Meşakkatten sonra ferahlık, sıkıntıdan sonra rahatlık, Zoru başardıktan sonra kolay olanı yapmanın sevinci o şeyin hem kıymetini öğretir, hem de huzurunu yaşatır insana. Zoru başarmak da; azim ister, irade ister, inanmak ister. İnanıyorsanız başarırsınız. Bir şeyi inanarak başarıyorsanız başka başarıları da hak ediyorsunuz demektir.
Oruç diğer ibadetlere kıyasla sıcak havalarda aç, susuz, geceleri uykusuz, yerine getirilmesi en zor ibadetlerden biridir. İnsanın nefsi ile yaptığı en büyük mücadelesidir. Eğer kişinin imanı onu Oruç gibi büyük ve zor bir ibadeti hassas bir mü’min bilincinde yerine getirmeye, aksatmamaya, Ramazan ayının hürmetini yüce tutarak Allah a karşı bu büyük görevi yerine getirmeye sevk ediyor ise, bu durum o kişinin imanın kemale erme noktasında azim ve iradesinin sağlam olduğunu gösteren en büyük delildir. Bu demektir ki Allah’ın rızasını kazanma noktasında en zora bile severek ve isteyerek talip olan bu mü’min Allah’ın diğer ve bundan çok daha kolay yerine getirilebilen emirlerini rahatlıkla, severek ve isteyerek yapabilir ve Allah’ın rızasına uygun bir yaşantının sahibi olabilir.
Ramazan orucu Müslüman toplumun her kesiminde rağbet edilen, hassasiyet gösterilen, adeta bir sevinç ve yarış halinde yerine getirilmeye gayret edilen bir ibadettir. Mü’min orucunu tutarken, ben namazımı da kılabilirim ve kılmalıyım. Şartları yerine gelmiş ise zekatımı, haccımı da yerine getirebilirim ve getirmeliyim. Allah’ın diğer emirlerine de uymam gerekir, zira ben Allah’ın kuluyum, beni O yarattı, O yaşatıyor, O rızıklandırıyor, O’nun huzuruna çıkacağım ve yaptıklarımın hesabını O’na vereceğim. O halde yaratılış gayeme uygun yaşamalıyım. Oruç gibi yerine getirilmesi en zor ve büyük bir ibadeti bu kadar huzur ve istekle yapmaya vesile olacak kadar sağlam bir imana sahibim.Bu imanım beni diğer görevlerimi yerine getirmeye de sevk etmeli. Ben buna layıkım ve mecburum diye düşünmelidir.
Yapacağımız diğer ibadetler oruç a göre daha kolay, daha az zaman alan ve daha rahat yapılabilen görevlerdir. Mesela Namaz, Peygamberimizin dinin direği diye tarif ettiği çok büyük bir ibadettir. Aslında ibadetlerin hepsi çok büyük ve önemlidir, zira emredicisi Allah’ü Zül-celaldir ve hepsinin insanın dünya ve ahireti için çok büyük hikmetleri ve menfaatleri vardır. Kolaylık açısından bakıldığında orucu tutan diğerlerini daha kolay yapar ve yapmalıdır düşüncesi buradan hasıl olur. Daha zor olan orucunu tutarken namazını ihmal etmemeli Yani zoru kolayca başarırken kolayı nefsin arzusuna feda etmemeli, deryayı kolayca geçerken derede boğulmamalıdır.”
Toplumumuzda, Oruç tutan, ancak diğer ibadetlerinde ihmali olan mü’minlere karşı bazen yanlış bakış açıları ile olumsuz etkiler oluşturabilecek davranışlar sergilenebiliyor. "Namaz kılmıyorsun oruç neden tutuyorsun? Başını kapatmıyorsun orucun kabul olmuyor" vb. yaklaşımlar oruç gibi bir ibadeti yerine getirme azim ve gayretinde olan mü’minlerin belki de bu gerekçe ile orucu da bırakmalarına sebep olabiliyor ki Allah a yaklaştırmada tutunacak bu dal da kırılıvermiş oluyor. Bu tür yaklaşımların sebep olduğu, dini yaşantıdan uzaklaşmış, maneviyyat mağduriyetiiçinde kıvranan insanların hazin hatıralarını az dinlemedik yıllarca.
Çocuk iken geldiği camiden gürültü yapıyor diye yaşlı amca tarafından azarlandığı için bir daha camiye girmemiş. Kur’an öğrenmek için gittiği hoca kulağını çektiği için Kur’an öğrenmekten vazgeçmiş kayıp Müslüman öyküleri ile dolu maalesef toplum hikayelerimiz.Gerekçeleri ne olursa olsun bu kişiler meselenin mesuliyetinden kurtulamıyor ise de, diğer tarafın vebalini de sorumlu olanlar taşımak zorunda kalıyor hali ile. Halbuki zorlaştırmak değil, kolaylaştırmak, nefret ettirmek değil, sevdirmekle görevli olduğumuzun bilincinde olmak zorundayız.
İslam’da olumsuzun olumluyu ortadan kaldırması değil, olumlunun yanına başka olumluların ilave edilmesine gayret etme prensibi vardır. Oruç tutmuyorsun, Namaz da kılma demek yerine, Orucunu tutuyorsun, namazını da kıl, tesettüre de riayet etmeye çalış. Sana oruç tutturacak kadar sağlam olan bu imanın bunları da yapmanı çok kolaylıkla sağlar. Böylece görevlerini tam yerine getirmiş ve Allah’ın rızasını kazanmış olursun yaklaşımı daha doğru ve İslami bir tavırdır. İnsanlar yanlış bile olsa tenkit edildiğinde fıtraten yaptıklarını savunma ihtiyacını hissederler. Yanlış yaklaşımımız yüzünden namaz kılmamayı savunmak zorunda bıraktığımız insana ne kadar büyük bir kötülük yaptığımızı düşünebiliyor muyuz?Halbuki bu insan oruç tutuyor. Orucun ve Ramazanın rahmet ve bereketinden istifade etmenin azim, umut ve gayretini taşıyor.
İslamda günah ayıplanır, günahkarın elinden tutulup kurtarılmaya çalışılır. Kötü olan günahtır, günahkar değil. Çukura düşene kızmak değil, çukuru kapatmaktır marifet. Düşmemeye çalışmak için gayret elbette gerekli ama düşene tekme atılmaz, elinden tutulup o çukurdan çıkarılmaya çalışılır. Bir daha düşmemesi için yapılması gereken tedbirleri almaktır Müslüman toplumun görevi ve islam kardeşliğinin gereği. Bu gün o çukura düşmüş, çıkmış veya çıkarılmış bir insanın yarın nasıl bir Müslüman olabileceğinin örnekleri de çok görülebilmektedir toplumumuzda.
İbrahim Hakkı Hz.nin dediği gibi “Harabat ehline hor bakma Şakir. Defineye Malik Viraneler var.” Binlerce insanın kendi düştüğü çukura düşmemesi için çırpınan, onları hidayetlerine vesile olacakları yollara sevk eden, bu yönleri ile hep imrendiğim nice güzel insanlar var aramızda. Bir insanın hidayetine vesile olmak, üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır buyuran peygamberimizin bu hadisine mazhar olmak için çırpınan nice kardeşlerimi gördükçe onlar kadar hayra vesile olamadığımım hep burukluğunu hissetmişimdir gönlümde. Ve kendime şu soruyu sormadan edemem bu kardeşlerimi gördükçe. Sen kaç kişiyi hangi günahtan kurtardın? Kimin elinden tuttun da düştüğü çukurdan çıkardın? Kaç kişinin Allah’ı ve onun emirlerini sevmesine ve yaşamasına vesile oldun?
Ramazan Kur’an ayı. Oruç ayı. Bu mübarek ay İslam toplumu olarak Kur’an ışığında kendimizi, davranışlarımızı, olaylara yaklaşımımızı, düşünce tarzımızı bir kere daha gözden geçirmek. İslami ve Kur’an-i olmayan bakış açılarımızı Kur’an-a uyarlamaya çalışmak, itikat ve yaşantımızdaki aksaklıkları giderme gayretinde olmak için mücadele vermek mecburiyetinde olduğumuzu idrak etmek zorundayız. Böyle bir niyetle yapılacak gayrette Allah kulunun yar ve yardımcısı olur. Kendine giden yolları açar. O kulunu sever ve sevindirir.
Allah’ım bize seni sevdir, seni sevenleri sevdir, senin sevdiklerini sevdir. senin sevdiğin amelleri sevdir, senin sevginle bizleri sevindir ve bizleri senin razı olacağın amellerle meşgul et. Senin rızana giden yollara sevk et ve o yollarda yapacağımız güzel amellerde bize yardım et, kolaylık nasip eyle.
Ramazan ayının islam toplumu olarak kurtuluşumuza, kendimize gelişimize, İslamı ve Kur’anı doğru anlamamıza, birlik ve beraberliğimize,kardeşlik ruhumuzun tekamülüne vesile olmasını Cenab-ı Hak dan niyaz eder, Bayrama, günahlarından arınmış, Allah’ın rahmet ve yardımına liyakat kesbetmişMüslümanlar olarak kavuşmamızı Yüce Rabbimden Niyaz ederim.
Hocam Allah razı olsun.
Rabbim rızası vechile yaşamayı lutfeylesin Insallah.
Hocam maşallah. Ağzına sağlık. Bizde genellikle namaz kılmasa da bir kişide az çok İslamî bir yöneliş olabileceği kabul edilir. Ancak sağlık sorunu olmadığı halde oruç tutmazsa bu hassasiyet pek aranmaz. Adeta ölçü olmuş. Namazla taçlanmış bir Ramazan ayını geçirmek dileğiyle.
Hocam Allah razı olsun İnşallah bu şekilde yaşayabilmeyi Cenabı Allah tan niyaz ederim
Hocam Allah razı olsun.Ağzınıza ve yüreğinize sağlık.
Allah razi olsun. Allah cc tüm Müslümanlara dirlik, beraberlik ve başarılar versin
Hocam yüreğinizi sağlık. Bu mübarek ayda inş dediğiniz gibi kendimize gelip birlik ve bütünlüğümüzü sağlama yolunda harekete geçerek islam coğrafyalarının acılarını dindirebilecek bir ümmet olmak haline gelmek nasip olur inş. Allah razı olsun.
Hocam soylediklerinizle amel etmeyi mevlam hepimize nasip eylesin elinize dilinize saglik Allah razi olsun.