Müslüman; hayatını doğumundan ölümüne her nefeste Allah’ın rızasına uygun şekilde yaşamaya gayret eden insandır. Gerek Cami ve Namaz, gerek Mekke ve Hac, gerekse Ramazan ve Oruç, hatta diğer bütün ibadetler kulu kulluğa hazırlar. Allah’ın kulu olduğunun farkına vardırır. Ahlakını güzelleştirir, kötülüklerden uzaklaştırır. Kötü huylarından kurtarır. Erdemli bireyler meydana getirir. Erdemli toplumlar hedefler ve huzurlu bir birey ve toplumun oluşmasını sağlar. Ramazan, Mü’min için bu keyfiyeti kazanması adına muhteşem bir egzersiz, mükemmel bir fırsattır.
Ramazan otuz gün ile sınırlı değildir. Her yıl on gün evvel gelir. Ortalama otuz altı senede bir devreder, senenin bütün günlerine denk gelmesi aslında "her günü oruç, her geceyi Kadir ve bütün bir Ömrü Ramazan kılma" çağrısıdır.
Ömrü Ramazan kılmanın bir alameti de Ramazan'dan hemen sonra tutulan Şevval orucudur. "Ramazan orucundan sonra Şevval’de 6 gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi olur.'' (İbni Mâce) buyurulur.
Ramazan bitince, kulluk bitmiyor. Ramazan'da yakalanılan kulluk modunun devam ettirilmesi. Çıtayı sürekli yüksek tutmaya uğraşılması gerekir ki edilen Bayram’ın bir anlamı olsun. Kazanılmış maneviyatın bereketi ömrün sonunu anlamlandırsın ve imanla gidişe vesile olsun. Bilmek gerekir ki, “Ömrü RAMAZAN olanın ölümü BAYRAM olur.” ve inşallah bu bayramlar ahirette ebedi bayramımıza vesile olur.
Ramazan bitti diye, kullukta boşluk yahut tatil olmaz. Olması gerekenin adı tatil değil tebdildir. Tebdil ise; Ramazan değişikliğini tüm hayata yansıtma gayretidir. Alışkanlık kazandığı kulluğunu devam ettirme azim ve çabasıdır. "Sana ölüm gelinceye kadar, Rabbine ibadet et." (Hicr- 98)
Oruç(savm) "tutmak" demektir. Kendini tutmaktır oruç ve kendini bir kıvamda tutmaktır. Allah gündemli bir hayata adapte olmaktır. Oruç olmazsa kişi kendini tutamıyor. Şimdilerde "otokontrol" denen "irade hassasiyeti" kavranamıyor ve ruhlarda bir cinnet depreşmesi yaşanıyor. İnsanın kalbini derin çatlaklar sarıveriyor. Kişiler buhran ve bunalımlardan kendilerini kurtaramıyor. Bir türlü mutlu olamıyor. Ruhunun ihtiyacı olan huzuru yakalayamıyor. Allah’ı çok kolay unutuyor. Yaşantısında Allah yok gibi davranabiliyor. Hayatının ölçüsü Kur’an değilse, yaşadıkları ona Allah’ı unutturuyor. Kulun derdi Allah’ın rızası olmaz ise dünya dertleri kişiyi kuşatıyor. Şeytanın ve nefsin oyuncağı durumuna düşürüyor. “Şeytan önce insana Allah’ı unutturuyor, Sonra “çağdaş” çöplükte, ne bulursa yutturuyor.” Sözünde olduğu gibi kişinin artık bütün derdi dünya oluyor ve sonra da o insanın dünya kadar derdi oluyor ve dertlerinden kurtulmak için çırpındıkça daha büyük dertlerin pençesine düşüyor. İşte günümüz insanının hali pürmelali.
Oruçla uruc (ruhen yüceliş) eyleyemeyenlerin itirafıdır, aslında şu cümleler: "kendimi tutamadım", "bir anlık nefsime uydum", "dilimi tutamadım", "öfkeme engel olamadım", "elinden tutamadım" ve daha nicesi… pişmanlıklar, pişmanlıklar. Kendini bilemediği, özüne dönmeyi beceremediği, yolunu bulamadığı, midesini tıka basa doldururken ruhunu aç bıraktığı için kendisine zehir ve zindan ettiği şu geçici dünya onu ebedi hayatta da mutlu olacağı bir sonuca götürmeyecektir.
Ramazan, oruç bitince başlar. Bir Okuldur Ramazan. Öğrettikleri ile bizleri hayata hazırlar. Yaşanan fırtınalara karşı siper, ruhlardaki tusunamilere karşı güvenli bir liman oluşturur ve bunalımların önüne geçer. “Allah’a teslim olan dünyayı teslim alır. Nefsine teslim olan dünyanın altında kalır.”
Namazın sürekli kılınmasını, zekâtın bir defa değil her yıl emredilmesini, Hacca gidip geri dönenlerin dillerinden düşürmedikleri "bir daha" özlemi insanın süreklilik arzu ve ihtiyacında olduğunun işaretleridir. İnsana süreklilik, ebedilik arzusu verilmiş. Sahip olduklarının devamlılığını istiyor fıtrat. O halde sorumluluklarda da süreklilik gerekli ki bu ebedilik arzusu insanın sadece geçici hayat için değil, ebedi hayat için yaratıldığının da açık bir kanıtıdır.
Ramazan’da kazanılan keyfiyetle Allah aşkı kalbe düşmemişse, günahlardan sıyrılma kıvamı oluşmamışsa, Ramazan sonrası hayat eski gaflete dönüş olur ki, insan ömründe fırsat olarak yakalayabileceği çok fazla Ramazan yoktur. Bu Ramazan belki de sondur. Niyaz için olgunlaşmış gönül dünyası ve Rabbe naz etme keyfiyeti heder edilmemeli, günahlara tekrar dönülmemelidir.
Günah sofrasından doğrulmayanın, Gönül sofrasında gözü olur mu? Allah aşkı ile yoğrulmayanın, O’na naz etmeye yüzü olur mu?
"Anasından doğduğu günkü gibi günahsız" olmak için Ramazan’ın, Kadir gecesinin, Şevval ayının kadrini bilen, Ramazan'ı ayın birine değil ömrün hepsine yayan ve dört mevsim bağrında Ramazanlar yaşayan güzel insanlardan olabilmemiz dua ve temennisi ile…
Allah razı olsun.
Müminin duası mümine şifadır. ..Berekettir…Rahmetttir…Hidayete vesiledir Rabbim bizleri birbirimize düşürüp gıybet eden değil,birbirimizi düşünüp hayır dua eden mümin kullarından eylesin. Hayırlı cumalar diliyorum.
Amiin. Rabbim Hayatımızı düzen ve nizam içinde idame etmeyi nasip etsin
Amiin. Allah razı olsun hocam. Õmrüne bereket.
Eyvallah Mustafa Hocam. Aynen öyle. Sn.Hocam Allah Razı olsun inşallah. Cumamız bizlere ve İslam alemine hayırlar getirsin inşallah
Teşekkür ederim Mustafa hocam, çok güzel , kaleminize kuvvet, maaşaallah. Allah razı olsun Cumamız mübarek olsun
Yazının başlığı bile yeterli.. Teşekkürler
Allah razı olsun hocam. Ramazan bayramımız ve cumamız mübarek olsun. Hayırlara vesile olsunlar inşaallah.
Allâh cc razı olsun değerli hocam. Mübarek Ramazan Bayramımızın hayr feyz ve bereketi cümlemizin üzerine olsun.
Selâmün Aleyküm Muhterem Ağbey Ramazan Bayramı Mübarek ve Her Daim Güzel Gönlünüzce Olsun İnşaALLAH Selâm ve Du'a ile Her Daim Cenâb'ı ALLAH (C.C.)'a Emânet Olasınız.
Çok güzel çok doğru söylemiş söyleyen: Rabbim yaşamayı nasip eylesin sizin de Ramazan Bayramınızı tebrik ederim sağlık ve mutluluklar dilerim nice bayramlara kavuşmak dileğiyle