Futbol hakemliği; futbolun altın üçgeni diye kabul ettiğimiz seyirci ile futbolcu- hakem-her iki rakip takım arasındaki en önemli köşesini oluşturur. Hakem; hem seyirci ile futbolcu arasında, hem de rakip takımlar arasında köprü görevini görürken, bir yandan da oyunun kurallar çerçevesinde değerlendirmesini sağlar.
Bir futbol maçının güzel, heyecan verici, Fair Play ilkeleri içerisinde, bol gollü geçmesinde, bitmesinde veya düzensiz, olaylı, kavgalı bir hava içerisinde oynanmasında hakemin rolü son derece önemlidir. Hakemlik; bilgi, tecrübe, eğitim, yeterlilik, kişilik, kondisyon ve konsantrasyon gerektirir.
Hakem; düzgün yaşantısı, dürüst kişiliği ile insan psikolojisinden ve toplum sosyolojisinden anlayan, insanın bireysel ve toplumsal davranışlarını yorumlayabilen, saha içindeki ve dışındaki hareketleriyle örnek olması gereken kişidir. Kısaca hakemlik özel, seçilmiş kişidir. Çünkü ihtiyaç olan ve olmazsa olmaz olan adaleti sahada tesis edecek yegâne kişidir.
Bu kadar önem arz eden bir grubun üyelerini önceden seçmek, seçilen bu grubu ya da topluluğu yönetmek, onları sıfırdan yetiştirmek ve geleceğe yani daha üst klasman gruplarına hazırlamak ise hakem yöneticilerinin işidir.
Hakemliğe adım attığınız günden itibaren hayaller hep en üst düzeydedir. Daha sahada durmayı öğrenmeden, FİFA olmak en büyük arzudur. Elbette bunun için taşınması gereken yukarıda belirttiğim bir takım özelliklere sahip olmak ve de yerine getirmek zorunda olduğunuz durumlar vardır: FİZİK KONDİSYON… Kural bilgisi... Olmazsa olmazı KİŞİLİK...
Karabük İl Hakem Kurulu, il hakemliğinden ilk kez klasman hakemliğine terfi için 1 hakem ve 3 yardımcı hakemi, 2018-2019 sezonu kapsamında Bölgesel Amatör Lig hakemliğine teklif edilmişlerdir. Yıl içinde göstermiş oldukları performansla terfi olabilmeyi hak etmişler ki Terfi Kursuna gitmişler. Ancak teklif edilen bu hakemlerin kursta gösterdiği performans ile Karabük hakemliği bu yıl maalesef sınıfta kalmıştır. Neden mi?
Çünkü hakem olarak teklif edilen ile yardımcı hakem olarak teklif edilen toplam 4 adaydan 3 tanesi daha atletik testi (Kondisyon) geçemeden elenmişler sadece 1 yardımcı hakem arkadaşımız mülakatlara kalabilmiştir. Özetle MHK demiş ki “Fizik kondisyon yoksa terfi de yok!”
Sorgulanması gereken ilk durum, bu adayları hazırlayan il hakem kurulu ve özellikle antrenman sorumlusunun sezon içinde ne yaptığıdır. Yıl içinde yapılan atletik testler ya da haftalık antrenmanların göstermelikten öteye gitmediği aşikârdır. Terfi sonucu, Karabük tarihinde bu kadar imkânlar içinde üzülerek ifade ediyorum ki bir lekedir… İl hakem kurulu “Ben hakemlere koş, antrenman yap demem. Herkes kendini hazır tutacak. Kurul olarak performansa, maç notlarına bakar, hak edeni teklif ederim. Gerisi hakemin kendisine kalmıştır.” diyebilirler… Mantık açısından haklıdırlar… O zaman neticeye bakan bizler de “ Bu kötü performansla sezon içinde nasıl iyi performans sergilediler? Yoksa birilerinin ahını mı aldılar?” deme hakkını kendimizde görürüz.
İl hakem kurula tavsiyem bundan sonraki dönemlerde görev dağılımı iyi yapıp, işi şansa bırakmadan tedbirleri zamanında almasıdır. Hakemlikte duygusallığa yer yoktur. Karşınızda eğilip bükülenlerle el öpenleri camia dışında tutmayı unutmayın. Sadece işini hakkıyla yapan, öz verisi ile özgüveni yüksek, egosu düşük, kişiliği oturmuş, gelişime açık arkadaşlarla yolunuza devam edin.
“Size çamur atan herkes düşmanınız değil, sizi çamurdan kurtaran herkes de dostunuz değil” Hakem derneği ile BİR olun, BERABER olun ki DİRİ kalın…