Mü’min’in hayatı, namaz vakitlerine göre düzenlenmiş, zaman ayarlı bir hayattır. Namaz Müslüman’ın hayat gündeminin başköşesinde yer almalıdır. Hatta, yapılabiliyorsa namazlar cemaatle vaktinde kılınmalı, sonra diğer vaktin namazını beklerken dünya işleri yapılmalı, hayat bu şekilde düzene konulmalıdır. Esas olan işlerimizin arasında namazlarımızı kılmak değil, namazlarımızın arasında işlerimizi yapmaktır. Namaz hayatımızın merkezinde olmalıdır.
Şu dünya hayatında yapabileceğimiz en önemli iş namazımızı zamanında ve kıvamında kılmaktır. Bunu hayatımızın en önemli işi haline getirip, namaz eksenli ve namaz markalı bir hayata sahip olduğumuz zaman ne olmamız ve ne yapmamız gerektiğinin farkına varırız. Namazın dertlisi olmak insanı farklı bir insan yapar. Samimiyetle namaz kılmaya devam ettiğimizde ahlakımızda, hareketlerimizde ve hayatımızda çok ciddi değişiklikler olur. Bunu kişi kendisi de hisseder, etrafındakiler de fark eder.
Namaz hayatımıza ana rengini vermeye başladığı andan itibaren bizi öyle işlere sevk eder ki biz de şaşırırız. Kabiliyetlerimiz ortaya çıkar. Bu dünyaya niye geldiğimize dair sorunun cevabı buluruz. Yaratılış gayemizi fark eder, kendimizi tanımaya başlarız. Çünkü namaz, kılanı zamanla değiştirir, dönüştürür. Yaratanı görüyormuş gibi bir hayat yaşamaya başlarız. Zira, biz O’nu görmesek de O bizi görüyor. Bu gerçeği sadece bilmekle kalmaz, bu bilginin sırrına da ermiş oluruz.
Namaz kişiye bambaşka bir âlemin kapısını açar. Yüceliklere doğru bir yolculuk başlatır. İlk durağından son durağına kadar mana ikliminden menziller gösterir. O menzillerin her birisinde ayrı zevkler, neşeler ve lezzetler tadarız. Bir menzilde “kıyam” sevgilimiz olur, bir menzilde “rükû”, bir menzilde “kade”, bir menzilde ise “secde”… Sonuçta namaz kendisine yürüdüğümüz, kendisi ile yürüdüğümüz ve kendisinden âleme yürüdüğümüz bir dostumuz olur. O hale geldikten sonra ondan hiç ayrılmak istemez insan, o da hiç bırakmaz, en çok ihtiyacı olduğu zamanlarda hemen yanı başında olur ve ummadığı kapılar açar, yardımlar yapar insana.
Biz namazı düzgün ve doğru kılarsak, gün gelir namaz bizi kılmaya başlar. Hayatımız namaz olur. Dünyaya namaz kılmak için geldiğimizi düşünmeye başlarız. O’ndan başka kimseye eğilmeyeceğimiz bir vakara ve O’ndan başka kimseye temennada bulunmayacağımız bir duruşa kavuşuruz. Namaz bizi süsleriyle ziynetlendirir, “kıyam”ıyla karakter sahibi kılar, “rükû”suyla mütevazı yapar, “kade”siyle hikmete erdirir ve “secde”siyle Yaratan’a yaklaştırır.
Namaz kıldıkça alnımıza secde izi yerleşir. “Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir.”(Fetih 29) ayeti bunu ifade eder. Zamanelerin pahalı kozmetik ve markalarla farklılık derdinde oldukları bu hayatta biz secdemizle, namazımızla marka oluruz. Yüzümüz nurlanır, secde izi ışıldar. Allah’a kulluğun ve O’na yakın olmanın nişanesini görmeyi bilen gözler görürler ve bu bizim alametimiz olur. Ellerimiz, kollarımız, ayaklarımız ve bütün uzuvlarımız abdest ve namaz nuruyla parlar. Bu nur bizi dünyada da kıyamette de herkesin arasında görünür, belirgin ve seçkin kılar. Namaz içimizdeki cevheri ortaya çıkarır ve bizi biz yapar. Namaz kimsenin bir şey söylemeye yanaşmadığı şu karmaşık hayatta bize neyi ve nasıl yapmamız gerektiğini fısıldar.
Başlangıçta belki zorluk çekilebilir. Kırk gün sabretmek bu sürecin aşılması için yeterlidir. Kendimize namaz kılmamız gerektiğini sürekli telkin ederek, sabır ve azim göstererek bu süreci atlatabiliriz. Namaz, nefse en ağır gelen ibadetlerin başında gelir. İçimizdeki “karanlık yan” bize namaz kıldırmamak için elinden gelen her şeyi yapar. Ona şunu söylemek gerekir: “Namaz kılmadığım müddetçe yaptığım iş ne olursa olsun bir değeri yok… Namaz kılmıyorsam ben bir hiçim, namaz kılmıyorsam bir kıymetim yok! Namazım varsa her şeyim var, namazım yoksa sahip olduğum şeylerin hiçbir anlamı da değeri de yok” Evet, Namaz bizim markamızdır, İslam dışındakilerden farkımızdır. Ashab-ı Kiram namaz hariç hiçbir amelin terkini küfür görmemiştir.
Namazı hayatımızın ekseni haline getirdiğimizde o, bizim ne yapmamız, nasıl bir yol tutmamız gerektiğine rehberlik eder. Bunun içindir ki, yaşantımızı namazla bölümlere ayırmalı. Namazla hayat bulmalı, hayatımızı namazla kurmalıyız. Müslüman tarzını, tavrını, yolunu, dahası dostunu, düşmanını namazla bulur.
Yani kısaca, Namazın biçimlendirdiği bir hayat tarzının sahibi olmalıyız. Biz namazımızla varız, namazımız kadar varız. Bizi biz yapan namazımızdır. Bizi tanımak isteyenlere söyleyeceğimiz sözümüz bellidir; “Biz namaz kılanlarız”. Ezan okunur, bizim ayarımız kaçar, yerimizde duramaz hale geliriz. Zira, üzerimize bir vakit namazın borcu düşmüştür. İçinde bulunduğumuz vakitte onu kıldık mı, diğer vaktin ezanı okunana kadar en önemli vazifemizi yerine getirmiş oluruz. Günde beş defa böyle olur. Namazla hayatımızı bu şekilde tanzim ettik mi, çekidüzen verdik mi bizim başka türlü bir hayat yaşamaya imkânımız da ihtiyacımız da olmaz. Evet, Bizim hayatımız namaz markalı bir hayattır.
Ne yaprağınız kurusun ne gülünüz solsun her tuttuğunuz altın olsun avuçlarınız semada dudaklarınız duada olsun her an ve her günki dualarınız kabul olsun CUMANIZ MÜBAREK OLSUN!!!Sadık Özcan Sincan Devlet Hastanesi İmamı
Namaz Dinin direğidir. Direğimizi sağlam tutmalıyız.
Allah razı olsun hocam.
Allah CC razı olsun Hocam.
AMİN. ALLAH RAZI OLSUN. CÜMLEMİZİN CUMASI MÜBAREK OLUR İNŞALLAH.
ALLAH RAZI OLSUN HAYIRLI CUMALAR HOCAM
Ya Rabbi!Bu mübarek cuma günü hürmetine bize sarsılmaz bir iman güzel bir ahlak şükreden bir kalb zikreden bir dil kaza ve Kaderine Rıza gösteren hayırlı bir ömür nasip eyle cumanız mübarek olsun selam ve dua ile. Her şey gönlünüzce olsun.
ALLAH'IM ELLERİMİZİ SEMAYA KALDIRDIK SANA YALVARIYORUZ ÜMMETİ MUHAMMED'İ BU FELAKETTEN BU DARLIKTAN BİR AN ÖNCE KURTAR YA RAB. SEN HER ŞEYE KADİRSİN BİZLERİ GENİŞLİĞE ÇIKAR. SELAM VE DUA İLE CUMA GÜNÜNÜZ MÜBAREK OLSUN...
Bu kadar olur bazı vakitleri aksatıyordum vşetmiştim biraz .Dünden beri beş vakit kaçırmamalıyım ramazanda düzene sokup öyle devam etsem diye vicdan azabı çekerken bu yazı nasıl denk geldi.Ramazan ı beklemiyim
Kazancınız. Bereketli Bedeniniz. Sihhatli Haneniz Huzur Dünya ve ahiretiniz. Mamur Cumanız hayırlara vesile olsun
İNSANLAR MANEVİ BOŞLUKLARINI MADDİ ŞEYLERLE DOLDURMAYA ÇALIŞIYORLAR ALLAH'A MUHTAÇSANIZ ONA GÖRE YAŞAYIN CUMAMIZ MÜBAREK OLSUN
Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun Cumanız mübarek olsun inşallah..
Namazla dirilip , namazla ihya olanlardan olmak ümit ve duasıyla....
Allah razı olsun hayırlı cumalar abi
Elinize Sağlık hocam hayırlı cumalar saygılar
Kaleminize sağlık öğretmenim. Cumanın hayrı ve bereketi üzerinize olsun
Allah razı olsun hocam
Eyvallah Mustafa Hocam. Amenna ve saddakna. Allah Razı olsun. Cumamız bizlere hayırlar getirsin inşallah
Hakkıyla yaşayıp istifade edenlerden eylesin Rabbim... Hayırlı Cumalar... Selamlar
Amin inşallah Sayın hocam senin dediğin kullar zümresinden olanlardan oluruz cuman rahmeti üzerimize olsun hayırlı cumalar dilerim
Hayırlı Cumalar diliyorum inşallah sevgili hocam
Hocam hayırlı sabahlarınız olsun. Elinize sağlık yazılarınızdan çok istifade ediyoruz. Selametle...
Üstadım Satırdan değil, SADIR'dan dökülen anlatımınız yürek titreten kıvamda kalplere yansıyor elhamdülillah, Rabbim anladığımızı yaşamayı ve yaşatmayı nasip eylesin, gönlünüze ve kaleminize sağlık.
Dinin direğidir buyuruyor efendimiz sav
... zamânında...
Kaleminize kuvvet. Allah sağlık sıhhat versin. Hocam! çok güzel ifade etmişsiniz.
Namaz, nefse en ağır gelen ibadetlerin başında gelir. İçimizdeki “karanlık yan” bize namaz kıldırmamak için elinden gelen her şeyi yapar. Ona şunu söylemek gerekir: “Namaz kılmadığım müddetçe yaptığım iş ne olursa olsun bir değeri yok… Namaz kılmıyorsam ben bir hiçim, namaz kılmıyorsam bir kıymetim yok! Namazım varsa her şeyim var, namazım yoksa sahip olduğum şeylerin hiçbir anlamı da değeri de yok” Evet, Namaz bizim markamızdır, İslam dışındakilerden farkımızdır. cümlesinin ve tüm yazının altına imzamı atarım
Namaz bizim markamızdır, İslam dışındakilerden farkımızdır ifadesi çok anlamlı. bütün cümleler şablona yakışır nitelikte. Allah razı olsun.
Değerli hocam, Namaz ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Yüreğinize saplık.