BU NASIL BİR ÇİLEDİR?
Futbol takipçileri için aslında cuma akşam başladı çile… ilk önce Avni Aker’de Adanaspor’un feryadı duyuldu. Cumartesi günü ise tam tamına kapkara bir durum, içinden çıkılamaz bir hal İstanbul’dan yükselip dalga dalga tüm yurda yayıldı. Beşiktaş-Bursa maçına dair biz spor yazarlarının söyleyecek çok sözü vardı aslında. Ancak müsabaka sonrası yaşanan vahim olay her şeyi unutturdu. Hem de düşmanı dost yapacak şekilde unutturdu.
Yayıncı kuruluş mutlu bir potre bulamıyor tribünde. Galatasaraylı Yasin attığı gollerde polise koşuyor. Cüneyt Çakır, genç bir polis kardeşimize kura atışı yaptırıp onure etmeye çalışıyor. Beleş Tepe’nin adı Şehitler Tepesi oluyor. Beşiktaşlı, Bursalıyı evine çağırıyor. Hasım, rakip hatta düşman sanılanlar bir anda kol kola giriyor. Bu yaşananlara “Ne hoş” diyeceğimize gözlerden yaşlar sel olup akıyorsa eğer ruh halimizi varın siz hesaplayın. Ne futbol, ne oynanan oyun, ne atılan gollerin güzelliği, ne taraftarlık ne de galibiyetlerin sayısı. Taze, günahsız insanlarımızın şehitliğine şahitlik etmek zor be kardeşim… Nedir bu çektiğimiz çile?
Bir oldu yürekler, bir oldu göğe açılan eller, bir oldu tüm bedenler. Dile kolay 44 can ve de cananla beraber 79 milyon gözyaşına büründü. Gün eleştiri günü değildi. Gün sahiplenme günüydü. Gün acıları paylaşma, yaraları sarma günüydü.
Bu bakımdan sevgili okurlarım futbola dair eleştirilerimizi olumlu bir şekilde yapmaya elbette devam edeceğiz. Ancak bu hafta ne Karabükspor-Alanyaspor maçında yaşanan adaletsizlikten ne de diğer müsabakalar hakkındaki olumsuzluklardan bahsetmiyorum.
TFF’YE KOCAMAN TEŞEKKÜRLER
Cumartesi günü yaşanan vahim terör saldırısı neticesinde hayatını kaybeden canlarımızın ailelerine merhem olmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü’müze 3 milyon TL yardımda bulunacağını açıklayan futbol federasyonuna ve Türkiye Kupası’nda Beşiktaş-Kayserispor müsabakası gelirini bağışlayacak olan Beşiktaş kulübüne sonsuz teşekkür ediyorum.
Şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum.