaşır. Güneşi, ayı, dağları, denizleri, bitkileri, hayvanları kendi hizmetine sunulmuş ve Allah’ı zikreden dost varlıklar olarak göremez.
Allah’ı unutanlar azap içinde unutulacaklardır. İnançlarını ve değer yargılarını belirlerken, siyaset yaparken, ekonomik faaliyetlerde bulunurken, yönetir ve yönetilirken, sever ve nefret duyarken Allah’ı ve buyruklarını unutanlar, sadece yaşayacakları bunalımlarla kalmayacak, uğratılacakları azap içinde unutulacaklardır. Azap içinde unutulmak ne kötü ve ne korkunç bir sondur.
Unutanlar, unutulacak ve onlara şöyle denilecektir: “…Bu sorgulama gününüze kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, biz de sizi unutacağız. Varacağınız yer ateştir. Sizin için kurtarıcı yardımcılar da olamayacak. ”(Casiye 34)
Unutmak sadece günümüzün sorunu değil, tüm zamanların en kadim hastalıklarından biridir. Öyle olduğu içindir ki Allah (C.C) yüz yirmi dört bin peygamber göndermiş, insanoğluna unuttuklarını hatırlatmıştır. İnsan Allah’ı unutsa da, Allah insanı unutmaz. İlahi ikaz, ihtar sürekli devam eder. Aslında unutmamak sadece zihinsel eylem değil aynı zamanda vicdanidir. Mazlumu, mağduru, mahrumu, muhtacı unutmamak, Hakkı, doğruyu, güzeli, adaleti, erdemi, ahlaklılığı unutmamak insana yakışan, insandan beklenen ve insanı diğer varlıklardan ayıran erdemli davranışlardır. Unutmak kötü bir alışkanlıktır. Acizliktir. Unutanlar hep kaybeden ve pişman olan olmuştur. Unutanlar genellikle umursamayanlar, dert etmeyenler sorumluluk duymayanlardır.
Unutmamak; aldırmaktır, özenmektir, önemsemektir. İnsana değer kazandırır. "Değerli" olmayı unutan insanlar, "önemli" olmanın derdine düştüler ama önemli olmak değerli olmanın yerini dolduramadı.
Uğursuzluk, uyumsuzluk, umursamazlık büyük oranda unutkanlıktan kaynaklanır. Unutmak uzaklaşmaktır, yozlaşmaktır, yalnızlaşmak ve ufalanmaktır. Unutmak hafızayı köreltir, insanı duyarsızlaştırır, değersizleştirir. Var edeni, var oluş amacını unutanlar hayatlarının anlamını yitirirler. İnsan unuttukça bireyselleşir, bencilleşir, dünyevileşir. Tek kişilik dünyalara mahkum olur.
Bir insan için verilebilecek en büyük ceza; onu unutmaktır. Unutulmaya terk etmek acımasız bir infaz biçimidir. Eğer bugün unutuyorsan, unutma ki sende unutulmaya değer birisin. Şayet unutmak bir irade eylemi, bir tercih olarak gerçekleşirse sorun büyüktür.
Başkaları için kendini unutanlar unutulmaz insan olurlar. Kendisi için başkalarını unutanlar değersizleşir ve unutulurlar. Kalbin taşlaşmaması için musalla taşını, mezar taşını unutmamak gerekir. İnsanlara faydalı olanlar Allah katında değer kazanırlar. Zira parmak izleri dokunulan hayatlardan silinmez. Unutmamak gerekir ki, Unutulanlar, Unutanları asla unutmaz!
Feridüddin Attar hazretleri der ki: “Allah’ı unuttuğun an yoldaşın şeytan olur.” Yoldaşı şeytan olan insan; şeytanla yolculuğa devam ettikçe Rabbini unutur, rahmetten kaçar, azaba doğru koşar. Yoldaşı şeytan olan insan, aklını kullanamaz. Yaratılış gayesini unutur. Oyun ve eğlenceye dalar. Hesap gününü unutur… İman etmesi gereken hakikatleri inkâr eder. Sonunda dünya imtihanı biter ve inanmadığı o hesap gününde hesaba çekilir. Nihayet kaybeder ve unutulanlardan olur!
Allah dostlarından Muhammed Es’ad Erbili hazretleri, insanı gaflet uykusundan uyarmak için canhıraş şekilde feryâd eder:
Câhınla sakın Hâlık-ı âgâhı unutma; / Bağla kemer-i hizmeti Allah’ı unutma;
Ey gâfil uyan, rıhlet-i nâ-gâhı unutma; / Yol korkuludur, korkusu çok râhı unutma!
Makam-mevkî hırsına kapılarak her şeyi bilen Yaratıcı’yı unutma! / Hizmet kemerini bağla, Allah’ı unutma! / Şu dünya hayatına aldanıp sonundaki kuyuyu (mezarı) unutma! /Ey gâfil kendine gel, ânî göçü (ansızın gelen ölümü) unutma! /Yol (ölüm) ve sonrası korkuludur, bu çok korkulu yolu unutma!
Kul Sadi der; “Kabuğa dalıp da özü unutma. Kızgın saca bakıp köz’ü unutma. “Elest” zamanında “Belâ” demiştin, Allah’a verdiğin sözü unutma.”
Unutma; Bazen güneş bazen ay, bazen akıl tutulur. Unutma! Unutanlar gün gelir unutulur!
Çok paramız oldu ama, bereketi kaybettik. Güzel evlerimiz oldu ama, huzuru kaybettik. Nimetlere boğulduk ama, şükrü kaybettik. Kalabalıklaştık ama, kardeşliği kaybettik.. Rabbim bu mübarek Cuma günü vesilesi ile Ümmeti Muhammed’e birlik beraberlik İhsan eylesin, maddi manevi sıkıntılarımızı gidersin inşallah
Allah razı olsun hocam.
Allah razı olsun kardeşim bu zamana uygun zamanın en büyük handikapı Rabbim birlik dirlik ve fesadı ortan kalkması teemenisile Allah yar ve yardımcınız olsun
''Allah'ı unutursak Allah da bizi unutur.'' Bu tespitin ne kadar doğru olduğunu Dünya koşuşturmasından yorulup da biraz durduğumuzda fark ediyoruz.Bakıyoruz ki ne kadar boş işlerle,bize kalmayacak koltuk,mal ve para ile uğraşmışız...O,kendisiyle meşgul olmayanı,başka işlerle uğraştırıyor.Farkına varana,tedbir alana ne mutlu..
Hocam bize eksikliklerimizi hatırlatıyorsunuz, Allah sizden razı olsun.
Cenab-ı Hak unutan ve unutulanlardan eylemesin. Ne kadar dokunaklı ve uyarıcı bir yazı. Rabbim razı olsun.
ALLAH RAZI OLSUN HOCAM. HAYIRLI CUMALAR,HAYIRLI KANDİLLER.
Makam mevki peşinde olup ,kendinden başkalarını düşünmeyen, çıkarı için herşeyi ,her düşünceyi mubah gören,sayan ve takiyeci kişiler maalesef toplumu unuttukları gibi yüce yaradanı da unutabiliyorlar.. allah (cc) bu tür insanların şerrinden muhafaza buyursun..
Amin bilmukabele allah razı olsun hayırlı cumalar hayırlı kandiller allah'a emanet olun
Hepsini okudum, kaleminize sağlık
Kul Sadi der; “Kabuğa dalıp da özü unutma. Kızgın saca bakıp köz’ü unutma. “Elest” zamanında “Belâ” demiştin, Allah’a verdiğin sözü unutma.”AMİN
Unutmak gafletin bir nişanesidir. Allah'cc' bizleri gafletten korusun.
Teşekkür ederim hocam güzel ve değerli yazılarınız için hayırlı cumalar dilerim
Mustafa abi, bu yazı beni ürkütmedi desem yalan olur. Bu konu üzerinde yeniden ve yeniden düşünmek gerekir. Harika bir yazı kaleme almışsın. Hatırlattığın için Allah razı olsun.
Rabbim bizleri hakkı ve hakîkati daima hatırda tutanlardan eylesin.
Rabbim razı olsun.Unutup unutulanlardan eylemesin.Amin
Allah razı olsun kalbiniz nurla dolsun ALLAHIN SELAMI ÜZERİNİZE OLSUN
Hocam Allah sizden razı olsun. Yazılarınızı takip ediyor ve istifade ediyoruz.
Rabbim hafızana ve bileğine kuvvet versin.
ALLAH RAZI OLSUN İKİ CİHANIN MAMUR, VE İKİ CİHANDA RABBİM, SENİ VE EBEVEYNİNİ ; KORKTUKLARINIZDAN EMİN , UMDUKLARINIZA NAİL EYLESİN. BU VE GELECEK BÜTÜN CUMALARIN HAYRI VE BEREKETİ ÜZERİNİZE OLSUN, ÇOK MUHTEREM HOCAM.
Hocam çok teşekkür ederim yazınız çok güzel ve anlamlı Allah razı olsun Bu arada mevlid kandili sebebiyle yarın oruç tutabiliriz dimi hocam
Unutmamak gerekir ki, Unutulanlar unutanları asla unutmazlar sözü müthiş
Mükemmel bir yazı. Unutmak bize pahalıya mal oluyor. Ortalık kendini unutanlardan geçilmiyor.
Mustafa Hocam. Yazınız gene çok güzel ve anlamlı olmuş. Kaleminize kuvvet.