Kur’an-ı Kerim, bilgi kaynağı olması yanında aynı zamanda değerler kaynağıdır. Bir değer olan “güven” konusu Kur’an’da önemli yer tutar. Temel kaynaklarımızda değerlerin kaynağı olan Allah c.c. güvenilirdir, güven verendir. (El-Mü’min). Vahiy meleği güvenilirdir (Er-Rûhu’l-Emîn). Hz. Peygamber güvenilirdir (Muhammedüni’l-Emîn). Mekke, kutsal mekân Kâbe güvenlidir (El-Beledü’l-Emîn). Mü’min, adı üzere güvenilir insandır.
İslâm’ın ilk ve temel esası olan iman ile güven arasında sıkı bir irtibat vardır. İman, sözlükte “güven içinde bulunmak” anlamındaki “emn” kökünden türemiştir ve “güven duygusu içinde tasdik etmek” anlamına gelir.
Hz. Peygamber’in yönetimde uyguladığı temel prensipler kendisine güven duyulmasında önemli rol oynamıştır. Hukuka bağlılığı, yansızlığı, kararlarda tarafsızlığı, işi ehline vermesi, antlaşmalara sadakati ve sözünde durması kendisine güven duyulmasının temelini oluşturur. Bunun halk üzerindeki yansıması en açık bir şekilde biat müessesesinde görülür. Sahabe Hz. Peygamber’e biat ederken bir bakıma kendisine duyduğu güveni açığa vurmuş, eyleme dönüştürmüştür. Yönetimde adalet, eşitlik, doğruluk, ahde vefa gibi değerlerin göz ardı edilmesi, güven kaybının temel sebebidir. Bunun için bir yöneticiden “söylediğini yapan, yaptığını söyleyen” bir kişilik sergilemesi beklenir. Güven, bir yönetici olarak Hz. Muhammed’e sağlanan desteğin temel kaynağıdır.
Medeniyet güven temeli üzerine kurulur ve ayakta durur. Toplumların gelişmesinin, kalkınmasının temelinde güven duygusu vazgeçilmez bir önem arz eder.
Güven bütün sosyal ilişkilerin temelidir. Eşler, kardeşler, çocuklarla ebeveyn, işverenle çalışanlar, yöneticilerle yönetilenler, devlet ile fert ve kurumlar arasında işlerin yolunda gitmesi için güven şarttır. İnsan potansiyelini o zaman kullanabilir, güzel duygularını sergileyebilir, yapabileceklerini yapar. Aksi halde ilişkiler mekanikleşir, hayat robotlaşır, maddî-manevî kazanç yolları kapanır. Güven duygusunun zayıf olduğu ortamda çalışanların enerjisi dedikodu ve komplo senaryoları ile tüketilir.
Temeli güven esasına dayanan aileler gelip geçici badirelerde yara almazlar. Karşılıklı güven aile huzurunun teminatıdır. Sadakat bineğine binmeyenler huzur ve güven ülkesine ulaşamazlar. Güven ortamını baltalayan sadakatsizlik, yalan, riya, haksızlık, vefasızlık Resulüllah’ın lügatinde kendine hiçbir zaman yer bulamamıştır.
Peygamberimiz aile hayatında sevgi, saygı, merhamet, adalet ve hoşgörüyü daima ön planda tutmuştur. Vahye ilk muhatap olduğu günlerde, aldığı görevin şoku içinde iken, hanımı Hz. Hatice’nin kendisini "Sen, yakınlarına yardım eder, aileni korur, hayatını şerefinle kazanır, başkalarına doğru yolu gösterir, yetimleri korur, sözün doğrusunu söyler, emanete riayet edersin. Öyle sanıyorum ki Allah seni mahcup etmeyecektir." sözleriyle teskin edişi, bir kadının eşini sakinleştirme çabasından çok daha öte manalar içermektedir.
Hz. Hatice dağ gibi sağlam duruşu, sonsuz güveni ve bağlılığıyla Hz. Peygamber’e derin ve köklü bir güven hissi vermiştir. Demek ki güven birbirinden beslenerek güçlenmektedir.
Kendi üzerine düşen sorumlulukları hakkıyla yerine getiren, ailede huzur ve mutluluğun tesisi ve sürdürülmesi hususunda son derece hassas olan Hz. Peygamber (s.a.s.) kendi yapabileceği işini kendisi yapar, eşlerinin kişisel özelliklerini çok iyi tahlil ederek onları değişmeye zorlamadan iyi geçimin yollarını bulurdu. Onun bu samimi tarzı, hanesinde yetişen çocuk ve gençlere, her davranışını takip etmeye çalışan ashabına “güven ve huzur vermeye en yakınlarından başlanması” gerektiğini göstermiştir.
Güvenilir olmak başkaları için bizi nasıl sığınak kılarsa güven duymak da bize sığınak olur. Güvenilir olmak kadar güven duymak da önemlidir. Güven duyma konusundaki hassasiyetimiz bize güvenilir kalmak konusunda sorumluluk yükler. “O nasıl söylediyse öyle davranacak ve ben bunu bileceğim. Ben nasıl söylediysem öyle davranacağım ve o bunu bilecek.” diyebilmektir güven.
Her insan canının, malının, namusunun emniyette olduğu, temel hak ve özgürlüklerinin özel olarak korunduğu, özgür ve güvenli ortamlarda yaşamak ister. Bu herkesin hakkı ve ihtiyacıdır.
Güven, insanlar arasında köprüler kurar. Korkutmak ve sürekli eleştirmek bu köprüleri yıkar. Yapıcı eleştirilerde bulunmak, kişiselleştirme ve genelleştirmelerden kaçınmak, muhatabımıza güvende olduğunu hissettirir. Hakkının ve itibarının zayi olmayacağını bilmek insana güven verir. “benden alacağı olan varsa gelsin alsın” diye ashabını haklarını arama konusunda cesaretlendiren peygamberin ümmetine, haklarının peşinde koşmak kadar sorumluluklarına sahip çıkma, güvenilir kalma gayret ve cesaretinde olmak yakışır ve bu durum kişinin iki cihan emniyetinin teminatıdır.
İnsanın kendi kendisine yapabileceği en büyük kötülük, başka insanların kendisine olan güvenini yok etmesidir. Dünyada birbirine güvenmekten daha büyük bir nimet yoktur.
Dünya ve ahirette güven ve emniyette bir hayatın nasip olması dua ve temennisi ile…
Selamun Aleykum Hocam kalemine yüreğine sağlık Kulun en büyük sıkıntı haramlara dur diyememesi Çünkü nefis her bakisimizi köreltmis bize guzel gostermeye calisiyor bizde yaptigimizi dine mal etmeye calisiyoruz dinin emirlerini hayatimiza yansitacak yerine yasantimizi din olarak goruyoruz batakliktan cikmaya calisanin misali debelendikce batiyoruz Rabbim bizleri İslamin emirlerini hayatina tatbik edenlerden eylesin Cümlemizi inşallah
Amin.Cenab-ı Hak ümmeti Muhammedin başına güvenilir idarecileri,ailelerimize güvenilir eşleri kıyamete kadar nasip etsin.
Bir insana güvendiği güvenebilir demek için onunla yolculuk yapacaksın onunlan alışveriş yapacaksın onunlan aynı yerde yatacaksın ancak o zaman güvenli veya güne güvenilmez diyebilirsin
Cenabı Allahım bizleri bu yönde olabilmeyi ve böylede hayatımızı tamamlayı nasip etsin inşallah hocam
Amin.Allah razı olsun.Hocam
Değerli hocam bizleri hakiki anlam fa habibiine ümmet eylesin.
Evet hocam ellerinizden operim hayirli geceler.????
Dünyada biribirine güvenmekten daha büyük nimet yoktur.
Aynen abi çok doğru hayırlı Akşamlar mustafa abi
Çok gerekli bir vasıf, çok ihtiyaç duyulan bir özellik.
Güvenilir insanlarla güvenilir bir dünyada yaşamak dileğiyle
Hocam yazılarınız çok güzel. Herkes okumalı. Ben çok istifade ediyorum.
Gene harika bir yazı olmuş başkanım. Allah sizden razı olsun
Aminn hocam... Teşekkür ederim... Selamlar
Başkanım yine Ellerine sağlık. Gerçekten bu günleri anlatan çok güzel bir yazı. Birileri için Zülfiyarede dokunmuşsun, iyi bir yazı. Gerektiğinde paylaşabilir miyiz
Yüreğinize sağlık öğretmenim. Önemli bir konınun 2. Bölümünü yapmanız çok yerinde bir karar. Helede bir ülkeyi güvenden adaletten yoksunlar yönetiyorsa ????????????????
Toplumun en büyük derdi güvensizlik
Güven çok önemli, yazı çok anlamlı
Teşekkürler dostum, Boyabat'tan selamlar.
Amin. Allah razı olsun. ????????????????
Mümin-Emin
Amin. Allah razı olsun.
Kaleminize sağlık değerli hocam
Her kes menfaat pesinde kimse kimsenin hakkına saygı duymuyo ben bunlaŕı allaha havale ettim .????
Yüreğinize ve kaleminize minnettarim hocam ancak takdir edersinizki günümüzde yuksek mertebe ve mevkidekiker hep yuksekten bakma bir insani gecmisiyle yargılama gibi huy ve marifet var sizi elbetdeki sever sayarim hocam selam ve dua ile hocam
Allah razı olsun üstadım.