Bismillâhirrahmânirrahîm. Allah’a hamd, Rasûlullah’a salât ederek Saygıdeğer Okurlarımı Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketiyle selâmlıyorum.
Besmele her hayırlı işin başıdır. Allah bile kendi kitabı olan Kur’an’ını kendi adını anarak vahyetmeye başlamıştır. Nitekim ilk sûre olan Fâtihâ’nın da -biri hariç- diğer sûrelerin de başında besmele vardır. Allah bizlere de kendi adını anmamızı “-Rabbinin adını an!” diye emreder. (7/A‘râf-205 vd) Rasûlullah (sav) ise “-Besmele ile başlanmayan her önemli iş sonuçsuz kalır.” buyurmuştur. (Münâvî, Feyzü’l-Kâdir, 5/13) Müslüman her işine besmeleyle başlar. Aziz Milletimiz bu ilâhî ve nebevî emri öyle içselleştirmiştir ki; moral ve motivasyon gerektiren bazı işlerine, Allah’tan yardım ummayı da içerecek bir şekilde besmeleyi bazen şöyle çeker: Haydi Bismillâh… Vira Bismillâh… Yâ Allah Bismillâh…
Biz de www.karabukanahaber.com 'da; hem Allah’ı anmak hem de O’ndan yardım umarak Haydi Bismillah deyip köşe yazılarımıza bugün başlıyoruz. Artık her Cuma bu köşede siz değerli gönül dostlarımızla bir arada olacağız. Rabbim hayra ve Hakk’a hizmet vesilesi kılsın inşaallah…
Bismillâhirrahmânirrahîm, yani “Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla” diyerek başlıyoruz, o halde biraz besmeleyi analiz etmeye çalışalım…
Allah’ın es-Selâm, et-Tevvâb, es-Settâr, er-Rezzâk, el-Ğaffâr vb. rahmetini ifade eden isimleri olduğu gibi, el-Cebbâr, el-Kahhâr, el-Müntakîm, el-Müzill vb. azabını ifade eden isimleri de vardır. Şüphesiz, Allah’ın bütün isimleri güzeldir. Nitekim “-En güzel isimler Allah’ındır.” (20/Tâhâ-8, 59/Haşr-24) buyurulmuştur. Dilediğini dilediği gibi yapan (Fa‘âlün limâ Yürîd olan) Allah her işe kendi adının anılmasıyla başlamayı ifade eden besmeleyi şayet dileseydi başka türlü de söyletirdi. Örneğin; “Bismillâhi’l-Cebbâri’l-Kahhâr” yani “Kahreden ve Zorlayan Allah’ın adıyla” şeklinde söylenmesini emredebilirdi. Hiçbir güç de bunu değiştiremezdi. Ancak “-Benim rahmetim azabımı geçmiştir.” (Müslim Tevbe 14) buyurarak, Zatını “-Rahmetim her şeyi kuşatmıştır.” (7/ A‘râf-156) diye tarif eden Allah, besmeleyi “sonsuz rahmet ve merhamet sahibi, esirgeyen ve bağışlayan” anlamlarına gelen er-Rahmân ve er-Rahîm isimleriyle “Bismillâhirrahmânirrahîm” diye formüle etmiştir.
Besmelenin hikmetine kısaca değindikten sonra köşe yazarlığı icra ederken dikkate alacağımız ilkelere dair birkaç söz etmek istiyorum.
Hayatımızı idame ettirebilmek için nasıl gıdaya muhtaç yaratılmışsak, huzur içinde yaşamak için de sevgiye muhtaç yaratıldık. İnsan olarak sosyal hayatımızı geliştirebilmek, hele de kulluk görevlerimizi yerine getirebilmek için elbette bilgiye de muhtacız. Ancak insanoğlu olarak bugün geldiğimiz noktada sevgiye olan ihtiyacımız bilgiden daha büyüktür. İnsan zor da olsa cahil olarak yaşayabilir, fakat sevgisiz asla yaşayamaz!
Bilgilerimizi birbirimizle hikmet ve sevgiyle paylaşmalıyız. Hangi konuda olursa olsun en doğru, en önemli, en gerekli bilgiler aktarım süreçlerinde hikmet ve sevgiden uzak bir şekilde paylaşılmak istendiğinde “öğrenme” arzu edildiği şekilde tamamlanamamaktadır. Maalesef ilmin hikmetsiz, bilginin sevgisiz kaldığı bir süreçten geçiyoruz.
Öyleyse içinde bulunduğumuz bireysel, ailevi ve toplumsal haller, başta ahlâk olmak üzere ne kadar olumsuz olursa olsun; bizler de Allah’ın rahmetine ve rızasına mazhar olabileceğimiz şartların oluşması için gerekli olan bilgi birikimlerimizi Allah’ın kullarına aktarırken sevgiyle, şefkatle ve merhametle paylaşmalıyız. Yani Kur’an’ın “emr-i bi’l-ma‘rûf ve nehy-i ani’l-münker” dediği “iyiliği yayma ve kötülükten sakındırma” emrini yerine getirmeliyiz, evet bu ihmal edilemez bir görevdir, ancak bu görevi hikmetle ve sevgi dilini kullanarak yapmalıyız. Özetle aklımızla öğrenmeli, kalbimizle düşünmeli, sevgimizle paylaşmalıyız. Allah’ın, Kutlu Elçi’sine (sav) “-(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et…” (16/Nahl-125) buyurduğu gibi.
Doğruyu söylemek kadar doğru zamanda söylemek de önemlidir. Bundan da önemli olan ise doğruyu doğru zamanda ve zeminde, söylenmesi gereken kişilere en doğru biçimde söylemektir. Yöntem konusunda hayatî derecede önem taşıyan en önemli ilke ise kalpten kalbe yol açan güler yüz ve tatlı dildir. Bu ilkenin ters işletilmesi ise telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. En temel görevi doğruları (hakikat) anlatmak olan Rasûlullah (sav)’e bu hususun önemini Allah şöyle ifade buyurmuştur; “-Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.” (3/Âl-i İmran-159)
İşte biz de bu İlâhî ferman ile emr olunduk ve yola çıktık. Çıktığımız yolculuğun başlangıç noktası bu fakirin kalbi ise varış noktası da siz saygıdeğer okuyucularımızın kalpleridir. Kısacası; birbirimize olan sevgimizi artırıp geliştirebilmek için kalpten kalbe yol açmak istedik. Rabbimden yazdıklarımla kalplerinize ulaşabilmeyi diliyorum. Ümit ediyorum ki kıymetli okuyucularım da bu fakire kalplerinde bir yer açar…
Kaleme alacağımız konuları Kur’an ve sünnet çerçevesinde yazmak temel görevimizdir. Elbette Diyanet İşleri Başkanlığı mensubu bir vaiz olarak kurumsal aidiyet bilinciyle bu faaliyeti yürütme kararlılığında olduğumuzu da ifade etmek isterim.
Her türlü yapıcı eleştiri ve tavsiyelerinizle sağlayacağınız katkıların bizi ziyadesiyle mutlu edeceğini bilmenizi istirham ederim. Her biri birbirinden değerli siz saygıdeğer gönül dostlarıma, bu fakire siz kıymetli halkımızla medya üzerinden de buluşma imkânı sağlayan Sn. Mustafa ÇELENLİ Bey Hocam’a ve Zat-ı Alilerinin şahsında tüm www.karabukanahaber.com.tr ailesine hürmet ve muhabbetlerimle teşekkürlerimi sunuyorum. Bir sonraki yazımızda yeniden birlikte olabilmek dileğiyle sizleri Seven, Sevilen ve Sevdiren Yüce Rabbime emanet ediyorum.
03 Eylül 2020 Perşembe
İrfan BAYIN
Karabük İl Müftülüğü Vaizi
iletişim : http://www.irfanbayin.com.tr/
İrfan hocam köşe yazarları kadromuzda sizler gibi değerli dostları görmek hem bizleri memnun edecek, hem de değerli okuyucularımıza güzel bilgiler sunacaktır. Hoş geldiniz. Sefalar getirdiniz.
Hoşgeldiniz kıymetli Hocam..Sizi aramızda görmek bizi ziyadesiyle mutlu etti..
Metin Bey Hocam. Aranızda olmak da bizi memnun etti. Allah razı olsun çok teşekkür ediyorum sağolun varolun.
Hayırlı olsun Hocam. Sizi bu platformda görmek sevindirdi bizleri. Rabbim Besmele ile başladığınız bu köşede Âl-i imrân Suresi 104. Ayet/4. Cüz وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ اِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır. Ayeti kerimesi mucibince çalışmalarınızda Allah yar ve yardımcınız olsun.
Değerli Hocam naif düşünce ve temennileriniz için çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Rabbim bizleri sizlere mahcup olacak hallerden muhafaza eylesin inşallah. Rabbim sizin de her daim yar ve yardımcınız olsun. Sağolun varolun