Milletimizin ve memleketimizin üzerinde bunca oyunlar oynanırken, tezgahlar kurulmuş, fırsatlar kollanırken. Ülkemizi karıştırmak için bahaneler hazırlanırken, en çok birliğe, kardeşliğe, hoşgörüye, biri birimizi anlamaya muhtaç olduğumuz bir dönemde, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı devlet ve millet düşmanlarının ekmeğine yağ sürmenin dışında bir anlam ifade etmemektedir ve asla tasvip edilemez.
Farklı düşüncelere sahip olabiliriz , memleketimizin daha güzel, daha müreffeh olması ülküsü ile farklı siyasi partilerde görev alabiliriz.
Demokrasi çerçevesinde vermiş olduğumuz bu siyasi rekabetin husumete dönüşmesi, dönüştürülmesi ülkemiz için en tehlikeli bir basiretsizliktir.
Hudut mevzilerinde bizlerin huzuru ve vatanın birliği için nöbet tutan vatan evlatlarının içinde de, ailelerinde de değişik görüşler taşıyanlar mutlaka vardır ve olacaktır, olmalıdır.
Kahraman şehitlerimizin cenaze merasimlerini bu tür olaylara bahane kılmak ayrı bir hassas zemin provakasyonudur.
Ne demokrasimize nede kahraman şehitlerimizin hatırasına yakışmayan bu ve benzer eylemlerde uyanık olunmalı, fırsat verilmemeli, alet olunmamalıdır. Bir milletin bekası için en büyük tehlike bu ve benzer bahanelerle insanları arasına sokulmak istenen tefrika (ayrılık) ve düşmanlıktır.
"Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez.
Toplu vurdukça sineler, onu top sindiremez."