İslâmiyet insaniyettir, güzel ahlâktır, vicdanlı, faziletli, merhametli, adaletli olmaktır. Cenab-ı Allah’ın yarattıklarını, insanları, hayvanları, ağaçları, tabiatı sevmek, kısaca İNSAN olmaktır. Yani İslâmiyet’in emrettiği gibi olmaktır.
Peygamberimiz ilk vahyin sarsıntısını yaşadığı sırada Hatice annemiz onu şu sözlerle sakinleştirmişti: “Korkma Muhammed! Allah seni esirger. Çünkü sen dürüst bir insansın. Doğru sözlüsün. Emanete hıyanet etmezsin. Güzel ahlâklısın. Akrabana yardım edersin. Çaresizlerin, güçsüzlerin yükünü taşırsın. Herkesten daha çok iyilik edersin. Misafir ağırlar, felakete uğrayanlara yardım edersin.” Hatice annemizin bu sözleri peygamberimizin mükemmel insaniyetine dikkatlerimizi çeker.
İnsaniyeti kusurlu olanın Müslümanlığı da kusurludur. Kur´an-ı Kerîm´in belirttiği gibi İslâmiyet´in canlı ve somut modeli Hz. Peygamber´dir. O vefat ettiğinde Hz. Ömer bir köşeye çekilmiş, derin üzüntüler içinde, can dostunun o sımsıcak insaniyetini şöyle dile getirmişti;
“Anam babam sana feda olsun ya Resûlallah! Bugün ümmetin sana ne kadar acı ve özlem duysa yeridir. Eğer sen sadece emsalinle oturup kalkmak isteseydin sohbetine nâil olamazdık. Denginden başkasına razı olmasaydın aramızdan biriyle evlenmezdin. Yalnız emsalinle yiyip içseydin soframıza oturmazdın. Ama sen bize arkadaş oldun. Bizden eş aldın. Bizimle yiyip içtin. Sıradan elbise giydin. Yer sofrasında yemek yedin ve hep bunları alçak gönüllülükle yaptın.”
Diğer bir can dostu Habeş’li Bilal vefat haberini alınca sarsılmış ve; “Artık onun bulunmadığı Medine´de yaşayamam” diyerek başını alıp gitmişti.
İslamiyet, güzel ahlaklı olmayı dinin en önemli gereği sayan mükemmel bir dindir. Ahlâk merkezli Müslümanlık hayatın tüm alanlarını kapsamalıdır. Müslüman, ahlâkî yönden içi boşaltılmış bir Müslümanlık anlayışına hapsolmuş sefil hayat yaşayamaz. Yaptıklarının doğruluğunu, dine uygunluğunu onaylatacak, hoşuna gidecek fetvayı verecek hocalar arayan kişi olamaz. Bilinmelidir ki, Peygamberimiz, kalbimizin, vicdanımızın sesine kulak vermemizi öğretmiştir. Takva dindarlığını tavsiye etmiştir. Ahlaki hassasiyetleri ön planda tutan bir yaşantı şeklini, Allah’a karşı günah işlemekten hayâ eden, her an onun gözetiminde olduğunun bilincinde olan bir hayatı methetmiş ve öğütlemiştir. Bu hassasiyet kaybolursa dinin öngördüğü ahlakî meziyetler kendiliğinden yok olur.
Davranışlarımız öğretilerimizin aynasıdır. Çocuklarımıza, öğrencilerimize sol el ile yemenin yanlışlığını öğretirken gösterdiğimiz hassasiyeti, haram yemenin, kul hakkı yemenin kötülüğünü öğretirken de gösterebilseydik bugün aile yapımız, ahlaki durumumuz, toplumsal birlikteliğimiz bambaşka olurdu. İnsana ve mahlûkâta bakışımız, onlara verdiğimiz değer Allah’ın da insanların da razı olduğu güzellikte olurdu. Peygamberimizin ashabına tavsiyelerinden biz onun bu hassas bakış açısına şahit oluyoruz. Bir defasında anlatıyor; “Biri çölde gidiyordu. Çok susamıştı. Derken bir kuyu buldu; inip su içti. Yukarı çıktığında bir köpek gördü. Susuzluktan kıvranıyordu. Adam tekrar kuyuya inip, içine su doldurduğu patucunu ağzına aldı, elleriyle tutunarak yukarı çıktı, köpeğe su içirdi. Kuyuya inip çıkarak hayvanı suya kandırdı. İşte bu iyiliği sebebiyle ALLAH ONA TEŞEKKÜR ETTİ ve günahlarını affetti.” Yanındakiler “Ya Resûlallah! Hayvanlardan da mı sevap kazanılacak?” diye sordular. “Evet, dedi, can taşıyan her varlığa yapılacak iyilik için sevap verilecek.”
Bu hadisi ve hadiseyi duyunca ve günümüzde bu konuda yaşananlara bakınca, bir hayvana yapılan iyiliği bile Allah´ın teşekkürünü hak ettirecek kadar yücelten bir din anlayışımızı, bir soylu ahlâkı nasıl kaybettiğimize üzülmemek mümkün değil. Halbuki biz bu zarif ahlâki değerler üzerine büyük bir insanî medeniyet kurmuştuk. O medeniyet asırlarca Hak ve adalet üzere cihanda hüküm sürdü. Bugün bu medeniyeti daha da geliştirerek bir “küresel ahlâk” inşa edemediğimize yanmak, bunun sebepleri ve çözümleri üzerinde çalışmak günümüz Müslümanının en önemli görevlerindendir.
Lakin biz bugün Kitabımızın, Peygamberimizin, ulema ve ehlullah’ın uyardığı ve zemmettiği dünya hırslarımız uğruna gönüller yıkıyoruz, günahlar işliyoruz. Haram- helal tanımıyoruz, mezardakilerin pişman olduğu şeyler için biri birimizi yiyoruz. Dilimizle ve elimizle kırıp döküyoruz. Daha da vahimi, bütün bunları dinimizle ve dindarlığımızla irtibatlandırmak ve meşrulaştırmak üzerine ciddi çabalar sarf ediyoruz.
Ahlaki değerlerin sözde kaldığı bir yaşantı ile çocuklarımızın, öğrencilerimizin, bize bakıp İslam hakkında fikir sahibi olmak durumunda olanların deizm (Yaratanı kabul eden, kuralları reddeden din anlayışı), sekülerizm (Dini hayatın dışında düşünen inanış) gibi yollara sapmalarına vesile olmak gibi çok ciddi bir sorumluluk altında olduğumuzun bilincinde olmamız gerekiyor. Onları örnek İslami yaşantımızla, insan merkezli, ahlak merkezli dinimizle tanıştırmak ve buluşturmak zorundayız.
EVET; İslâmiyet İnsâniyettir. Yani iyi insan olmak isteyen Müslümanlığı güzel yaşamalıdır. Takvalı yaşantılarla kendimizi ve neslimizi kurtarmak zorundayız. “Her hikmetin başı Allah korkusu ve Allah sevgisidir.” Dinin temeli Allah’a imandır. Bütün Peygamberler milletleri bu îtikada aykırı düşen sapıklıklardan uzaklaştırmak ve doğru yolu göstermek için çalışmışlardır. Bir cemiyetten Allah fikrini, Allah korkusunu ve Allah’ın emrettiği ahlak ilkelerini çıkarırsanız geriye sadece menfaatle karışık bir POSA kalır ki onun adı da ne İnsaniyet ne de İslâmiyet olur.
Teşekkürler hocam.Allah CC bizleri POSA olmakdan,POSA olanlarında şerrinden muhafaza etsin.
İslamın, insaniyetin ta kendisi olduğunu, insanlık değerlerini ayakta tutmanın ancak Allah'a imanla mümkün olduğunu, hz.Peygamberin bu değerleri uygulamalarıyla bizzat gösteren ve öğreten bir Resul olduğunu idraklere sunan harika bir yazı.
Değerli hocam. Kaleminize, kelamınıza Allah kuvvet versin
Kaleminize gönlünüze sağlık hocam... Hayırlı Cumalar olsun inşallah... Selamlar
İslam ne güzel. iyi insan olmamız için kurallar koymuş. kötü insan olmaya çalışmak islamdan uzaklaşmaktır
Allah razı olsun hocam. mükemmel bir yazı.
İslam'ın en kısa tarifi''İslam güzel ahlaktır.''olmalı..Sadece namaz kılmak,oruç tutmak,sakal bırakmakla iyi bir Müslüman olunmuyor maalesef.İnsana dokunmayan bir anlayışın,İslamla ne kadar ilgisi olabilir?
Allahım Ahlakımızı güzelleştirdin inşallah öğretmenim. Yüreğinize sağlık. Cumanın tüm güzellikleri üzerimize olsun inşallah
Allah razı olsun sayın Yazar. Kalemine, yüreğine sağlık. Hayırlı cumalar. Dua ile...
Yazılarınızı bir kitapta görmek istiyoruz hocam. sizi tebrik ediyorum
Rabbim bizleri islamiyeti güzel yaşayan kullarından eylesin..Cumanız mübarek dualarınız kabul olsun...
Hocam benim dosyaladigim 63 yazınızdan dolayı tebrik ediyorum. Rabbim daha çok yazabilmeyi okuyanlara istifade etmeyi nasip eylesin inşaallah. Selam ve dua ile hayırlı cumalar.
İslamiyet Adem’i adam, insanı insan yapar.
Çok güzel bir konu. Sağ olasın hocam
Rabbim bizleri islamiyeti güzel yaşayan kullarından eylesin..Cumanız mübarek dualarınız kabul olsun...
“ İnsanların en hayırlısı, insanlara en çok faydalı ve menfaatli olandır.”Hadis-i Şerif Mübarek Cuma’nın hayrı Feyzi ve bereketi sizlerin, bizlerin ve cümle müminlerin üzerine olsun inşallah…
Peygamberimizin hayatı bizim için örnek bir davranıştır.inşaallah.Allah razı olsun,hocam
Allah razı olsun. Yüreğinize ve kaleminize sağlık.
Hocam hayırlı cumalar. yazılarınızdan çok istifade ediyoruz.
Hocam her zaman olduğu gibi hayatın içinden güzel konulara temas etmişsiniz, yüreğinize kaleminize sağlık iyiki varsınız. Bir "ayna" ya bakar gibi yazılarınızda insan kendini görüyor.
Değerli hocam. Çok güzel bir konuda çok veciz bir yazı olmuş. Allah razı olsun. hayırlı cumalar.