Allah’ü Zülcelal Hazretleri Rahmet sıfatı gereği kullarına ikramlarda bulunmak, af ve mağfiretlerine bahaneler oluşturmak için özel zamanlar yaratmıştır. Bu özel zamanlardan biri de, dini geleneğimizde üç aylar diye isimlendirilen Recep, Şaban ve Ramazan aylarını içinde bulunduran maneviyat mevsimidir.
Üç aylar, dünya meşguliyetleri içinde unuttuğumuz kulluk sorumluluklarımızı hatırlamak, günah kirleriyle kararan kalplerimizi tevbe ve istiğfarla arındırmak, sadaka ve iyiliklerle bolca sevap kazanmak, hayır işlerinde yarışmak ve ahiret yurduna hazırlanmak için bulunmaz bir fırsattır. Çünkü yapılan ibadetlere, hayır ve iyiliklere kat kat mükâfat verildiği bu müstesna zaman dilimi, biz mü’minlere az zamanda, az amelle daha çok kazanma imkanı sunmaktadır. Bu yönüyle üç aylar adeta bir ömre bedel olan bereketli hasat mevsimidir.
Üç aylar içerisinde her biri bir rahmet, mağfiret ve bereket vesilesi olan Regaib, Miraç, Berat ve Kadir geceleri bulunmaktadır. Bu mübarek kandiller, dünya sıkıntılarıyla bunalan gönüllere şifa imkanı sunan, günah kirleriyle paslanan kalplerin nedamet gözyaşlarıyla temizlenip arınmasına fırsat sağlayan rahmet pınarlarıdır.
Üç aylar, Yüce Rabbimizin sonsuz ikram ve ihsanlarının biz kullarının üzerine sağanak sağanak yağdığı rahmet ve bereket mevsimidir. Ancak bu manevî ziyafetten istifade edebilmek için bu fırsat günlerini iyi değerlendirmek gerekmektedir.
Recep ayı mü’minler için afeti TERK ayıdır. Yaşantısındaki yanlışlardan uzaklaşma, günah işlemeyi bırakma, kusurlardan kurtuluş yollarını bulma mevsimidir.
Şaban ayı; Hasenatı KESB ayıdır. Terk ettiği yanlış ve günahların yerine güzel davranışları kazanma, onları yerine doğruları koyma mevsimidir.
Ramazan ayı ise HASAT mevsimidir. Recep ayında günahlardan kurtulmuş, Şaban ayında güzelliklerle bezenmiş bir mü’min olarak Ramazan ayının Rahmet, Mağfiret ve Cehennemden kurtuluş müjdesine kavuşma imkan ve lütfuna mazhar oluruz.
Peygamber Efendimiz, bu mübarek aylarda ibadetlerini artırır, gündüzlerini oruçla geçirir, gecelerini de namaz, dua, zikir ve istiğfarla değerlendirirdi. Yine bu aylarda cömertliği zirveye çıkar, sadakalarını artırırdı. Hz. Peygamber (s.a.s.) üç ayların ilki olan Recep ayı girdiğinde, “Allahım! Recep ve Şaban ayını hakkımızda hayırlı kıl, bizi Ramazan ayına kavuştur” (Ahmed b. Hanbel; Müsned, 1, 259) diye dua ederdi.
Mübarek üç ayların ilki, içinde Regaip ve Mirac geceleri bulunan, Hz. Peygamber (s.a.s)’in haram aylardan olduğunu haber verdiği (Buharî, Ehâdî, 5, Tevhid, 24) Recep ayıdır. Üç ayların ikincisi olan Şaban ayı, Peygamberimiz (s.a.s.)’in hakkında; “Bu ay benim ayımdır, çünkü bu ayda amellerim Rabbime yükseltilir” (Feyzü’l-Kadir, 4/161) buyurduğu kutlu bir aydır. Şaban ayının 15. gecesi bağışlanma ve günahlardan kurtuluş gecesi olan Berat Kandilidir. Mübarek üç aylar geçidinin son halkası ise; Kur’an ve oruç ayı olan Ramazan-ı şerif ayıdır. Ramazan ayının 27. gecesi Kur’an-ı Kerim’in indirildiği Kadir Gecesidir.
Recep ayının ilk Cuma gecesi mübarek Regaib Kandili’dir. Regâib, “çok bağış ve bol ihsan anlamına gelir. Regaip Kandili, kıymeti ve değeri büyük, rağbet edilmesi gereken bir rahmet ve mağfiret gecesidir. Bundan dolayı bu mübarek gecenin kıymeti iyi bilinmeli ve gereği gibi değerlendirilmelidir.
Regaib Kandili’nde, Yüce Rabbimizin değer verdiği, rağbet ettiği şeylerle meşgul olmalıyız ki, O’nun değer verdiği ve razı olduğu kullarından olabilelim. Gafletten ve faydasız boş işlerden uzaklaşıp, dünya ve ahiretimiz için yararlı davranışlar yapmalıyız. Yaptığımız işleri gözden geçirmeli, dünya ve ahiretimiz adına faydası olmayan meşguliyetlerimizi terk etmeliyiz. Hele zararı olacak şeylere hiç yaklaşmamalıyız, zira ahiret sınavında bunlarla karşılaştığımızda cevabında zorlanacağımız şeylerden uzak durmamız gerektiği şuuruna ermeliyiz.
Bu gece, nefis muhasebesi yapmalıyız, hata ve günahlarımız varsa onları terk etmeli, Allah’ı ve hesap gününü bize unutturan dünya sevgisinden, kötü duygu ve düşüncelerimizden kurtulmaya çalışmalı, kardeşlik hukukumuzu zedeleyen her türlü haset, kin, nefret, düşmanlık gibi zararlı davranışları terk etmeliyiz. Bu mübarek kandil gecesini kaza ve nafile namazları kılarak, dua, zikir ve tövbe ile geçirerek, “Onlar, Rablerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir” (Furkan, 25/64) ayet-i kerimesinde övgüyle bahsedilen bahtiyar kullardan olmaya çalışmalıyız.
Başta anne-babamız olmak üzere akrabalarımızla, komşularımızla, arkadaşlarımızla münasebetlerimizi güçlendirmeli; birbirimize sevgi ve saygıyla yaklaşmalı; aramızdaki dargınlık ve küskünlükleri kaldırmalı; kardeşlik, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeliyiz. Özellikle ülkemiz ve islam dünyası üzerinde dolaşan kara bulutların dağılmasına, Alem-i İslamın gafletten kurtulup birlik ve dirliğe kavuşmasına vesile olması, hain tuzaklardan korunması ve kurtulması için Rabbimize dualar etmeliyiz. Bu aziz vatanı bizlere emanet ederken her devirde hiç tereddüt etmeden canlarını feda eden şehitlerimizin aziz hatıralarına saygı ve hürmet gösterilmeli, Rahmet ve minnetle ruhları şad edilmelidir.
29 Mart Çarşamba günü üç ayların ilki olan Recep ayına girmiş bulunuyoruz.30 Mart Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece de Regaib Kandilini idrak edeceğiz. Mübarek üç aylarınızı ve Regaib Kandilinizi tebrik eder; Beldemiz, ülkemiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara, barışa ve huzura vesile olmasını Yüce Mevlamızdan niyaz ederim.
Kıymetli Mustafa Hocam yazılarınızın devamını bekliyoruz.
İnşallah İsmail Hocam. Sizin akademik güzel yazılarınızı da takip edip istifade ediyoruz. Biz de elimizden geldiği kadar gayret ederiz ama asıl sizin yazılarınızın devamı merakla bekliyoruz. selam ve muhabbetlerimle.
Allah razı olsun hocam.
Allah razı olsun sayın hocam. Rabbim bizlere bu mübarek ayların manevi feyzinden istifade edebilmeyi ve lâyıkıyla ihya edebilmeyi nasip eylesin inşallah.