Karadır bahtım kara
Sözüm kar etmiyor yara
Sen düşürdün beni dara… Eyvah eyvah!
Sözün bittiği yerdeyiz. Başakşehir’den ve Beşiktaş’tan 5 gol yemenin kabul edilebilir bir tarafı elbette yok. Bu iki takımada yenilmek gayet de normal ama anormal olan yerle yeksan olmak. Hem de her yönüyle… Oynan oyunda yokuz… Savunmada yokuz… Orta sahada yokuz… Hücumda yokuz… Kanatlarda yokuz… Pek tabi ki hem bu oyun hem de bu skor kaçınılmaz.
İşin görünen tarafı bu... Olayları ve gelişmeleri bilmeyen ve yakından takip edemeyenler için yapılabilecek bir yorum. Peki, gerçekten de durum böyle mi?
2017-2018 sezonu iyi başlamış sonrasında gelen seri puan kayıpları ve dedikodular neticesinde önce teknik heyet sonrasında da yönetim kulübü adeta borç bataklığının en çıkılmaz balçıklı bataklığına saplamış ve terk-i diyar eylemişti. Ara transfer dönemini fırsat bilen futbolcular da takımdan bir bir ayrılıp kendilerine yeni bir yol çizerken kulüp mecburiyetten vizyon daraltarak alt liglerden, maliyeti düşük oyuncularla ligi tamamlama yolunu seçtiler. Bu bakımdan takımdan harikalar beklemek ütopyadır ama hayal kurmak elbette en tabi haktır.
Kulüp içi boş bir kasayla yönetilmeye çalışılmaktadır. Çünkü "Gelen hiçbir şey getirmediği gibi giderkenden ne varsa alıp götürdü." Haydi harikalar bekleyelim haydi hayaller kuralım…
YİNE GENEL KURUL GÜNDEMDE
Hafta arasında daha neler oldu neler… Aldığımız bilgilere göre ortalık yine yangın yeri… Karabükspor Yönetimi, Genel Kurula gitme kararını her an alabilir. Gerekçe olarak da Kardemir’in şirketleşmeye gitmek istemesi gösterildi. Yani Karabükspor artık bir Anonim Şirketi olacak ve bundan sonra kulüp yönetimine gelenler, dernek işleyişinden farklı olarak tüm faaliyetlerde tam sorumlu olacak. Aslında çok mantıklı geliyor. En azından hesap verilebilirlik söz konusu olacak.
KAMİL GÜLEÇ : PARASI OLAN YÖNETİME GELSİN!
Başkan Ziya Ünsal’ın haklı olarak kendisine verilen destek sözlerine istinaden Çağ Çelik’in kulübe vermesi gereken binde iki katkı payını; yaklaşık 1 milyon 500 bin Türk lirasını istemesi üzerine Kamil Güleç, sert bir şekilde “Kardeşim parası olmayan kulüp yönetimine gelmesin, bu işlerin parayla döndüğünü herkes biliyor. Parası olan yönetime gelsin.” diye konuşunca başkan Ziya Ünsal, “Kamil Bey sizde para var buyurun öyleyse, kulübün anahtarını size verelim, ben ve yönetimim bu gün hemen görevi bırakalım” diye cevap verir… Ortam adeta buz kesmiştir. Sanki iki matador karşı karşıyadır. Çünkü Kamil Güleç, eğer bu parayı verirse kulübe daha önce temlik koyduran eski başkan Mustafa Yolbulan’ın bu paraya da el koyacağını sanırım bilmektedir. Ortamdaki gerlim zirve yapmışken araya giren ilin ileri gelen siyasetçi ve mülki amiri durumu şimdilik düzeltirler… Ancak…
NEDEN ŞİRKETLEŞME?
Karabükspor’un şirketleşmeye gitmesinin altında daha başka nedenler olduğunu iddia edenler de az değil? Hepimizin malumu Yolbulanlar’ın Karabükspor’dan alacağı olan 70 Milyon TL civarındaki borcu kayıt altına alarak kendi paralarını kurtarma derdine düştükleri söyleniyor… Kulüp şuan dernek yönetmelik ve tüzüklerine göre yönetiliyor. Eğer şirket olursa, derneğin borçları şirkete aktarılabilir mi? Tamamen muhasebecileri ilgilendiren bir mevzuu… Kısacası seni beni düşünen şuan ne Yolbulan ne de Güleç?
Mustafa Yolbulan ve Kamil Güleç arasındaki ekonomik savaş ya da başka sebeplerden dolayı Karabükspor ve taraftarı çileçekmeye devam edecek gibi gözüküyor.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI DEVREYE GİREBİLİR
Maddi varlık içinde yüzen bu iki grup her an bir şeyleri bahane ederek kulübe sırt çevirirken, Karabük Milletvekili Sayın Mehmet Ali Şahin, Karabükspor’un önce mali sıkıntılarını ivedilikle çözüp ve buna bağlı olarak yeni transferler yapılmasını sağlamak için kulüp yönetimine tam destek verdi ve bu desteğini hali hazırda sürdürüyor.
Ayrıca bu şehirden, işçiden, emekçiden ve Karabükspor’un başarılarından kaymak yiyip kazancına kazanç katanlar kavga ederken bir grup vefakâr bir o kadar da cefakâr olan kişi ve oluşumlar boş durmayacak, bu takımın yaşaması için elinden geleni yapacaktır. Bu duruma ilgi duymak sosyal sorumluluğun gereğidir. Burada kazançlı çıkacak olan daima Karabük şehridir, Karabük halkıdır.
Yolbulanlar ile Güleçler arasındaki bu geçimsizlik, Karabükspor Kulübünün içinde bulunduğu sıkıntılı durumu kötüleştirmeye devam edecek gibi olsa da kamuoyundan edindiğim son bilgiler Vali Kemal Çeber önderliğinde İŞKUR destekli yardım kampanyalarının düzenleneceği yönündedir…
Böyle bir kampanyanın yapılması durumunda halk olarak sosyal sorumluluğuz gereği elimizden ne geliyorsa sporun birleştirici özelliğini ilke edinerek her türlü kampanyalara destek olmalı asıl sorumluluk alması gerekenlere gerçek bir tokat gibi cevap vermeliyiz.
"Gerçek dostlar, güneş doğduğunda ortaya çıkmazlar. Gerçek dostlar yıldızlar gibidir, karanlık çökünce ortaya çıkarlar." Oscar Wilde