Bir kadın çocuğunu toprağa verirken elhamdülillah diyecek, bir baba, bir dede çocuklarını, kimisi bütün ailesini toprağa verecek ve Allah'tan geldik, yine O'na döneceğiz diyecek. Bu nasıl bir iman, bu nasıl bir teslimiyet? Anlaşılan Gazze olmak öyle kolay değil. Kaç senedir Filistinliler yer altında ve yer üstünde kendilerini Kur'an ile, Resulullah'ın sünneti ile eğittiler. Çok az yediler, az içtiler, dünya rahatı namına çok az şey gördükleri halde umursamadılar, çok çalıştılar. Bizim vazgeçilemez zannettiğimiz alışkanlıklarımızın hiçbirine minnet etmediler. Kendilerini mümin ve mücahit olarak yetiştirdiler. Onların bu samimiyetleri bugün ümmeti Muhammed’i ayıktırıyor. Filistinliler dünyayı yöneten kapitalist, Siyonist, mason örgütlere rağmen dünya halklarını İslam’a uyandırıyor.
Gazze'de mücahitlerin direnişi sayesinde İslam Ümmeti bir uyanış sürecine girdi. Dünyanın bütün ülkelerinde insanlar onlar sayesinde Kur'an ile tanıştı. On binler, yüz binler, milyonlar Gazze sayesinde yüzünü İslam’a döndü ve pek çok insan hidayet buldu. Biz Müslümanlara da imanı, cihadı, unuttuğumuz değerleri, sabrı, tevekkülü, teslimiyeti, şehadeti Gazze öğretti. Orada gördüğümüz bunca hadiseden sonra artık acaba hangi Müslüman nefsinin ve arzularının peşinde koşabilecek? nasıl birbiri ile uğraşacak, hangi yüzle rahatını ve menfaatini ön plana alabilecek? Gazze vahşetini ve çaresiz insanların Allah’dan başkasına teslim olmayan mücadelesini görünce kendi dertlerimizin ne kadar küçük olduğunu anladık ve kendimiz için dua etmeye de utanır olduk.
Evet, Gazze bize, ümmete ve insanlığa çok şeyler öğretti. Dünyada yalanları, iki yüzlülükleri, sahtekârlıkları ifşa etti. Müslümanlık ayarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini bize hatırlattı. BM. Güvenlik konseyinin bir çete olduğunu. Uluslararası hukukun kâğıt üzerinde mürekkepten ibaret bir müsvedde, İnsan Hakları söyleminin bir şaklabanlık olduğunu seyrettirerek öğretti.
Ülkeler, toplumlar, devletler, iktidarlar, kurumlar, cemaatler herkes ve her kesim Gazze ölçeğinde test edildi. Gazze laboratuvarının sonuçları tüm ihanet, işbirlikçi ilişkileri dünyaya rapor etti. Kimin ne kadar insan olduğunu resmetti. Tüm dünyanın insanlık karnesini gözler önüne serdi. Kulluk kalitemizi, kardeşlik kalibremizi, insanlık keyfiyetimizi boy aynasında bize gösterdi.
Gazze direnişi ile maskeler düştü, makyajlar döküldü, ikiyüzlülükler, karanlık ilişkiler gün yüzüne çıktı. Saklı niyetler, gizli dosyalar, çirkin bağlantılar deşifre oldu. Ölü toprağı serpilmiş, suspus olmuş ümmete Gazze söyleyeceğini söyledi, sorumluluğunu yerine getirdi. Kazanan Gazze, kaybeden sessiz kalan Müslümanlar, kaybeden insanlık oldu. Bir futbol takımının attığı gole çıkardığımız ses kadar ses veremedik Gazze’de olanlara. Aciz kaldık, sessiz kaldık, duyarsız kaldık, zulme ve soykırıma baka baka acizliğimizi, zilletimizi seyrettik. Gazze, niyetleri, dost ve düşmanı, sadakati ve ihaneti birbirinden ayrıştırdı, duruş yerlerimizi ve safları netleştiriverdi.
Anlaşılan o ki nezih bir cihat, mübarek bir direniş, şehitlerin pak kanı tüm bulanıklıkları, belirsizlikleri aydınlatıyor. Gazze yeniden ‘’Hayatın iman ve cihat’’ dan ibaret olduğunu tescilledi. Bundan dolayı, imanını tazelemek isteyen yüzünü Gazze’ye çevirsin. Keramet görmek isteyen Gazze’ye dikkat kesilsin. Direnişin kalbi Şifa Hastanesi vurulmuş olsa bile, Gazze mahzun yüreklere şifa sunmaya devam ediyor.
Gazze’yi sadece bir toprak parçası ya da yerleşim alanı olarak görmek doğru değildir. Gazze bir duruştur, bilinçtir, varoluş biçimidir, direniş mektebidir ve bir onur okuludur. Bir yaşam tarzı, bir dünya görüşüdür. Bugün Gazze denilince zihinlere düşen Masumiyettir, Mazlum bir halkın canı pahasına kutlu direnişidir. Meselenin imkân meselesi değil, iman ve irade meselesi olduğunun dünyaya haykırılışıdır. Gazze’li Müslüman, İslam dünyasına bu çağda sahabe duruşunun, fedakarlığının ve teslimiyetinin şifrelerini sundu. Özgürlük mücadelesinin dilenerek değil, direnerek sürdürülebileceğini gösterdi.
Direnişin bereketi ile sekiz milyar insanın gündemine İslam girdi. İslamofobi çöküşe geçti. Mazlum konumundan direniş üreten Filistin halkının estirdiği rüzgâr tüm dünyayı etkiledi. Ma’şeri vicdan silkindi. Masum çocukların sunduğu mesaj tüm dengeleri alt üst etti. Bu sabiler nasıl bir yürek taşıyor Allah’ım? İmanları kendilerinden büyük. Onlara çocuk demekten utanıyor insan.
Herkesin kendisine şu soruyu sormasının zamanı geldi artık; O muhteşem direnişten Müslümanlar olarak payımıza ne düştü? Âlemi İslam ne hallere düştü? Gazze elinden geleni, kendine düşeni yaptı. Gazze’yi yalnızlığa terk edenler Allah’a nasıl hesap vereceklerinin hesap edebiliyorlar mı acaba? Gazze’linin kahrı siyonistleri bir gün mutlaka ve çok kötü vuracak. O masum ve mazlumların ahı bizi de tutarsa ne yapacağımızı biliyor muyuz? Allah’ın planı kusursuz işliyor. Peki, Gazze’linin arşı alayı titreten çığlığını biz yeterince işitiyor muyuz? Sorumluluk bilinci ile uykumuz kaçıyor, titriyor muyuz? Kimlerle iş tuttuğumuza dikkat ediyor muyuz?
Unutmayalım, derdi İslam olanın destekçisi Allah olur. Allah’ın değirmeni ağır döner ancak ununu ince eler. Düşmez kalkmaz bir Allah. Allah günleri döndürüp duruyor. Ve Allah bizi de imtihan ediyor. Nerede, kimin yanında durduğumuza, kimlere ne kadar muhabbet duyduğumuza bakıyor. Zira Allah c.c. hükmünü ona göre verecek.
Allah CC razı olsun değerli hocam hayırlı huzurlu Cumalar dilerim
Hocam Allah razı olsun. Rabbim Ümmeti Muhammed üzerindeki gasveti gafleti uyuşukluğu an garibi zamanda dirilişe tebdil eylesin. Zalimlere karşı ittifak birlik beraberlik ihsan edip muzaffer muvaffak ve mansur eylesin. Allah'ım Gazze ve Filistin başta olmak üzere dünyanın değişik coğrafi bölgelerinde zulüm gören müslüman kardeşlerimize yardım eyle. Zâlimleri kahhar ismi Şerif'in hürmetine kahru perişan eyle.
Eyvallah Mustafa Hocam. Allah Razı olsun. Cumamız bizlere ve İslam alemine hayırlar getirsin inşallah. Allah'a emanet olun
Allah Filistin halkının yardımcısı olsun hayırlı cumalar
Allah razı olsun. Kaleminize kuvvet Cumamız mübarek olsun Allah'a emanet olun.
Bizim vazgeçilemez zannettiğimiz alışkanlıklarımızın hiçbirine minnet etmediler. Kendilerini mümin ve mücahit olarak yetiştirdiler. Onların bu samimiyetleri bugün ümmeti Muhammed’i ayıktırıyor. Filistinliler dünyayı yöneten kapitalist, Siyonist, mason örgütlere rağmen dünya halklarını İslam’a uyandırıyor. Allah onlardan razı olsun.
Gazze’li Müslüman, İslam dünyasına bu çağda sahabe duruşunun, fedakarlığının ve teslimiyetinin şifrelerini sundu. Özgürlük mücadelesinin dilenerek değil, direnerek sürdürülebileceğini gösterdi.
Kaleminize kuvvet değerli hocam. Çok anlamlı bir yazı, yine istifade ettik sayenizde.