BEN NE DERSEM O OLUR (!)
Hayatta başarılı olmanın en temel anahtarıdır şu iki kelime: Planlı ve Verimli Çalışmak… Ya yöneticiysek? Sorumluluğunu aldığımız kurumda tek başına bütün işleri halletmemizin -hem de doğru ve verimli bir şekilde – mümkün yatı var mıdır? İş birliği denen olgu rafa mı kalkmıştır?
MHK’nda 9 üye vardır. 1 başkan, 1 başkan vekili ve diğer 7 üye…Kendi aralarında görev bölümü yaparlar ve kurulu yönetmeye çalışırlar. Niye bu konuyu gündeme aldım? Çünkü duyduklarımız, okuduklarımız ve yaşadıklarımız işlerin doğru gitmediği, iş birliğinin yok olduğu sadece 3 kişi ile-başkan Yusuf Namoğlu, Başkan Vekili Metin Tokat ve yılların tecrübesi arşiv vazifesi gören Bedri Dölkeleş- işler yürütülüyor. Diğer üyeler eğer tabiri caizse sinek ikili pozisyonundalar.
Buradan varacağımız sonuç nedir peki?
Hakem ve gözlemciler sorunları aktarmak, dilek ve temennilerde bulunmak için kendilerini aradıklarında bazı üyelerin “ Bunlarla meşgul etme beni. Bu tür konularla aramayın beni. Hadi kardeşim herkes işine baksın.” Tarzında tepkiler aldıkları hakem camiasında sıklıkla konuşulur oldu. Ne oldum delisi olmak, taşıdığı makamın meyvesini yiyip hizmet etmekten, sorunları dinlemekten kaçınmak sanırım böyle bir şey… Unutmayın o telefonlarınız çalıyorsa her gün, biliniz ki sizleri çok sevdiklerinden değil…gerisini anladınız.
Hakem Atamalarında İş Birliği Yok
Hafta sonu oynanan Beşiktaş-Trabzon maçındaki hakem kararları bu haftaya damgasını fazlasıyla vurdu. Konu hakem Mete Kalkavan değil. Konu tamamen MHK nun iş bilmezliği, iş birliğinden uzak çalıştığının en önemli göstergesi. Neden mi?
Cuma günkü yazımda da belirttiğim gibi 03.11.2016 tarihinde Fransa’da saat 23.05’te oynanan Nice – Salzburg maçında ilave yardımcı hakem olarak görev yapan Mete KALKAVAN. Ertesi gün 04.00 da UEFA maç toplantısına katıldı. Peki ülkeye saat kaçta döndü?
Mete Kalkavan biyonik adam değil, Süpermen hiç değil. Fiziksel açıdan ne kadar yorgun olabileceğini, 1800 km lik bir yolculuktan sonra mental olarak bu maça hazırlanamayacağını hangi MHK üyesi bilemez. 3.kez göreve gelen Yusuf Namoğlu yoksa olaylardan bihaber midir? Tüm işleri Metin TOKAT ile arşiv Bedri DÖLKELEŞ mi yapmaktadır?
Maçta yaşanan hakem hataları siyah ve beyaz gibi nettir. Tek sorumlusu asla Mete Kalkavan değil bilakis MHK Başkanı ve diğer 2 üyesidir.
12.KURAL: FAULLER VE FENA HAREKETLER
Direkt ve endirekt serbest vuruşlar ve penaltı vuruşları yalnızca top oyundayken yapılan ihlal ve kusurlar için verilebilir.
1. Direkt Serbest Vuruş Bir oyuncu aşağıdaki ihlallerden birini hakemin kaanatince dikkatsiz, kontrolsüz veya aşırı güç kullanarak bir rakibine karşı yaparsa bir direkt serbest vuruş verilir:
a. şarj yaparsa
b. üzerine sıçrarsa
c. tekme atarsa veya atmaya teşebbüs ederse
d. iterse
e. vurursa veya vurmaya teşebbüs ederse (kafa atmak dahil olmak üzere)
f. ayakla müdahale (tackle) ederse veya mücadele ederse çelmelerse veya çelmelemeye teşebbüs ederse
Eğer bir ihlal temas içeriyorsa, direkt serbest vuruş veya penaltı vuruşu ile cezalandırılır.
Dikkatsiz, oyuncunun mücadeleye girdiğinde dikkatsiz ve düşüncesiz davrandığı veya tedbirsiz hareket ettiği anlamına gelir. Disiplin cezasına gerek yoktur. (yani ihtar ve ihraç yoktur)
Kontrolsüz, oyuncunun rakibi için tehlike veya sonuçlarını düşünmeden hareket ettiği anlamına gelir ve ihtar verilmelidir.
Aşırı güç kullanma, oyuncunun gereğinden fazla güç kullandığı ve rakibin sağlığını tehlikeye düşürdüğü anlamına gelir ve oyuncu oyundan ihraç edilmelidir.
Dün akşam oynanan Akhisar Bld – Fenerbahçe maçındaki penaltı pozisyonu; hakem, gözlemci, teknik direktör ve futbolcuların eğitimlerinde ciddi anlamda analiz edilerek işlenmelidir.
Futbol oyun kurallarının 12.kuralı olan “Fauller ve Fena Hareketler” başlığı altında çok açık ve net ifadelerle bu pozisyon aslında anlatılmıştır. Mehmet Topal’ın topu takibi, kontrolü ve uzaklaştırma çabasındayken rakip oyuncu kafasını kendisi için tehlikeli bir şekilde rakibinin topla oynama çabasına engel olacak şekilde sokmuş, rakipten önce topa dokunmasından dolayı rakibinin kendisine olan teması kaçınılmaz olmuştur.
Hakem olarak burada yorum, kontrolsüz hareket olarak değerlendirilmiş ve penaltı ile beraber ihtar uygulaması yapılmıştır. Peki doğru uygulama nedir?
Pozisyonun kamuoyuna yansıması teamüller çerçevesinde kabul görmüş hakem genel olarak haklı bulunmuştur. Amacımız zaten suçlu aramak değil, doğru bilgilendirme yapabilmektir.
Tehlikeli Şekilde Oynamak
Tehlikeli şekilde oynamak, topla oynamaya çalışırken başkasını (oyuncunun kendisi de dahil olmak üzere) sakatlama tehdididir ve yakındaki bir rakip oyuncunun sakatlanma korkusuyla topla oynamasının engellenmesi de bu duruma dahildir.
Futbol oyun kurallarının 83.sayfasında yer alan bu paragrafa göre tehlikeli oynayan Akhisarlı oyuncu değil midir? Takdir her zamanki gibi kamuoyunundur…
TEBRİK
Karabük – Bursaspor maçında taraftarların sadece takımını çoşkuyla desteklemeleri örnek gösterilecek davranış olarak haftaya damgasını vurdu. Hem karabük hem de bursaspoar taraftarlarını tebrik ediyorum.
Konyaspor-Kasımpaşa maçında yardımcı hakem Kemal YILMAZ ile Akhisar-Fenerbahçe maçında da yardımcı hakem Ali Saygın ÖGEL oynattıkları kritik ve doğru pozisyonlar golle sonuçlandı. Kendilerini tebrik ediyoruz.
Antalyaspor-Gençlerbirliği maçında 2 doğru penaltı ve başarılı bir yönetim sergileyen hakem Ümit ÖZTÜRK ü ayrıca tebrik ediyorum. Umarım MHK seni de fazla yıpratmadan hakemliğine hakemlik katar da bu uzun yolculukta başın hep dik olur.