Gazze’nin maruz kaldığı zulmü, orada yaşananları izaha hiçbir kelime yetmiyor. Olup bitenler savaş kavramının bile çok dışında. Yaşanan vahşet, katliam, soykırım, canavarlık ne insanlığa ne de savaş ahlakına sığmıyor. Gözünü kan ve kin bürümüş terör devleti için hastane, mülteci kampı, okul, Pazar yeri, cami, piknik alanı, deniz sahili, çocuk parkı fark etmiyor. Herkes ve her şey hedefte. Seri zulüm kesintisiz olarak tüm şiddetiyle devam ediyor.
Şu ana kadar kamuoyuna yansıyan bilanço yaklaşık 40.000 şehit. Bunların yarıdan fazlası kadın ve çocuk. Yaralıların hesabı tutulamıyor, hastanelerde yer yok. Okullar, yerleşim birimleri, hastaneler her yer harab edilmiş. Siyonist şer güçler ölçü, kutsal, değer, hiçbir şey tanımıyor. Katil kana doymuyor. Kör ve sağır kesilen dünya olanları görmüyor, duymuyor, gördükleri de umurunda olmuyor.
İslam dünyası ise uyuyor. Hem kör hem sağır hem de dilsiz. İhanet içerisindeki işbirlikçi eskort yönetimler Gazze direnişini kendi iktidarları için tehlike görüyorlar. Direnen İslam’ı, onuruna sahip çıkan Müslümanı sindirme misyonunu İsrail’e ihale etmişler. Gazze’lilerin ise ne gidebilecekleri bir Habeşistan’ları ne hicret edebilecekleri bir Medine’leri ne de sığınabilecekleri bir Sevr Mağaraları var.
Zalimin işi zulmetmekse o görevini yapıyor. Peki Müslümanlar olarak bizim görevimiz olanları sadece seyretmek, vahşetin çetelesini tutmak, sonra da kafamızı kuma gömmek midir? 1969 yılında İsrail askerleri Mescid-i Aksa’da büyük bir yangın çıkarınca İsrail Başbakanı Golda Meir şöyle diyor; “O gece korkudan gözüme uyku girmedi. Zannediyordum ki Müslümanlar dört bir yandan İsrail’e girecekler. Sabah oldu fakat korkulan olmadı. O zaman anladım ki biz istediğimizi yapabiliriz. Zira bu ümmet uyuyan bir ümmet.”
Maalesef İslam dünyası Filistin konusunda Latin Amerika ülkeleri kadar bile olamadı. Özellikle Brezilya, Peru, Şili, Bolivya, Venezuella İsrail’in Gazze’deki katliamını eleştiren çok sert açıklamalar yapmakla kalmıyor hem diplomatik hem de ekonomik yaptırımlar uyguluyor. Halkın düzenlediği kitlesel eylemlere katılım bizdekinden kat kat fazla. Venezuella Devlet Başkanı Nicolas Maduro İsrail Büyükelçisi’ni sınır dışı etti ve söyleyeceğini söyledi: Tıpkı Ebu Talip mahallesinde ilk Müslümanlar ambargoya maruz kaldığı zaman Müslümanların kuşatmasını yaran, Müslüman olmadığı halde bir vicdan ayaklanması başlatan Hişam Bin Amr gibi. Amr o zaman şöyle demişti; “Vallahi şu zalim (boykot metni) sahife yırtılıncaya kadar oturmayacağız”
Gazze, dünyanın insanlık karnesini gözlerimizin önüne serdi. Kimin ne kadar insan olduğunu, kimin ne kadar vicdan taşıdığını ortaya koydu. Ülke, toplum, devlet, kurum, cemaat, tarikat, mezhep ölçeğinde herkesin insanlık kalitesi Gazze Labratuvarında test edildi. Aslında Gazze bize çok şey öğretti. Beden kalıbı içindeki her kişiyi insan sanmanın ve insan saymanın doğru olmadığını evet biz Gazze ile öğrendik. İnsanı farklı kılan içindeki insanlık duygusudur, vicdandır. Merhamet duygusu körelmiş, değerlere duyarlılığını yitirmiş insan zamanla her türlü adiliğe ve alçaklığa alışıveriyor.
İman ve vicdan sahibi olan bizler Gazze’ye sessiz kalmamalıyız. Unutmamak zihnî değil vicdanî bir eylemdir. Evet unutmamak ve gecikmemek. Bugün Gazze bir bilinçtir. Bir duruştur. Bir varoluştur. Her Müslüman’ın gündemini meşgul etmesi gereken hassas bir ayar ölçüsüdür. İsrail mallarına boykotu bile beceremeyen bir kitle İslami bilincini gözden geçirmelidir. Gelirlerini İsrail ordusuna bağışladığını duyuran coca-cola hala marketlerimizde peynir-ekmek gibi satılıyorsa, Müslüman orucunu cola, pepsi ile açıyorsa kime ne söyleyelim? Çocuğu seviyor diye dondurmada Algida’yı, çikolatada Nestle’yi, hanım istiyor diye deterjanda ariel’i tercih edebiliyorsa, Bunlarla İsrail’i desteklediğini, Gazze katliamını finanse ettiğini bildiği halde tercihini öyle kullanabiliyorsa Müslüman, o kafaya neyi anlatabilirsiniz? Yahudi iş adamına Müslümanlar İsrail mallarına boykot başlatmış şimdi ne olacak dediklerinde verdiği cevap çok aşağılayıcı; “Siz merak etmeyin onların boykotu biz indirim yapana kadar devam eder. Ondan sonra her şeyi unutur, mallarımızı yine almaya devam ederler"
Dün Irak, Suriye, bugün Gazze unutmayalım yarın sırada Anadolu var. Siyonist zihniyetin vadedilmiş toprakları ele geçirme hayalinin hedefindeki en önemli ülke Türkiye. Celladının üstünde serpilmiş tuzu yalayan kurbanlıklar gibi sırasını beklerken kasabın sırtını sıvazlayan uyutulmuş ve uyuşturulmuş bir beyin haleti ruhiyesinden süratle kurtulmamız lazım.
Gazze insanlığın son yüzyıldaki direniş ve varoluşunun sembolüdür. Gazze bir yaşam tarzı, bir dünya görüşüdür. Bunun için Gazze’yi Gazze yapan değerleri tüm yeryüzüne yaymak ve yaşamak zorundayız. Yüzyılın yüz akı Gazze. Dünyadaki vicdanları satılmamış, Allah’dan başka hiçbir güce teslim olmamış şerefli Müslümanların bulunduğu dünyanın en hür beldesi Gazze.
Gazze görüntülerine bakınca utanıyoruz. Kucağında parçalanmış çocuğunun cesedini Allah’a arz ederken “bana da şehadeti naip et Ya Rabbi” diyen Gazze’li bize çok büyük ders veriyor. O’nun teslimiyeti sadece Allah’a ve karşılığında cenneti istiyor. “Cennette yemek var mı anne, ölelim de karnımızı doyuralım” diyen yavrunun vebalini hangi Müslüman nasıl taşıyacak? Onların derdi cennet ve onu da hak ediyorlar. İşin garibi biz de bu halimizle onların girmek istediği cennete talibiz. Gazze’li çocuk soruyor; “Baba, peygamberimiz; İsrail’le savaşımızda ağaçlar dile gelip Müslüman arkamda Yahudi var diye seslenecek” buyuruyor ağaç nasıl konuşur? Baba cevap veriyor; “Doğru yavrum, anlaşılan insanlar konuşmayınca, dünya susunca onların yerine Allah ağaçları konuşturacak”. VE Cenab-ı Hak buyuruyor; “Zulüm edenlere destek olmayın. Yoksa ateş size de dokunur.” (Hud-133)
Hocam biz müslüman bir ülkede yaşamıyoruz ki. Önce şu millet bir uyanmalı. Biz kimiz, nasıl bir ülkede yaşıyoruz, müslüman nasıl olmalı. Laf ile bende müslümanım olmuyor.
Selamünaleyküm hayırlı günler mustafa abi dün yoğundum dönemedim yazını okudum Allah gazeye filistine yardim etsin dualarımız onlarla
Müslümanlar olarak biz Filistin imtihanını kaybettik.. Hesabımız çok ağır olacak vesselam..
Eyvallah Mustafa Hocam. Allah Razı olsun. Cumamız Müslümanların uyanışına ve kurtuluşuna vesile olsun inşallah. Allah'a emanet olun
Müthiş perfect
Kaleminize kuvvet Cumamız hayrolsun. Allah'a emanet olun.
Amenna Rabbim bizlere şuur nasip eylesin Cumanın Feyzi bereketi rahmeti üzerimize olsun
Hocam hayırlı cumalarınız olsun Bu haftakı yazınız okunduğu andan ıtıbaren ınsanları bırden düşündürücü bazı hareketlerimizi gözümüzün önünden gecıren. Harıka bır yazı olmuş Kalemınıze ve yüreğinize sağlık
Biz bu sınavı kaybettik abi karnenizde geçer notumuz yok
Hocam bu yazınız harika olmuş. Uyarıcı, düşündürücü, uyandırıcı müthiş bir yazı. Sizi tebrik ediyorum. Allah bize şuur versin.
Yazı karşısında bittim, perişan oldum vallahi.
Ne düşündürücü bir yazı olmuş. Perişan halkımızın fotoğrafı gibi. Kaleminize, kelamınıza sağlık değerli üstadım. Hayırlı cumalar.
Değerli hocam, yazınızı okuyunca sadece müslümanlığımdan değil insanlığımdan da utandım. Büyük bir imtihanda Müslümanlarının olarak sınıfta kaldık. İnsanlık utansın.
Hocam Gazze'de olanlar ve oradaki manzarayı anlatan yazınız karşısında nutkum tutuldu. Biz dini Hristiyan olan Venezuela ve benzeri birkaç ülke kadar olamıyorsak, bizimkiler hiç müslümanız diye ortada gezmesinler. Daha fazasını yazardım, şairin dediği gib suskunluğum isyanım yüzündendir.