İNSANIN HASSASİYETİ SORUMLULUK ŞUURUYLA ÖLÇÜLÜR!
İnsan boş yere yaratılmamış, dünyaya sorumsuz olarak gelmemiştir. Herkes söylediği sözden, yaptığı işten, sergilediği davranıştan, açtığı çığırdan, gerçekleştirdiği girişimden, ürettiği üründen, sebep olduğu olaydan, hâsılı ilgisi, bilgisi, isteği, desteği, katkısı, tasvibi, takdiri olan her iş ve uğraştan sorumludur. Her nimetin bir külfeti ve her yetkinin bir sorumluluğu vardır. Kişinin sahip olduğu nimet ve imkân arttıkça, sorumluluğu da artar. Nimete tâlip (istekli), külfetten hârip (kaçar) olmak diye bir şey yoktur.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.): “Hepiniz çobansınız ve hepiniz elinizin altındakilerden sorumlusunuz. Yönetici bir çobandır. Erkek aile halkının çobanıdır. Kadın, kocasının evi ve çocukları için çobandır. Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlık yaptıklarınızdan sorumlusunuz.” buyurmuştur.
Hadisin beyanına göre herkesin koruyup kollamakla yükümlü olduğu ve sorumluluğunu taşıdığı bir şeyler vardır. Yönetici yönettiklerinden, işveren işçilerinden, öğretici öğrettiklerinden, üretici ürettiklerinden, aile reisi aile bireylerinden, eşler yekdiğerinden, amirler memurlarından, memurlar üstlendikleri işlerden ve çoban sürüsünden sorumludur. Dolayısıyla devlet başkanı ülkesinden ve milletinden, vali vilayetinden, kaymakam kazasından, rektör üniversitesinden, müdür idaresinden, imam cami ve cemaatinden, muhtar mahallesinden, bekçi beklediği yerden, doktor hastasından, hülasa her meslek sahibi yaptığı işten sorumludur.
En ağır sorumluluk da Müslüman âlimlerin ve idarecilerin omuzlarındadır. Âlimler halkı doğru bilgilendirmek, uyarmak, aydınlatmak, müjdelemek, korkutmak, teselli etmek, birlik ve beraberliğe, iman ve hayra davet etmekle yükümlüdürler.
Müslüman idareciler mesleğinin erbabı gerçek ve sâlih âlimlerle iş birliği yaparak ümmeti, Allah’ın rızasına uygun şekilde yönetmekle mükelleftirler. Âmirlerin her konuda işi en iyi bilen alimler ile meşveret halinde olması işlerin doğru yürümesi açısından büyük önem arz eder. Konumuz ile ilgili şu örnek tüm idarecilere ışık tutar niteliktedir: Emevî halifelerinden, dedesi Hz. Ömer (R.A.) gibi adâleti ile ünlü ve sorumluluk duygusu yüce olan Ömer b. Abdulaziz, idarenin başına geçer geçmez devrinin en önde gelen alimlerini toplar ve onlardan her konuda yapacağı işler ile ilgili destek ister. Büyük âlim Hasan-ı Basrî hazretlerinden de Âdil idarecinin vasıflarını bir mektupla yazıp kendisine bildirmesini talep eder. Bunun üzerine hazret bir mektup kaleme alır. Bu mektup bütün idarecilere, siyasal bilimcilere, sorumluluk konumunda olanlara ders olma özelliği taşır;
“Ey müminlerin emiri, Bil ki Allah Âdil İdareciyi; haktan her sapanı düzeltici, her zalimi doğrultucu, her bozuğu ıslah edici, her zayıfa güç, her mazluma hakkını veren ve her şaşkına sığınak kılmıştır.
Âdil idareci; develerine karşı şefkatli bir çoban ve onlara en iyi otlağı arayan bir dost gibidir. Onları tehlikeli otlaklardan uzaklaştırır, yırtıcı hayvanlardan korur, sıcak ve soğuğun eziyetinden muhafaza eder.
Âdil idareci; yetimlerin vasisidir, miskinlerin koruyucusudur. Küçükleri terbiye eder, büyüklerinin geçimini sağlar.
Âdil idareci; organlar içinde kalp gibidir. Onun sağlıklı olmasıyla diğer organlar sıhhat bulur, bozulmasıyla da bozulur.
Âdil idareci; kullarla Allah arasında köprüdür. Allah kelâmını işitir ve onlara dinletir, Allah’ın emirlerini gözetler ve onlara gösterir, Allah’a boyun eğer onlara da boyun eğdirir. Allah’ın sana emanet ettiği mülkte; efendisi kendisine güvenip muhafaza etsin diye emanet ettiği malını heba eden, ev halkını dağıtıp perişan eden, onları fakirleştiren köle gibi olma!
Bil ki, Allah, yasakları; insanları ahlâksızlıklardan, kötülüklerden sakındırmak için indirmiştir. Onları, uygulamakla görevli olan çiğnerse durum nasıl olur?
Şu anda bulunduğun meskeninden başka bir meskenin var, orada ikametin çok uzun sürecektir. Sevdiklerin senden ayrılacaklar ve seni onun dibinde yapayalnız bırakacaklar. O halde, kişinin; kardeşinden, ana-babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı o gün için sana yarayacak azık edin.
Düşün, kabirdekilerin, diriltilip dışarı atıldığı, kalplerde ve gönüllerde olanların ortaya konduğu günü ki o gün tüm sırlar açığa çıkarılmış ve kitap “küçük-büyük” hiçbir şeyi bırakmadan kapsamıştır.
Bugünkü kudretine değil yarınki kudretine bak! O gün sen ölüm kemendiyle esir edilmiş olarak, yüzlerin “Hayy ve Kayyûm” olan Allah’a boyun eğdiği bir sırada, melekler, nebîler ve resullerden müteşekkil bir topluluğun arasında bulundurulacaksın.”
VE, Hadis-i Şerifte buyurulur; “Kıyamet günü insanlar içerisinde Allah’a en sevimli ve O’na en yakın olan kişiler Âdil İdarecilerdir. İnsanlar içerisinde Allah’ın en çok kızdığı ve O’ndan en uzak olan kişiler de zâlim idarecilerdir.” (Tirmizi)
Allah razı olsun hocam. Adil idarecileri başımızdan eksik etmesin.
Eyvallah Mustafa Hocam. Allah Razı olsun Cumamız bizlere hayırlar getirsin inşallah
Allâh cc razı olsun inşaallah değerli hocam mübarek cuma günümüzün hayır feyz ve bereketi cümlemizin üzerine olsun inşaallah.
Cumanın feyzi bereketi hayrı rahmeti mağfireti üzerinize olsun hocam.
Cumamız mübarek olsun. Hayırlar getirsin. Baki selamlar.
Allah razı olsun kardeşim. Hayırlı cumalar.
Rabbim bizleri ve idarecilerimizi Adalet den ayırmasın. Hayırlı cumalar
Selamünaleyküm değerli hocam hayırlı işler hayırlı Cumalar diliyorum
Çok değerli bir yazı ve konu,keşke bugünkü idarecilerimizde önce kendilerini,yakınlarını,bulundukları makama atayanları değilde yetimi,fakir gurabayı,gerçekte vatandaşı düşünebilen allah rızası için görev yapabilen yöneticiler olsalar da nerdeee!!?
Rabbimiz, cümlemize sorumluluklarınızı idrak edip , gereğini yapmayı nasib etsin. Allah razı olsun.
Cumanın hayrı ve bereketi üzerimize olsun öğretmenim
Allah razı olsun hocam
Ellerinize sağlık kıymetli hocam
Günaydın hocam yine harika bir yazdı.Hayırlı cumalar
Hocam Allah razı olsun hayırlı cumalar herkes için içeren bir yazı olmuş elinize ve yüreğinize kalemenize.sağlik
Teşekkür ederim hocam Allah razı olsun, sabahı şerifleriniz hayrolsun, Hyrl cumalar , selam ve saygılar
Rabbim karşımıza hayırlı insanlar çıkarsın, Adil, hakkı hukuku gözeten, sorumluluğunu bilen. Bu ahir zamanda Allah yar ve yardımcımız olsun inşallah. Selam ve dua ile. Hayırlı geceler, hayırlı cumalar değerli hocam.
Hocam selamün aleyküm nasılsın iyisin inşallah hocam ellerine sağlık emeğine yüreğine kalemine sağlık hürmetle selamlıyorum sizleri
_Takva, menhiyattan ve günahlardan içtinab etmek; ve amel-i sâlih, emir dairesinde hareket ve hayrat kazanmaktır._ *Kastamonu Lâhikası*
ALLAH RAZI OLSUN. HOCAM. YARIN Kİ CUMANIZIN VE GELECEK BÜTÜN CUMALARINIZIN HAYRI VE BEREKETİ ÜZERİNİZE OLSUN.
Din böyle desede, Bizim hukukta, idarecilerin hiç sorumluluğu yoktur. Yargılanmak mümkün değildir.. Birileri izin vermedikçe hesap vermezler..
Allahim dünyamızı da ahiretimizide cennet eyle kalan ömrümüzü geçen ömrümüzden hayırlı eyle yarabbim bizi habibine layık eyle ümmet olmamızı nasip eyle kuranı kalbimize nur eyle son nefeste kelimeyi şehadeti cümlemize nasip eyle yarabbim amin hayırlı cumalar cumamiz mübarek olsun
Allah razı olsun hocam.Gönlünüze kaleminize sağlık. Selam ve dualarımla Allah’a emanet olun.
Her nimetin bir külfeti ve her yetkinin bir sorumluluğu vardır. Kişinin sahip olduğu nimet ve imkân arttıkça, sorumluluğu da artar. Nimete tâlip (istekli), külfetten hârip (kaçar) olmak diye bir şey yoktur. ifadeleri çok manidar değerli hocam.
Hocam selamün aleyküm nasılsın iyisin inşallah ellerine emeğine kalemine sağlık hürmetle selamlıyorum
Kıyamet günü insanlar içerisinde Allah’a en sevimli ve O’na en yakın olan kişiler Âdil İdarecilerdir. İnsanlar içerisinde Allah’ın en çok kızdığı ve O’ndan en uzak olan kişiler de zâlim idarecilerdir.” hadisi tüm idarecilerin kulağına küpe olmalı
Müslüman idareciler mesleğinin erbabı gerçek ve sâlih âlimlerle iş birliği yaparak ümmeti, Allah’ın rızasına uygun şekilde yönetmekle mükelleftirler. prensibi işletilebilse çok hayırlı işler yapılır.
Eyvallah hocam. herkes için, idareciler için çok ders içeren güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık.