Lige iyi bir başlangıç yapılmış, alınan peş peşe puanlarla ilk 4 hafta namağlup geçilmiş keyifler de tavan yapmışken bu defa alınan mağlubiyetler kafalarda soru işaretlerinin çoğalmasına, teknik direktörün değişmesine neden olmuştu. Hatta ve hatta yönetim tarafında da gelecek kaygısı yaşanmaya başlamıştı.
Lige ara verilmeden önce Galatasaray maçındaki etkileyici oyun, milli maç arasında yeni gelen teknik direktör Tony Popovic’in takıma olan etkisi, takımın hem kötü gidişe “Dur!” demek hem de oyuncuların yeni hocalarına kendilerini kabul ettirmek daha da önemlisi maddi kazanç için Kayserispor maçı ekstra öneme sahipti.
Maçın geneline baktığımız zaman Kardemir Karabükspor arzulu, coşkulu, önde basıp bir an önce top kazanan bir takım görüntüsündeydi. Lige çok iyi bir başlangıç yapan ve aldığı sonuçlarla dikkatleri üzerine çeken Kayserispor’a bir ara top dahi göstermediler. Ligin 8 saniye ile rakipten en hızlı top kapan takımı olan Karabükspor, 10 kişi kaldığı maçı organize bir atak sonucu kazandığı golle kazanıp kötü gidişe “dur” diyerek “Mantı tadında bir galibiyet” elde etti.
TONY POPOVIC
Hepimiz için tam manasıyla kapalı bir kutuydu. Hem futbolculuk geçmişi hem de antrenörlük geçmişi parlak gözükmüyordu. Ancak edindiğimiz bilgiler ışığı altında olumsuz bir referans da verilmemişti. İlk maçında oynatmak istediği oyun anlayışı ile olumlu izlenimler bıraktı.
Eleştirilecek yanları yok muydu? Elbette var… Paul Papp ihtar gördüktükten sonra peş peşe fauller yaptı. Hakem acemi olmasa daha ilk yarı oyundan atabilirdi. Bunu teknik direktörün de sezip devreye girmesi gerekirdi. Takımda hali hazırda iki tane sol oyuncu İshak ve İbanez varken ısrarla sağ bölge oyuncusu bu bölgede neden oynatılır? Anlamış değilim. Eğer bu iki oyuncu sol bölge için yeterli değilse devre arası transfer kaçınılmaz olmalıdır.
MAÇIN HAKEM PERFORMASI
12 Ağustos 2017’den bu maça kadar Süper Ligde 5 kez dördüncü hakemlik, 2 kez TFF 1.Lig hakemliği, 1 kez kupa da hakemlik görevi alabilmiş olan Ali Şansalan’ın Süper Ligdeki ilk orta hakemlik görevi Karabük maçıydı. Kendisi açısından son derece önem arz eden bu görevinde vasatı dahi yakalayamadı. Oyunun hızını devamlı kesti. Faul değerlendirmelerinde ve kart uygulamalarında standarttan uzaktı. Kâğıt üzerinde, ligde iyi giden bir deplasman takımıyla 3 hafta üst üste mağlup olmuş, teknik direktör değişikliğine gidilmiş ev sahibi takımın maçına çıkmak onu haddinden fazla telaşa sevk etmiş ki maç içerisinde kendinden emin tavırları ve güveni yoktu. Halbuki futbolcular son derece iyi niyetliydi. Gergin bir ortam yoktu. Deniz Sürüç’ün net olarak etkisi altında kaldı. Papp’a gösterdiği ikinci ihtarda faul olduğu bile tartışılır. Özetle bu performansını geliştirmediği sürece ancak 2. ve 3. lig seviyesindeki maçları yönetebilir.
MERKEZ HAKEM KURULU’NA
Karabükspor – Kayserispor maçı haftanın en kritik maçlarından birisiydi. Bu maça henüz Süper Ligde görev almamış, geçmiş dönemlerde sosyal medya paylaşımlarıyla milletin gözünde olumsuz izleri olan bir hakemi görevlendirmeniz çok da akla yatkın gelmiyor. Karabükspor’un maçları asla deneme yapılacak maçlar değildir. Şayet “Peki biz hakemleri nasıl yetiştireceğiz?” derseniz o da sizin probleminiz. TFF’DEN yığınla maaşı biz değil siz alıyorsunuz. Çareyi de bulmak sizin göreviniz.
9.HAFTA ATAMALARI BİZDEN
Haftaya 2 kritik maç var. MHK şimdiden atamaları kara kara düşünüyor. Biz kendilerine yardımcı olalım.
Beşiktaş – Başakşehir maçına Cüneyt Çakır veya Mete Kalkavan, Galatasaray – Fenerbahçe maçına da Halis Özkayha… Hoş ben olsam Halil Umut Meler’i verirdim…