ANADOLU İHTİLALİ
Ligin 20.haftası geride kaldı. Tam manasıyla olmasa da Anadolu takımları şampiyonluğa giden güya büyüklerden puan alarak bir nev’i ihtilal yaptılar.
Dumanlı kentin puslu takımı Kardemir Karabükspor, lider Beşiktaş’ı 2-1 lik sonuçla geçerken; oynadığı futbol, taktik anlayışı, oyun disiplini ve teknik direktör Igor Tudor’un oyuna müdahaleleri bakımından tam not aldı.
Hakem hataları yüzünden yenildiğimiz maçlardaki puan kayıpları olmasa şu an ligde bambaşka bir yerde, gerçek manada ihtilal yapan bir Anadolu takımı olabilirdik. Beşiktaş maçında da gördük ki yine benzer durumlar yaşandı ancak puan kaybedilmedi. Adriano ve Quaresma nın Kerim Zengin’e ve Ermin Zec’e sert müdahalelerine lütfen! Sarı kart gösterilmesi, Marcelo’nun Seleznyov’a dirsek vurmasının pas geçilmesi bu endişelerde haklı olduğumuzu gösteren durumlardı.
Ermiz Zec’in attığı golde yayıncı kuruluşun piero sistemine göre 22 cm ofsayt olduğu söylendi. Bu mesafe 13-14 yaşındaki bir çocuğun ayakkabı boyudur. UEFA bu tür pozisyonların, üstüne basa basa devam etmesi kanaatinde. Neden mi? Çünkü bu tür pozisyonlarda kalkan bayrakların %80’ni hatalı sadece %20’si doğru. Dolayısıyla yardımcı hakemler böyle pozisyonlarda desteklenmelidir.
TEŞŞEKÜRLER MHK!
MHK, kocaman bir teşekkürü hakkediyor. Neden mi? Sağ olsunlar her hafta yazacak, konuşacak mutlaka ama mutlaka çok bariz, can yakan ölümcül hataların yaşanmadığı maç neredeyse yaşamıyoruz. Hem de tüm liglerde. Her yazar ve yorumcuya çuvalla malzeme veriyorlar. Kısaca bir göz atalım:
Karabükspor-Beşiktaş maçıyla Cuma akşamı başladı her şey. Beşiktaş’tan Querasma ve Marcelo’nun atılmayışı,
Bursaspor-Fenerbahçe maçında Aziz Behich’in Alper Potuk’a dirsek vurması, son dakikalarda uydurma bir penaltı,
Alanyaspor-Gençlerbirliği maçında Alanyaspor lehine 2 penaltının es geçilmesi ve çıkmayan çok net kartlar,
Kasımpaşa-Başakşehir maçında Kasımpaşanın attığı ilk gol ofsaytken, golü atan Titi’nin Cengiz Ünder’e kendi cezahası içinde ayak tabanıyla basmasına hem penaltı hem de kart verilmeyişi,
Konyaspor-Antalyaspor maçında hakemin kontrol kaybı ve verilen komik penaltı ile 2 kırmızı 11 sarı kartlar,
Galatasaray-Kayseri maçında Kayserisporlu Deniz Sürüç’ün kesilen atağı penaltı ve ihraç olabilirdi, Galatasaray’ın son dakika iptal edilen golü,
Gümüşhane-Ankaragücü maçında yaşananlar… ve daha görmeyip de yazamadıklarımız.
Geçen haftaki yazımda belirtmiştim Perşembe nin gelişi Çarşamba dan belli olur, bu daha iyi günlerimiz diye. Zorluk derecesi yüksek olan ve daha da yükselecek olan maçlara hakemleri mental olarak hazırlayamayan MHK baş sorunludur. Bunca imkanlara rağmen kendini hazır tutmayan ve geliştirmeyen hakemler de ikinci sorumludur.
Geriye kalan 14 haftada olacaklarda bu yönetimin sorumluluğundadır. Bu saatten sonra istifa edip (geçenlerde istifa et dememe rağmen) çekip gitmeleri asla ama asla doğru bir davranış değildir.
TRİBÜNLER ALARM VERİYOR
Beşiktaş-Fenerbahçe kupa maçıyla başladı her şey. PFDK hakkaniyetli bir ceza vermeyince Bursaspor-Fenerbahçe maçında bir tik daha ileri gidildi. Bursaspor’un avukatı, sahaya giren seyirciyi emniyetten kurtarıp üstüne üstlük bir de öz çekim yaparak sosyal medyada paylaşması pişkinliğin tavan yaptığını gösterdi. O sahip çıktığınız seyirci yüzünden mağdur olan binlerce seyircinin ve kaybettiğiniz maddi desteğin sanırım farkındasınızdır.
Disiplin kurulları gerekli cezaları vermediği sürece bundan sonraki 14 hafta çok daha vahim olaylara gebe olabilir aman dikkat.
GALATASARAY-BEŞİKTAŞ DERBİSİ HAKEMİ
MHK nun eli o kadar sıkıştı ki maçlara atayacak hakem bulmakta zorlanıyor. Her hafta neredeyse her maç siyah-beyaz net hata yapmayan hakem yok gibi. Bu sıkıntı, mevcut MHK nun olmakla birlikte (3.kez görevde) 2008 yılı Oğuz Sarvan döneminden bu yana devam eden sistematik uygulamanın neticesidir.
“26 Şubat 2017 de oynanacak olan derbiyi kim yönetir?” sorusuna cevap mecburen ilk akla gelen Bülent Yıldırım’dır. Kendisine, MHK ve TFF ye başarılar diliyorum. Ligin geri kalan bölümünde ölümcül hataların yaşanmadığı tertemiz bir lig temenni ediyorum.