GAYESİ KÜÇÜK OLAN İNSAN KENDİSİ BÜYÜK OLAMAZ!

Amaç, maksat, hedef anlamlarına gelen “Gaye”; Kişinin gerçekleştirmek ve varmak istediği ülkü, bir şeyi yapmasında elde etmek istediği sonuç diye ifade edilir. Hayat bir amaç ile anlam kazanır. İnsanı ayakta tutan en önemli güç onun gaye ve hedefleridir. Hedefsiz ve amaçsız insanların başarı diye bir derdi de bir hikayesi de olmaz. Hiçbir amaç ve gayesi olmayan, günlük yaşayan, günlük düşünen, günlük tüketen insanların yaşayış şekli aslında hayatın kendisine yapılmış en büyük ihanettir.

İnsan yaşam sürerken önce kendine şu soruyu sormakla işe başlamalıdır; “Benim hayattaki gayem ne ve ne için yaşıyorum?” Bu soruyu sorduran aslında ölüm gerçeğidir. Peki “ölüm nedir?” insan bu soruya doğru, rabbani ve rahmani bir cevap bulamaz ise kolayca gayesizlik yolunu seçiverir. Bu durum istense de istenmese de kişiyi bir başka iradenin kölesi yapar. Hayattaki gayesini; sadece hayatta kalmak ve yaşamını devam ettirmek zannedenler ölüm gerçeği karşısında bocalamaktan kendilerini kurtaramazlar. Ölüm gerçeğini bilmek nasıl yaşamak gerektiği gerçeğini önümüze koyar. Tekrar dirilmek ve sonsuza kadar var kalmak.  “Nasıl öldüysen öyle dirilirsin ve nasıl dirilmek istiyorsan öyle yaşa!” Eğer ölümü bir yok oluş değil de perde ardına geçmek gibi içselleştirebilirsek, o zaman yaşam bir anlam kazanır ve hayatın yaşanmaya değer ulvi bir değere dönüşmesine vesile olur.

Yaşadığımız çağda insanlığın en büyük sorunu gayesizlik, temel problemi ise gayretsizliktir. Gayesizliğin gayyasında kaybolan nesiller bu çağın en büyük günahıdır. Amacı olmayan yaşamların anlamı da olmaz. Gayesi olmayanlar hayatta hiçbir ağırlık ve saygınlık kazanamaz.

Gayesizlik insanın iflasıdır, intiharıdır. İmkanlarımız arttıkça imanımızın zayıflaması çok gariptir. İman zayıflayınca gayret azalıyor, heyecan sönüyor. Karamsarlık, kararsızlık, kafa karışıklığı, kaygılar, korkular kolumuzu kanadımızı kırıyor. Görevimizin ağır, ömrümüzün kısa olduğunun farkında olmamıza rağmen işleri ağırdan almakta sakınca görmüyoruz. Üzerimizde gaflet bulutları geziniyor biz gayrete gelmekte zorlanıyoruz. Uyuşuk, umursamaz, boş, beleş insanın kalbi şeytanın çalışma ofisidir. “Acelesi yok sonra yaparım” düşüncesi İblisin uyuşturucu iğnesidir.

Beden değil beyin tembelliği insanımızın en büyük handikapı. Gayrete gelip bir an önce yola çıkanlardan olmayanlar bir müddet sonra yoldan çıkanlardan oluveriyor. Gevşeme, geçiştirme, geveleme, geri kalma, gayretsizlik Gayretullah'a dokunursa pişman ve perişan olmaktan kurtulamayız. Durulmak için önce yorulmak gerekiyor. Kimse başarı merdivenlerini eli cebinde çıkmıyor. Elimizi taşın altına sokmamız gerekiyor. Kaderlerimizi adeta alın terimiz belirliyor.

Dünyamızı değiştirmeden dünyayı değiştirme mücadelemize hız vermeliyiz. Piyasanın bizi yönlendirmesine ve yutmasına izin vermemeliyiz. Bu işin sırrı ve şifresi gayrettir. ''İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.''(Necm, 39) Üzerimize ölü toprağı serpilmişlik sendromundan silkinme zamanı geçmeden toparlanmalıyız. Nebi(sav) in müjdesi bizler için; ''Allah yolunda ayakları tozlanan bir kula cehennem ateşi dokunmaz.'' (Buhari) Karınca misali yolda olmak gerekiyor. İbrahim'den yana olduğumuzu başka türlü kanıtlayamayız.

Gayretsiz gayeler de gayesiz gayretler de insanı kıymetten düşürüyor. Müslüman’ın gayesi Allah rızası, gayreti ise Allah yolunda cihad olmalıdır. Hedefsiz ve amaçsız bir şekilde hayata atılmak, başarısızlığa atılmış bir adımdır. İnsanoğlu ne kadar yetenekli ve çalışkan olursa olsun bir hedef ve amacı yoksa hiçbir şekilde başarılı olamaz. Neyi bulmak istediğini bilmeden sürekli bir şeyler arayan hiçbir şey bulamaz. Amaç ve gayemiz ne kadar büyük ve net olursa hayatımız da o kadar anlam ifade eder. Amaç ve gayesi olmayan hayatların hiçbir anlamı olmaz. Rotası belli olmayan gemiye hiçbir rüzgar fayda sağlayamaz.

İnsanlık tarihinde birçok hayat, belirli bir gayesi olmaması nedeniyle heder olmuştur. Tecrübeler göstermiştir ki, hayallerinin peşinden emin adımlarla yürüyen ve arzu ettiği hayatı yaşamak için gayret sarf eden insanlar, beklenmedik bir anda başarıyla karşılaşırlar. Emek olmadan, yemek olmaz. Taşı delen; suyun kuvveti değil, sürekliliğidir. Tarih boyunca gayret sarfetmeksizin yaşayanlar arasında isim bırakmış bir tek insan yoktur. Büyük insanların ulaştıkları ve muhafaza ettikleri yükseklik, ani bir sıçrayışla erişilmiş değildir. Onlar diğerleri uyurken yukarı tırmanmaya çalışmışlardır. İnsanın gayreti kanadıdır. Başarı gayretin, gayret ise iradenin meyvesidir. Damlayan su mermeri, sürdürülen gayret dağları deler.

Dileyin verilecektir, arayın bulacaksınız, kapıyı çalın size açılacaktır. Basit bir adamın elinden geleni yapmaya çalışması, zeki bir adamın tembelliğinden iyidir. Yarınlar yorgun ve bezgin kimselere değil, rahatını terk edebilen gayretli insanlara aittir. Yaptığın bütün işleri elinden gelen en iyi şekli ile yap, elinden geleni yapan bir kimse her şeyi yapmış demektir. Elinden gelebileceğinden azını yapan bir kimse ise hiçbir şey yapmamış sayılır. Daima hizmet ve gayret içinde ol. Çünkü hayatın gerçek lezzeti, hiç bezginliği olmayan bir yorgunluktadır. Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret, ebedi bir hayat için gayret yok hayret. İz bırakanlarla silinip gidenler arasında sadece basit bir fark vardır. İz bırakanlar ömür boyu gayret edenler, silinip gidenler ise ömür boyu hayret edenlerdir.