Dünya dönüyor, zaman geçiyor, ömürler tükeniyor. Her canlının hayatı bir gün sona eriyor. Bu hakikatin adına ÖLÜM deniyor. Bütün günler ölüme gidiyor ve son gün ona varılıyor. Herkes kimsenin sağ kalmadığını biliyor, ama kendisinin öleceğine kimse inanmak istemiyor. Aslında en son ölüm geliyor ama gene de erken deniyor. Hiç kimse bu dünyadan canlı çıkmıyor, ölüm son uyku zannediliyor fakat onun gerçekte son uyanış olduğunun farkına pek çok kimse varamıyor.
Ölüm; kimilerine göre ruhun bedeni terki, kimilerine göre enerji boyutlarındaki geçiş, kimilerine göre yok oluş, kimilerine göre vuslat… Ne anlam yüklenirse yüklensin, zaman ve mekan dünyasındaki ifadesi ile soğuk ve düşündürücü bir hakikattir ölüm. Mevlana’ya göre; hayatın anlamı, ruhun ölümsüzlüğü ve Allah’a vuslatın yolu ölümden geçmektedir. O, ölümü “İradi ölüm” ve “Tabii ölüm” diye ikiye ayırır. İradi ölüm ile, tasavvufi terbiye, ruhun arındırılması ve nefsin egemenliğinden kurtarılması ifade edilmektedir. Hz Peygamber’in; “Ölmeden önce ölünüz” hadisinin, Mevlana dilindeki anlatımı, yani ölümsüz bir hayata kavuşmaktır.
Mevlana, tabii ölümü, beden ile kendisini sınırlamış ve Allah’tan bir parça olan ruhun tekrar aslına dönmesi, Âşık ile Mâşuk’un buluşması olarak ifade eder. Bunun Tasavvuftaki adı “Şeb-i- Arus” olarak nitelenir. Ruhun aslına dönüşü, seven ile sevilenin buluşmasıdır. Bir diğer deyişle ölümsüzlüğe erişmektir. O nedenle kimilerine göre ecel gelip çattığında, vuslata varmaktır sonu; kimilerine göre ise korkudan can derdine düşmektir. Mevlana’ya göre ecel gelince, can bedenden uçar. Beden adı verilen giysisini terk eder. Böylece topraktan yaratılan teni toprağa geri döner. Sonra da kendi eski nurundan bir ten yapar ve ona bürünür. Mevlana’ya göre ölüm, insanın iç dünyasına ayna tutar. Kendi ile barışık olmayanlar bu nedenle ölümden korkarlar, zira kendi nefisleriyle, çirkin yanlarıyla yüzleşeceklerdir. Gerçekte bu korku kendi kendilerinden, kendi yaptıklarından korkmaktır.
Nefis, bireysel kimliklere hizmet eder. O nedenle de dünyada barış bir türlü gerçekleşememektedir. İnsan her olanda kendine bir pay çıkarırsa, sadece kendi merkezinde kendini düşünürse, sadece kendi doğrularını karşısındakine diretirse ne kendi, kendi olabilir; ne de karşısındakinin kendisi olabilmesine imkan tanıyabilir. Bu nedenle Mevlana ölümsüzlüğe erişmeyi ancak nefsini terbiye edebilenlerin başarabileceğini ifade eder. Onlar için ölümden korkmak diye bir şey yoktur. “Diyorlar ya, korkar mısın ölmekten? İnsan hiç korkar mı yalan bir ömrün ardından tadacağı tek gerçekten.” İfadesi ile konuyu özetleyiverir.
Herkes bakmalı kendine, nefsimi ne kadar terbiye edebildim diye. Ve düşünmeli, var saymalı şu an öldüğünü, kendisini görmek ve fark etmek adına kendi dışına çıkmalı, kendisine dışarıdan bakmayı denemeli sanki ölmüş de kendisini izliyor gibi. Tepkilere, diğer insanlarla ilişkilerine, yaşamda ertelediklerine, dert edindiklerine, hayatta ciddiye aldığı şeylere, sevdalarına, fedakârlıklarına, ihmâl ettiklerine tıpkı film izler gibi bakmalı. Tasavvufta “Rabıta-ı Mevt” diyorlar bunun adına. Ölüm anını ve öldüğünü düşünmek. Ondan sonra hayat fırsat olarak yeniden verilmiş gibi gelir insana. Gerçekten bir denesek öldüğümüzü düşünmeyi. Neler görürüz acaba? Yaptıklarımız ömrümüzü tüketmeye değiyor mu? Sevgisizliğimiz ne kadar anlamlı? Nelere direniyoruz? Neleri kabul etmiyoruz? Aslında onay versek, yakınlaşsak, sevsek, net olsak, dürüst olsak ne kaybederiz? Gerçekte hiç bir şey kaybetmez aksine çok şey kazanırız. Eminim hayata dair yüklemiş olduğumuz anlamlar, yapacağımız bu küçücük ekzersizle bile değişime, dönüşüme uğrayacaktır. Tüm yanıtlar nefsimize aittir, onda gizlidir. Onu gördüğümüz, tanıdığımız zaman bizlere neler yaptırdığına, bizleri nasıl yalnızlaştırdığına, nasıl olumsuz duygular ve düşünceler ürettirdiğine şahit oluruz. Kendi içimizde kaldığımız müddetçe nefsimizi terbiye etmeyi başaramayız. Fark etmeliyiz, fark ettirmeliyiz. O zaman dünyanın bu kadar aldanmaya değmediğini görürüz. Merhum Abdürrahim Karakoç üstâd ne güzel ifade etmiş;
Bırak deli Haydar-bırak be gardaş / Kafayı bozmaya değmez bu dünya,
İster hızlı dönsün isterse yavaş / Sen seni üzmeye değmez bu dünya.
Fani diyen varsın desin sana ne / Gönül veren gitsin versin sana ne,
Haydut vursun hırsız yesin sana ne /Gücenip kızmaya değmez bu dünya.
Nerde kan akıtıp kavga verenler / Nerde şimdi sefasını sürenler,
Ne götürdü kucağına girenler / Bir yırtık çizmeye değmez bu dünya.
Kulpu yok ki neresinden tutasın / Sana göre lokma değil yutasın,
İçine gireni Allah kurtarsın / Üstünde gezmeye değmez bu dünya.
Gel gitme kal desem kalamazsın ki / Ortadan böl desem bölemezsin ki,
Git tekrar gel desem gelemezsin ki / Aldanıp azmaya değmez bu dünya.
Senin benim ne ki? Küçük mü dar mı? / Hani kimin dostu, kimseye yâr mı?
İnsan öldürmenin manası var mı? / Karınca ezmeye değmez bu dünya.
Kabuktur, manayı unutturmasın / Babayı, anayı unutturmasın,
Boş hayal Mevlâ'yı unutturmasın / Tırnakla kazmaya değmez bu dünya.
Arkası karanlık, önü karanlık / Yarını karanlık, dünü karanlık,
Kendine çağırır seni karanlık / Bir küçük hüzmeye değmez bu dünya.
Bilesin ha canım Haydar bilesin / Seni bekler soğuk mezar bilesin,
Ebediyet ötede var bilesin / Tek satır yazmaya değmez bu dünya.
Allah razı olsun hocam. Kalemine, yüreğine sağlık.
Hocam, elinize sağlık, Allah razı olsun. Çok haklısınız çok teşekkür ederiz. Lâkin bu ölümü sıkça hatırlamak lazım. Rabıta-ı mevt şart, bunun için de tasavvuf şart... Şiir de çok güzel. Şairi de rahmetle analım Hatta bir Fatiha okuyalım inşallah...
Gafletten uyanan kullarından olmak ümidiyle, rabbime dua eder, tüm insanlığa hidayet etmesini niyaz ederim. Gönlünüze sağlık hocam maşallah barekalllah
Hocam ne güzel yazılar yazıyorsunuz. Edebi, ibretlik, mantıklı, akıcı, ders verici, düşündürücü. Kaleminize, kelamınıza sağlık.
Öleceğiz müjdeler olsun müjdeler olsun, Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun...
Mükemmel bir yazı. Çok güzel ifadeler. Harika anlatım. Müthiş şiir.
Ölüm kimsenin peşinde hafiye gibi gezmez. Gelecek anı bilir. O AN gelince alır gider. O gelinceye kadar hakkını yedirme. Harama bakma. Hırsızı destekleme. Kadına zulüm etme. Çocuğa tecavüz etme. Gerisini allaha bırak. Hocam siz beni anlıyorsunuz. Affınıza sığınarak genele yazdım.
Tek kelimeyle muhteşem bir yazı. İnce ince nakış nakış işlenmiş, büyük bir tefeklürün ve zihinsel çabanın ürünü. Rabbim aklımızı başımıza almamıza vesile eylesin
Yazılarınızı takip ediyor ve çok istifade ediyorum değerli hocam. İyiki varsınız.
Hocam harika bir yazı olmuş. Çok teşekkür ederiz.
Karabük'te bir iş adamı, bizim ilahiyat tan mezun.bizden bir dönem önce.is adamligini ilmi edebi fikri çalışmalarıyla birlikte yürütüyor.ihlasli bir müslüman.
Yaman hocam bu yazarı taniyormusunuz?
Dehşet bir yazı olmuş hocam. Çok severek okudum. Yüreğinize sağlık
Allah Teala başarılarınızı samimiyetinizi daim eylesin.
Mustafa Hocam bu yazınizi bizim ilahiyat grubunda bir ilmuftusu paylaştı ve ilahiyatçı Lara okumalarını tavsiye etti.
Ölüm hakikati çok güzel nasihat
Rabbim razı olsun kıymetli abim yüreğinize sağlık teşekkürler güzel nasihatler için measselam
Amenna ve Saddakna
AMİN. YOLDAN ÇIKANLARI DA ISLAH ETSİN. SELAM,SEVGİ VE SAYGILARIMLA. GÜNGÖR BİLİR.
Şu ahir zamanın hızına yetişmeye çalışan insanın bir an durup beyninde şimşekler çaktiran bir yazı daha kaleme almışsınız hocam tabiki doğru okuyup idrak edebilenler için..
Her şeyi bildiğimiz halde, dünyanın fani zevklerine kapılmadan duramıyoruz Rabbım bizleri korusun
Değerli Hocam, Makalelerinizi her zaman büyük bir keyifle okuyoruz, dünyayı bize en iyi anlatan Üstat Abdurrahim Karakoç hocamızın dizeleri yazıya ayrı bir tefekkür katmış bu manada kaleminizin daima iyi ve güzeli yazmasını temenni ediyorum.
Hocam çok önemli bir konu. Çok nezih bir anlatım. Çok etkileyici ve konuya uygun bir şiir. Allah sizden razı olsun.
Sevgili arkadaşım, bu dünyada sadece kul hakkına riayet etmek bile adaleti sağlar.Allah çok şeyde istemiyor insandan.Birde itaat ve ibadet.Insanların çoğunluğunun hırsı , iman ve vicdanının önüne geçiyor.Éğitim ile bu sorun çözülebilirdi.Selam ve sevgilerimle.
Allah razı olsun.Allah CC cümlemize son nefeste iman,Kur'an nasip etsin.
Teşekkürler dostum, iyi günler. Boyabat'tan selamlar.
Hocam Allah ölmeden önce bizleri uyandırsın inşallah.
Ölüm hep unutulur. Ama o bizi hiç unutmaz. Allah yardımcımız olsun.
Yazı da şiir de çok güzel ve birebirine uymuş. Yüreğinize sağlık öğretmenim
İşin sırrı bu sözde : "Ölmeden önce ölünüz."Sırrına erenlere ne mutlu
Harika bir yazı. Allah razı olsun hocam.
Allahım ölmeden önce ölmeyi bizlere nasip etsin öğretmenim. Yüreğinize sağlık. Özellikle şiire bayıldım ????????????
Hocam allzh razı olsun iyiki varsın
Kaleminize sağlık hocam. Çok ibretlik bir yazı
Allah razı olsun hocam Yüreğinize kaleminize sağlık
Senin peşinde ????????????
Ölüm kapımızı çalmadan önce hazır olabilenlere ne mutlu. Rabbım imanımızı kurtarmadan canımızı almasın, sonumuzu hayreylesin inşallah.
Sekiz günlük ömrüm için dokuz gün çalışmaktır. Rabbim! Hayırlı ölüm nasip etsin. Kitabımı sağımdan verenlerden eylesin. Şükür Allah'ım!
Paranın peşinde olan çok hocam kul haklarını çerez gibi yiyen ???? saygilar
Allah razı olsun
Kaleminize sağlık Hocam paylaştığınız için teşekkür ederim
Allah razı olsun , rabbimiz cümlemize dostlarının hürmetine razı olduğu hal üzere yaşamayı nasip etsin.
Selamunaleykum Dünya imtihan yeridir. İmtihanda hedefe ulaşmak için mutlaka başarılı olmalıdır. Hedefini unutup imtihan yerinde kalacağını sananlar aldanmışlardır. Aldananlara uyanlar da aynı gaflet içinde kalıp hedefine ulaşamazlar. Allah cc hedefini şaşıranlardan ve şaşıranlara uyanlardan eylemesin. Hedef Allah cc ın rızasını kazanmaktır. İmtihanımızı başaralım ki Allah cc cümlemizden razı olsun. Selamunaleykum.