Bu haftaki yazıma Fanatik gazetesi köşe yazarlarından Zafer Büyükavcı’nın müthiş tespitlerinden alıntılarla başlamak istiyorum. Nedir bu tespitler birlikte bakalım:
“Tarih; 10 Ağustos 2002... Sezonun henüz ilk haftası... Beşiktaş, 100. Yılı’nın ilk resmi maçında, Bursaspor’a konuk oluyor... Merkez Hakem Kurulu, FIFA kokartlı Metin Tokat’ı görevlendiriyor. Maç 2-2 sona eriyor. O dönem Beşiktaş Başkan Yardımcısı olan Yıldırım Demirören; maçın ardından isyan ediyor: “Hırsız... Puanımızı çaldı...”
Bahsettiği kişi, Metin Tokat! O Metin Tokat hala MHK 3.Bölge sorumlusu, TFF’nun çalışanı. Devam edelim…
Aynı zamanda Hakemler Derneği Başkanlığı görevini de yapan Metin Tokat; kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle Yıldırım Demirören’i mahkemeye veriyor ve 50 bin TL’lik tazminat davası açıyor. Tokat; bu davayla yetinmiyor. TFF Hukuk Kurulu’na da Yıldırım Demirören’in cezalandırılması konusunda talepte bulunuyor. Bu esnada İstanbullu hakemler de Tokat’ın yanında duruyor. O güne kadar antrenman için kullandıkları İnönü Stadı’nı terk ediyorlar ve idman için Kasımpaşa Stadı’nı kullanmaya başlıyorlar...
TFF Hukuk Kurulu, Yıldırım Demirören’i suçlu buluyor ve 15 gün hak mahrumiyeti cezası veriyor. Dönemin TFF Başkanı Haluk Ulusoy ise Metin Tokat’tan açtığı hakaret davasını geri almasını istiyor. Metin Tokat, “Ben, Hakem Derneği Başkanı olarak bir camiayı temsil ediyorum, davamdan vazgeçmem mümkün değil” yanıtını veriyor.
Metin Tokat’ın önce FİFA kokartı ardında da dernek başkanlığı sona eriyor ya da erdiriliyor. Dernek seçimlerinde neler yaşandığına da bizzat şahidim.
Tokat hakemliği bıraktığı 22 Ocak 2006’daki son maçına kadar; bir daha Beşiktaş maçına çıkamıyor. Hakemliği bıraktıktan sonra Milliyet gazetesinde yazmaya başlıyor ve tabi ki maçlarda yaşanan hakem hatalarını değerlendiriyor Tokat... Fakat Milliyet’in Demirören grubuna geçmesiyle yazılarına da son veriliyor normal olarak. Metin Tokat; Yıldırım Demirören’le girdiği polemik ve hukuki süreci sonucunda;
- Önce FIFA kokartını...
- Sonra Hakemler Derneği Genel Başkanlığı’nı...
- Ardından hakemliğini...
- En nihayetinde de Milliyet gazetesindeki yorumculuk işini kaybediyor.
Tarih; BUGÜN...
Yıldırım Demirören, TFF Başkanı... Metin Tokat; Merkez Hakem Kurulu Üyesi...
Biz halâ “Ali Palabıyık beni yaktı”, “Bülent Yıldırım beni çarptı” diyoruz. Neyin kafasını yaşıyorsunuz?
PROFESYONEL DİSİPLİN KURULU NE İŞ YAPAR?
Millî Takım Teknik Direktörü Lucescu, Ukrayna maçında hakemlere yönelik yaptığı hareketler ve sözleri yüzünden 1 maç ceza aldı mı? Ne yaptı da aldı? Hakeme telefondan ofsaytı ve topun aut çizgisini geçtiğini gösterdiği için.
Biz de durum nedir? Şenol Güneş hakeme ana avrat dümdüz gitti 1 maç ceza aldı. Rıdvan Dilmen ortalığı ayağa kaldırmak zorunda kaldı. Niçin? Raporlar değişti, görüntüler silindi diye. Yalanlama geldi mi? Hayır.
Alper Potuk ciddi faullü oyundan atıldı. Karşılığı minimum 2 maç ceza olmalı mıydı? Evet. Ne verildi? 1 maç ceza. 1 maç neyin cezası?
Aykut Kocaman neden PFDK’ya sevk edildi? O zaman neden ceza almadı? Eylemlerinde ceza gerektirecek durum yoksa neden sevk edildi?
Kısacası hakem kardeşlerim sizler sadece bu durumda üzülerek söylüyorum, piyon görevindesiniz. Yazdığınız raporun, sahada verdiğiniz kararın bir hükmü yok.
Yıldırım Demirören de zamanın da küfür etmişti hem MHK başkanına ( Oğuz Sarvan ) hem de hakemlere… şimdi TFF başkanı… Şenol Güneş bundan sonraki en büyük TFF başkan adayıdır, hayırlı olsun.