Yahudiler önce Tevrat’ı, sonra da Hristiyan kisvesi ile İncil’i değiştirdiler. Kur’an-ı değiştirmek için de her yolu denediler ancak, “Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz.” (Hicr suresi 9. Ayet) ayeti gereği onun Cenab-ı Hakkın korumasında olduğunu anlayınca taktik değiştirdiler ve Müslümanları değiştirmenin planlarını yaptılar. Yıllarca verilen emekler neticesinde maalesef bunda başarılı da oldular. Bugün üzülerek ifade etmek gerekirse Koskoca İslam Dünyasında Müslümanım deyip de fikir ve yaşantı olarak İslam ile alakası olmayan, güç ve menfaate teslim, Allah’tan başka güçlere selam duran kişiler, topluluklar oluştu. Böylece Yahudi için 5000 yıllık Büyük İsrail Devleti hayalinin en büyük engeli ortadan kalkmış oldu.
Theodore HERZEL, Siyonizm hareketinin fikir babası olarak bilinmekle birlikte, İsrail’in kurucusu olarak tanınır. Kendisi bir gazetecidir. Yahudi ailelerin durumlarını araştırır ve Filistin’e dönmeleri için gerekli incelemeleri yapar. HERZEL için bir çalışmanın başarıya ulaşmasının 3 temel esası vardı. Bunlar: Fikir, kadro, para. Fikirlerini yaymak için “Yahudi Devleti” isimli bir kitap yayımlar. Akabinde İsviçre’nin Basel kentinde bir Yahudi kongresi tertip eder. Bu Yahudilerin Filistin’e dönmesini temsil eden ilk kongredir. Bu kongrenin amacı; Yahudilerin Filistin topraklarında yurt edinmesi, ideallerinin gerçekleşmesi için Hristiyan devletlerin desteğinin alınmasıdır.
Basel kongresi ile politik Siyonizmi oluşturarak “Dünya Siyonist Örğütü”nü vücuda getiren HERZEL Alman iş adamı Rochild’i tehdit ve şantaj yoluyla yanına alarak para sorununu da çözer. Tüm desteği sağlayan bu Irkçı emperyalist hareket gözlerini Osmanlı’ya diker. O dönemde Osmanlı sıkıntılı bir süreçtedir. Borç tavan yapmıştır. Abdülhamit Han’a toprak satar düşüncesiyle gelirler. Cennet Mekân Sultan Abdülhamit Han’ın kendilerinden Filistin’de toprak isteyen Siyonist harekete; “Filistin’in Osmanlı Devletinden kopmasındansa, vücudumdan bir uzvun kopmasını tercih ederim!” diye verdiği tokat gibi tarihi cevap belgelerde kayıtlıdır. Siyonist hareket geldiği gibi geri döner. Osmanlı’dan sonra Filistin’i İngilizler işgal eder. Yahudiler aynı amaçla İngilizlere giderler. İngiltere onlara Doğu Afrika’daki Uganda’yı teklif eder. Fakat HERZEL komitesi kabul etmez. Zira hedefleri Filistin’e, oradan da vaad edildiğine inandıkları topraklara sahip olmaktır.
İngilizlerin 1917’de Filistin’i işgal etmeleri sonrasında Yahudiler planlı bir şekilde Almanya’dan, Rusya’dan, Fransa’dan, Polonya’dan, Ukrayna’dan Macaristan’dan, Türkiye’den ve sair ülkelerden Filistin’e taşınır. İşgal edilmiş Filistin toraklarında ‘İsrail’ adında bir devlet kurarlar ve BM.’e bunu kabul ettirirler. Araplar da Osmanlı vilayetlerini devletçiklere bölen İngiliz’in başlarına atadığı ‘kral, emir, sultan’ sıfatlı İngiliz valilerine verilen emirler doğrultusunda Filistin’i yapayalnız bırakırlar.
Yahudiler Orta Doğunun yerlilerinin topraklarını İngilizlerin baskı ve şantajları ile zorla ellerinden alırlar. Sonra da Filistinliler topraklarını sattı yalanını yayarlar. Kur’an Yahudileri anlatırken; “Biz onların aralarına, kıyamete kadar sürecek kin ve nefret tohumları saçtık. Ne zaman savaş ateşi yaksalar, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışırlar, Allah da bozguncuları sevmez.” (Maide-64) ayeti onların karakter tahlilini ortaya koyar. Siyonist düşünce tüm insanlığı düşünceleri uğruna kullanabilecek karaktere sahiptir. İngiltere, Siyonist hareketin kendisini kullandığını anlayınca yönetimi BM’lere devrederek asgari gücünü Filistin’den geri çeker.
1897 senesinde toplanan Basel kongresinin kararlarında İlk 50 yılda Filistin’e yerleşimi sağlamak ve temelleri oluşturmak, İkinci 50 yılda İsrail adında bir devlet kurmak, 1897 Basel kongresinin 100’ncü yılında Büyük İsrail Devleti’ni kurmak planları vardır.
Bu planları aksamadan işlerken tarihler 1997’yi gösterdiğinde beklemedikleri bir hadise cereyan eder. Dönemin, TC. Başbakanı Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN, Türkiye başta olmak üzere; İran, Pakistan, Mısır, Bangladeş, Nijerya, Malezya ve Endonezya olmak üzere 8 ülkeden oluşan D8’i yani “İslam Birliği”ni kurar. Bu durum Siyonist hareketi çok korkutur. Sömürmek istedikleri ülkelerin ellerinden gittiğini, bunun onların planlarını alt üst eden büyük bir sorun olduğunu görürler. Dönemin (1997) Ankara Büyükelçisi Abramovitz: “Türkiye’de 54. Hükümet D8 ile Büyük İsrail Projemize son verdi.” diyerek Müslümanların birlik olmalarından duydukları korku ve endişeyi belirtmiş, bu hükümetin devam etmesi durumunda Büyük İsrail Devleti hayallerinin suya düşeceğini, ERBAKAN Hükümetinin yıkılması için ne gerekiyorsa yapmanın kendileri için kutsal görev olduğunu Siyonist mahfillere acil kodu ile bildirmiştir. Tüm Siyonist güçler ve yerli uzantılarının büyük bir panik içinde elbirliği ile 54. Hükümeti yıkmak için gösterdikleri çaba ve yaptıkları hainlikler tarihimizin kara lekesidir.
Bugün Gazze’de katliam yapılırken, hastaneler, okullar, ibadethaneler bombalanır, bebekler öldürülürken biz sadece el açıp dua edebilmenin dışında bir şey yapamıyorsak kendimizi masum göremeyiz. Basit bir gazete muhabiri bir fikir öne sürüp dünyanın başına bela olan hareketi vücuda getirmiş ve bu hareket yıllardır tıkır tıkır işliyor. İslam dünyası olarak bizler ise bu sisteme, bu harekete isteyerek ya da istemeyerek bir şekilde dâhil ve destek oluyoruz. Duyarlılıklarımızın dumura uğramasının, boykot bilincini bile tam manasıyla oluşturamamış olmamızın suçunu başka yerlerde aramak insafsızlık olur.
İslam Dünyası, Müslümanların İslam’dan habersiz hale gelişinin cezasını çekiyor ve faturasını ödüyor. Müslümanlar olarak Kur’an’ın iman edenlere hitaben yeniden iman edin anlamındaki çarpıcı çağrısını; “EY İMAN EDENLER! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba İMAN EDİN. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur.” (Nur suresi 136) hitabını iyi anlamamız ve gereğini yapmamız bugün ve her zaman en büyük sorumluluğumuz olduğunu idrak etmemiz gerekiyor.
Rabbim bizleri nusretine vesile kılsın inşallah.
MUSTAFA hocam meseleyi çok güzel yorumlamışsınız tebrik ediyorum
Allah sonumuzu hayr eylesin, bir an evvel de Filistinli kardeşlerimize yardım etsin inşallah
Değerli Hocam, şu anda Türkiye'de yaşayan bizlerin Filistin davasına rahmetli Erbakan hocamızın baktığı pencereden bakarsak, başta bizleri idare edenler olmak üzere çok büyük vebalimiz var. Esasında yapacak birçok şey bulunuyor. Malesef bu işler irade, cesaret ve kararlılık gerektirir. Rabbim Filistin Müslümanlarına yardım etsin. Birçoğu şehit oldu ve Cennete uçtular.
Hayırlı cumalar. Allaha emanet olun. Kalemine kuvvet.
Allah razı olsun hocam. Siyonistlerin büyük israil hedeflerini çok güzel anlatmışsınız. Dünyadaki Müslüman toplumu artık bu vahşete bu katliama dur demeli. Elimizden sadece dua etmek geliyor. Rabbim musluman filistin kardeşlerimize yardım eylesin. Israil ve Amerika yöneticileri başta olmak üzere rıza gösteren tum ulke yoneticilerini rabbim kahhar ismi şerifi hürmetine kahreylesin.
Kalemine sağlık Mustafa hocam, Hayırlı cumalar dilerim
Anne baba ne kadar kutsalsa Öğretmende o kadar kutsaldır. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun.Cumanız mübarek olsun. Sadık Özcan Ankara Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi İmsmı
Esasen insanoğlunun iki düşmanı, iki şeytanı vardır: Para ve yahudi. (...) Bu iki şeytanın elele verdiği yerde kan, azap ve işkence vardır ve zavallı insanlığın kaderi bunlarla düğümlenmiştir. Nurettin Topçu Cuma’nın hayrı ve bereketi üzerinize olsun. Selam ve Dua ile…
" İnsanı esas aldatan yalan değildir, Yalanı desteklemek için söylenen doğrulardır" Cumanız mübarek olsun Hayırlı, Sağlıklı, Huzurlu ve bol Bereketli günleriniz, işleriniz olsun inşallah
İçimizdeki yahudi uzantılarını unutmamak lazım hocam selamlar.
Hocam hayırlı sabahlar, Dünyanın maneviyattan ısrarla uzaklaştığı bu dönemde, bize öğrettiklerinizin ışığında, Kuran'dan, namazdan, duadan ayrılmayışımızı size de borçluyum. Varlığınızın bizim için çok değerli olduğunu bilmenizi isterim. Öğretmenler gününüz kutlu olsun. Sağlık, mutluluk ve huzur diliyorum. Selam ve saygılarımla.. Salih Ertuğral
Hayırlı cumalar dilerim güzel kardeşim
AMİN. ALLAH RAZI OLSUN. CÜMLEMİZİN CUMASI MÜBAREK OLUR İNŞALLAH.
Allah razı olsun hocam.
Maalesef başta ülkemizve Müslüman diğer ülkeler sessiz ,eyyt İsrail ile nereye kadar..suyu bizden,dogalgazı bizden,füze rampalardan bizden,narkrttrki 160 çeşit İsrail ürünlerine devam,baştaki ağalar eytmiş.rahmetli hocamızın dedikleri bir bir çıkıyor, birileride eyyt le uyutuyor.yine hocamızın ifadesiyle hadi oradan diyoruz..
Allah razı olsun hocam.
Basit bir gazete muhabiri bir fikir öne sürüp dünyanın başına bela olan hareketi vücuda getirmiş ve bu hareket yıllardır tıkır tıkır işliyor. İslam dünyası olarak bizler ise bu sisteme, bu harekete isteyerek ya da istemeyerek bir şekilde dâhil ve destek oluyoruz. Duyarlılıklarımızın dumura uğramasının, boykot bilincini bile tam manasıyla oluşturamamış olmamızın suçunu başka yerlerde aramak insafsızlık olur. ifadeleri mükemmel bir taspit.
Dönemin (1997) Ankara Büyükelçisi Abramovitz: “Türkiye’de 54. Hükümet D8 ile Büyük İsrail Projemize son verdi.” diyerek Müslümanların birlik olmalarından duydukları korku ve endişeyi belirtmiş, bu hükümetin devam etmesi durumunda Büyük İsrail Devleti hayallerinin suya düşeceğini, ERBAKAN Hükümetinin yıkılması için ne gerekiyorsa yapmanın kendileri için kutsal görev olduğunu Siyonist mahfillere acil kodu ile bildirmiştir. Tüm Siyonist güçler ve yerli uzantılarının büyük bir panik içinde elbirliği ile 54. Hükümeti yıkmak için gösterdikleri çaba ve yaptıkları hainlikler tarihimizin kara lekesidir.
Sultan Abdülhamit Han’ın kendilerinden Filistin’de toprak isteyen Siyonist harekete; “Filistin’in Osmanlı Devletinden kopmasındansa, vücudumdan bir uzvun kopmasını tercih ederim!” diye verdiği tokat gibi tarihi cevap belgelerde kayıtlıdır. MEKANI CENNET OLSUN.
Dehşet bir yazı olmuş Mustafa Hocam. Kalemine, gönlüne sağlık.
Rahmetli Erbakan hocamıza Allah rahmet eylesin.Makamı Cennet olsun. Rabbım siyonistlerin hile ve tuzaklarını kendilerine döndürsün. Müslümanlarada şuur versin. Allah razı olsun değerli hocam.