AKIL TUTULMASININ İLACI AHİRET İNANCIDIR!
Dünya için ahireti gözden çıkarmayı umursamayacak büyüklükte bir akıl tutulması yaşıyoruz. Geçici olana aşkımız ve tutkumuzun ebedi olacak olanın elimizden gitmesine sebep olacağını bile bile yaptıklarımızdan geri durmuyoruz.
Bu gafletimizin sonucu olarak her gün yaşadığımız siyasi, ekonomik, ahlaki, ailevi birçok bunalım, buhran ve krizlerin nedenini başka yerlerde arama cehaletimiz dünya avuntumuza dönüştü. Rabbimizin Mü’minleri; “Onlar kesinlikle Rablerine kavuşacaklarını ve O’na döneceklerini bilen kimselerdir” (Bakara, 2/46) şeklinde tarif ettiği halde o kavuşma ve hesap verme gününü unuttuğumuz ve önemsemediğimiz için sıkıntıdan kurtulamıyoruz.
Aslında doğduğumuz andan itibaren ölmeye başlıyoruz. Hayat denilen şeyin de ölüme doğru giderken kullandığımız güzergah olduğunu biliyoruz ama çoğu zaman doğru güzergahı kullanma basiretini gösteremiyoruz. Yolcuyuz, ancak varacağımız yerin ve oradaki ahvalin hesap ve hazırlığını yapma duyarlılığından uzak yaşıyoruz.
O hesap ve hazırlık ahirete iman etmek ile başlıyor. Bu iman bizim için başıboş yaratılmadığımızı, yaptığımız her iyi veya kötü davranışın karşılığının ahirette ceza veya mükâfat olarak bize geri döneceğini bilerek yaşamamızı gerektiriyor.
Ahirete hakkıyla iman eden bir Müslüman her saatini ahirete göre ayarlama şuuruna sahip olmalıdır. Tüm plan ve projeler ahirete göre düzenlenmeli. İzlenen diziden girilen internet sitesine kadar, sosyal medyada yazdığı her yorumdan yaptığı beğeniye, dilinin konuştuğu her kelimeden gözünün baktığı her noktaya, kalbinden geçirdiği her düşünceden, midesine giren her lokmaya kadar tüm his, duygu ve davranışlarında ahiret ve hesap bilincini merkeze alarak ayarlamalıdır.
Ahirete hakkıyla iman eden bir Müslüman düğün yaparken, siyaset yaparken, çocuk yetiştirirken, ticaret yaparken, ortaklık kurarken, seyahat ederken, dinlenirken yani yaşamının her anında bu dünya hayatının bir gün son bulacağının ve ahiret hayatında tüm yapıp ettiklerinin karşılığını göreceğinin bilincinde olarak yaşamalıdır.
Ahirete hakkıyla iman eden bir Müslüman eşine, anne-babasına, akrabalarına, komşularına, işçi ve personellerine karşı davranışlarında, dost, arkadaş ve din kardeşleriyle münasebetlerinde hep ahireti gözeterek hareket eder. Bir şeye karşı çıkacaksa, birinin yanında duracaksa, birini destekleyecekse,beğenecekse, takdir edecekse, takip edecekse ya da tavır alacaksa bu durumların ahirette de muhakkak bir karşılığı olacağını bilerek tavır alır. Safını ona göre belirler.
Ahirete iman, Müslüman’ın sorumluluk bilincini inşa eder. Çünkü Müslüman yaptığı her işten ahirette de muhakkak sorumlu tutulacağının bilinci ile yaşar.
Ahirete iman, Müslüman’ın niyet bilincini oluşturur. Çünkü Müslüman bu dünyada yapılan işlerin ahirette niyetler üzerinden değerlendirileceğinin bilincinde olur.
Ahirete iman, Müslüman’ın kul hakkı bilincini yapılandırır. Çünkü Müslüman, yaptığı her haksızlığın bir kul hakkı doğuracağının ve bu kul haklarının ahirette muhakkak karşısına çıkacağının, her hak sahibinin orada hakkını alacağının hesap eder.
Ahirete iman, Müslümanda günahlardan ve haramlardan uzaklaşma bilincini oluşturur. İşlediği her günahın ve haramın ahirette kendisini cehennem riskiyle karşı karşıya getireceğini bilir ve dikkat eder.
Ahirete iman, Müslüman’ı sabreden bir kişilik olmasını sağlar. Bu dünya hayatında katlandığı tüm sıkıntıların bir gün son bulacağına ve sonsuz huzur ve mutluluk yurdu olan ahiret yurduna gideceği bilincini diri tutar. İşte bu yüzden Müslüman, başına gelen tüm bela ve musibetlere büyük bir olgunlukla sabreder.
Müslüman’ın hedefi, cenneti ve Rabbinin rızasını kazanmaktır. Cennet, tüm dertlerin son bulduğu yerdir. Orada hastalık yoktur, yaşlılık yoktur. Ailevi huzursuzluklar yoktur, zalim bir koca derdi, huysuz bir hanım derdi, itaatsiz bir çocuk derdi yoktur. Geçim derdi, iş derdi, borç derdi, çek ve senet derdi yoktur. Siyasi tartışılmalar, ekonomik krizler, sosyal patlamalar yoktur. Psikolojik sıkıntılar, manevi bunalımlar, ruhsal buhranlar yoktur. Haksızlık, adaletsizlik, zulüm ve sömürü yoktur. Orası bereket ve afiyet yurdudur.
Ömrünüz bereketli, ebediyet yurdunuz CENNET olsun.
Dünya için ahireti gözden çıkarmayı umursamayacak büyüklükte bir akıl tutulması yaşıyoruz. Geçici olana aşkımız ve tutkumuzun ebedi olacak olanın elimizden gitmesine sebep olacağını bile bile yaptıklarımızdan geri durmuyoruz. cümlesi adamın beynini zonklatıyor
AMİN. ALLAH RAZI OLSUN. CÜMLEMİZİN CUMASI MÜBAREK OLUR İNŞALLAH.
Selamunaleykum hayırlı cumalar abi aynen çok doğru mustafa abi
Allah razı olsun. Cumanız mübarek olsun.
Cumanın feyzi bereketi ümmeti Muhammedin üzerine olsun selam ve dua ile
Bütün güzel duaların şahsında ve sevdiklerinde ziyadesiyle karşılık bulması temennisiyle hayırlı cumalar dilerim
Eyvallah Mustafa Hocam. Amenna ve saddakna. Allah Razı olsun. Cumamız bizlere hayırlar getirsin inşallah
Amin, Allah razı olsun cümlemize inşaAllah
Mustafa bey merhaba teşekkür ediyorum. Duanıza amin diyorum.Saygılarımla Şener Yalçınkaya
Aminn hocam... Rabbim bizleri imtihan dünyamızda muvaffak eylesin...
Allah razı olsun hocam
Hayırlı cumalar sağlıklı günlerin olsun hayırlı işlerin olsun selam ve dua ile
Hayırlı Cumalar hocam kalemine yüreğine sağlık
Amin Amin Rabbım razı olsun akıbetimiz hayr olsun kıymetli abim
Hayirli cumalar hocam ellerinizden operim
Hayırlı cumalar sağlıklı günler diliyorum.
Ahiret inancı olmasa kafayı bozar insan
Kaleminize yüreğinize sağlık öğretmenim . Cumanın hayrı ve bereketi üzerimize olsun inşallah
Amin.Hayırlı cumalar.Allah razı olsun hocam.
Amin Hayırlı geceler Hayırlı cumalar olsun kıymetli hocam
Çok teşekkür ederiz değerli hocam.
Kaleminize sağlık hocam.
Amiin hocam. Allah razı olsun.
Amiin hocam. Allah razı olsun.
Amiin hocam. Allah razı olsun.
Amiin hocam. Allah razı olsun.
Min inşallah. Hayırlı cumalar hocam.