HER AÇTIĞIN “YARA”DAN HESAP SORACAK YARADAN
İslam’ın emir ve yasakları, Müslümanı zorluklarla ve zor dönemlerle baş edebilecek kalite ve kıvama gelerek, hayatını inancı ve idealleri doğrultusunda şekillendirmek adına metanet kazandırmak, cennete layık hale getirmek, oraya hak kazandıracak keyfiyete ulaştırmak amacını taşır.
Yaz sıcağında oruç tutmak, dünya işlerinin insanı kuşattığı bir ortamda namazı unutmamak ve gönül huzuru içinde Rabbin huzuruna durmak ve bir ömür boyu buna devam etmek kolay iş değildir.
İnsanın dünya malına olan tutkusunun bir salgın halini aldığı ve insanı kuşattığı bir hayatta, malın içindeki fukara hakkını, hatta daha keskin ifadesiyle “Allah hakkı”nı ayırabilmek, nefse zor gelen ağır bir imtihandır.
Savaş ortamında, düşman askeri kelime-i şehadet getirdiğinde, ya da altınıza aldığınız düşman askeri yüzünüze tükürdüğünde kılıcı durdurabilmek zorluk ve sabrın zirve noktasıdır.
Gerçek yiğitliği “Öfkelendiğin zaman öfkeni yutmaktır” diye tarif ediyor Hazreti Peygamber s.a.v.
Zor sınav. Peki, bugün Müslümanlar olarak yaşadığımız olaylar karşısında kendimize ne kadar hakim olabiliyor, Öfkemizi ne kadar kontrol edebiliyor, Sabır gereken durumlarda sükunetimizi ne kadar muhafaza edebiliyoruz? Dayanıklılık ve direnç kıvamında hangi noktadayız?
Trafikte, sokakta, işyerinde birisi hata ya da yanlış yaptığında hangi tavrı gösteriyoruz? Öfkelenip bağırıp çağırıyor, şeytanın oyuncağı mı oluyoruz? Ya da sabredip, sükunetimizi muhafaza ederek gerçek yiğitlik mi gösteriyoruz?
Hiç kimse öfke anında “ya sabır” çekip “Acaba bende bir sorun var mı?” diye kendisini sorgulayabiliyor mu? Çoğu zaman çoğumuz hep biz haklıyız iddia ve öfkesi ile ne yaptığımızı bilmiyoruz. Kavgaların, hakaretlerin, cinayetlerin en büyük sebebi öfkelenmek ve öfkemizi kontrol edememekten kaynaklanıyor. Kırıyoruz, üzüyoruz, yaratanı hiç hesaba katmadan yaralıyoruz karşımızdaki insanları.
Amel defterlerimizi neler ile doldurduğumuzun farkında değiliz. Oluşturduğumuz dosya Rabbimize arz edeceğimiz, her şeyinden hesaba çekileceğimiz kendi dosyamız. Dosyayı istediğimiz şekilde doldurma hürriyetimiz var ancak yazdığımız her satırın noktasına virgülüne kadar hesabını vereceğiz. Hesabını veremeyeceğimiz şeyler var ise o dosyada halimizin nasıl olacağını iyi hesap etmeliyiz.
Öfkelerimize, yanlışlarımıza çok kolay kılıf bulma, mazeretler üretme ve buna da kendimizi ikna etme becerimiz takdire şayan. Ancak defterimizi nasıl oluşturduğumuzun bilincinde olmalıyız.
Ahirete, Rabbimizin huzuruna savunulabilecek bir hayat defteri götürebilmek her Müslüman’ın hayatı ile ilgili yapması gereken hesapların başında yer almalıdır.
Ahir zaman zor zamandır ve zor zamanda Müslümanlık elbette kolay değildir. Bu sadece, mü’minlerin ağır zulüm altında yaşadıkları dönemlere mahsus bir durum da değildir. Unutmamak lazımdır ki; Hayatın bütün süreçlerinde Müslüman imtihan halindedir.
Kur’an Beled suresinde insanın imtihan vesilesini “Akabe - Sarp yokuş” diye anlatır. Ve Cenab-ı Hak; “İnsan sarp yokuşu aşamadı” buyurur.
Müslümanlar olarak zor bir Müslümanlık sınavından geçiyoruz. Mutlaka kazanmak zorunda olduğumuz bir sınav bu. Zira ebedi hayatımız buna göre şekillenecek. Bu imtihanı kazanmanın yolu kişinin öncelikle kendi akıbetinin endişesini taşımasıdır. Çoluk çocuğunun sorumluluğunun idrakinde olmasıdır. Çevresinin, gençliğin, milletinin, Müslümanların durumlarını görmesi, zulümlerin, fitnelerin, imana ve kardeşlik ruhuna tasallut eden illetlerin farkında olması ve yapılması gerekenlerin ızdırabını duymasıdır. Çözümler üretmek için çırpınmasıdır.
Zor zamanda Müslümanlık kolay değil elbette ve Müslümanların zorlukları her geçen gün artarak devam ediyor. Kıyamete kadar da böyle devam edecek. Kazanabilenlere ecirleri kat kat verilecek.
Bugün Müslümanlar olarak, birbirimizin kuyusunu kazma yarışında hiçbir şeyi gözümüz görmüyor. İslam dünyası karma karışık. Müslümanın inanç dünyası dejenere olmuş. Körü körüne beyninin yıkandığı istikamette Her şey hak, her yolu meşru görülüyor.
Bilmiyorum, belki de oturup, haklılıklarımıza kafa yorduğumuz kadar, karşımızdakilerin haklılığına ya da içine düştüğümüz haksızlıkların sebeplerine de kafa yormamız gerekiyor.
Rabbimizin huzurunda, hayatımız film şeridi gibi bize seyrettirildiğinde, azalarımız kendileri ile yaptıklarımızdan dolayı aleyhimize şahitlik ettiğinde yaşamak zorunda kalacağımız durum nice olur?
“Kitabını oku” diye amel defterimiz elimize verildiğinde, yaptığımız her şeyin orada sayılıp döküldüğünü gördüğümüzde neyi nasıl savunuruz?
Ağzımızla “ölünce hesap var” gerçeğini dillendirirken, söz ve davranışlarımızla hesabını veremeyeceğimiz işlere bulaşma çelişkisini yaşamamalıyız.
Hz. Ebubekir r.a. buyurur;”Bir kaç günlük ömre aldanıp da yarın Cenab-ı Hakkın huzurunda mahcup olmamalıyız.”
İnsanları aldatıp, sıyrılsan da aradan; /Sadece sen mesulsün, açtığın her yaradan!
Gafil olup unutma, pay çıkarma aradan; Bırakmaz orta yerde, hesap sorar Yaradan!
Helal rızık dururken haramlara dalarsan, Sabah dostum olup ta, akşam olur kararsan;
Şükretmeyi unutup, bahaneler ararsan; Bakmaz sendeki derde, hesap sorar Yaradan!
Allah razı olsun hocam. Allah kalbine ve kalemine kuvvet versin.
Allah (cc) cümlemize, bütün mümin ve Müslümanlara, akıl sahibi insanlara sabredenlerden olmayı nasip etsin inşaallah.
Kaleminden kuvvet.Hayırlı Cumalar. Allaha emanet olun.
Yaradan a hesabımız kolay olur İnşallah. Allah razı olsun hocam. Hayırlı cumalar dilerim.
Eyvallah Mustafa Hocam. Müstefit oluyoruz, Allah Razı olsun. Cumamız bizlere hayırlar getirsin inşallah
RABBİM, bizlere halden anlayan Gönül kırmayan insanlarla karşılaşacağımız bir ömür nasip etsin inşallah Hayırlı Cumalar Selam ve dua ile
Elinize sağlık hocam. Çok güzel izah etmişsiniz. Sebebi özetle, gittikçe bencilleşmek, dünyaya sarılıp, dediğiniz gibi hesabı unutmak...
Mustafa hocam Teşekkür ederim Hayırlı bereketli cumalar olsun,, inşallah istifade edeceğiz
Hayırlı cumalar kıymetli hocam Rabbim muhabbet odağını kırmaktan muhafaza eylesin cümlemizi
Allah'ın Selamı Rahmeti, Bereketi üzerimize olsun! Günümüz aydın Cumamız Mübarek Olsun! Hayırlı Cumalar
Amin Allah razı olsun bir mukabele sizede hayırlı cumalar hocam
Kaleminize yüreğinize sağlık öğretmenim. Cumanın hayrı ve bereketi üzerinize olsun
Doğru hocam ne diyeyim
Hiç kimse öfke anında “ya sabır” çekip “Acaba bende bir sorun var mı?” diye kendisini sorgulayabiliyor mu? Çoğu zaman çoğumuz hep biz haklıyız iddia ve öfkesi ile ne yaptığımızı bilmiyoruz. cümlesi maalesef çok doğru.
Ahirete, Rabbimizin huzuruna savunulabilecek bir hayat defteri götürebilmek her Müslüman’ın hayatı ile ilgili yapması gereken hesapların başında yer almalıdır. prensibi hayatımızın çizgisi olmalıdır.
Mükemmel bir yazı olmuş. elbette yaratan hesap sorar. önemli olan o hesabın cevabını verebilecek güzel bir yaşantıya sahip olmak.