“Hayat çok kısa. Keşke insanlar kelebeğin ömründen ders çıkarsa. Mal-mülk, para-pul yerine sevdiklerine sımsıkı sarılsa” diyor Hz. Mevlana. İnsanlar için para, hayatı idame ettirmenin ihtiyaç malzemesidir. Onu elde etmenin mücadelesi insanoğlunu hep meşgul etmiş, kazanırken tercih ettikleri yollar hem kendilerini hem de oluşturdukları toplumları etkilemiştir. Kimileri paraya sahip olmayı amaç edinmiş, hayatlarını onu elde etmeye adamış, ömürlerini bu yolda tüketmiş, kimileri de onunla hem dünya hem ahiretini kazanmıştır.
Para amaç değil, araçtır. Para mutsuzluğu değil, yoksulluğu giderebilir. Para sadece kendi başına zenginlik değildir. Para ile yiyecek satın alınabilir ama iştah satın alınamaz. İlaç satın alınabilir ama sağlık satın alınamaz. Eğlenilebilir ama huzurlu olunamaz. Çevre edinilebilir ama dost bulunamaz. Gelir temin edilebilir ama bereket satın alınamaz.
Para, zenginlik, servet, iktidar, nefsi okşayan, egoyu besleyen, arzuları harekete geçiren büyülü kelimeler, kontrol edilmezse insanı azgınlaştıran tehlikeli kavramlardır. Parayı ihtiyaç için değil de mutluluğun gerek ve yeter şartı olarak görenler için para kaçınılmaz hüsranın kaynağı olmuştur. İnsanın kazandığı para gereklidir lakin paranın kazandığı insan çok tehlikelidir. Para endeksli pişmanlıklar sürekli yaşanmaktadır. Para ile değer kazanma derdinde olan insanlık, maalesef bugün para karşısında değerini ve değerlerini kaybetti. Para sistemi insanların dünyasını paramparça etti. Bankalar, bankerler, borsalar, borçlanmalar, krizler, kurlar, siyasal entrikalar, ekonomik dalgalanmalar insanların iç dünyasını dağıttı. Parayı bulan şaşırdı, şımardı, bulamayan bunaldı. Kazanmak için etrafındakileri harcamaktan çekinmeyenler kazandıklarını zannederken yalnızlaştıklarının farkına varamadı. Açgözlülük, hırs, doyumsuzluk, güvensizlik, bencillik, bireyselleşme para kazanma hırsını hızlandırdı. İnsanlar önce para kazanmak için zaman ve sağlıklarını, sonra da sağlıklarını kazanmak için paralarını harcıyorlar. Bir kısır döngüdür devam edip gidiyor.
Paranın karşı konulmaz çekim gücü birçok insanın aklını başından aldı. Paraya giden tüm yollar meşru görülmeye başlayınca insanlar pervasızlaşmaya başladı. Kirli işler kirli paralarla yapılıyor, en acısı da bu durum normal gibi algılanır oldu. insan mı parayı tüketiyor, para mı insanı tüketiyor belli değil. Paranın sahte yüzüne kapılan insanların yüzleri de sahteleşiyor. Hülasa bu para sevdası insanoğluna çok pahalıya mal oldu. Gözü paradan başka bir şey görmeyen, Kalbi para para diye çarpan insanların ciğeri beş para etmiyor.
İnsanın parası arttıkça, paraya olan sevgisi de artarmış. İnsanlar daima sahip olduklarından daha fazlasın istiyor. “İnsanoğlunun bir vadi dolusu altını olsa ikincinin olmasını ister. Onun gözünü ancak toprak doldurur”. (Müslim-Zekat 117) Buyuruyor Hz. Peygamber. Yeryüzünde açlıktan ölenlerin sayısının, tokluktan ölenlerden çok daha az olduğu söyleniyor. Hal böyle olunca kazandığımız paranın bize maliyeti çok yüksek oluyor. Bu yüzden değerlerimizi kaybediyoruz. Duygularımız köreliyor. Hassasiyetlerimizi yitiriyoruz. Bu bir hak ediş mi, yoksa kaybediş mi kimsenin umurunda değil. Kazandıkça kaybedenlerden olmak, dünyada kazandım zannedip de gerçek hayatta kaybettiğini görmek ne kötü.
Aslında herkeste az ya da çok para hırsı vardır. İmtihanın sırrı da burada. Ancak, parayı 'Emanet' bilinci ile ele aldığınız zaman büyük çapta sorunu çözmüş oluruz. Helal-haram sınırlarını gözetirsek. Mülkün gerçek Malik'ini unutmazsak. "Helalin hesabı, haramın azabı vardır" dersek, para ile gelen sorumluluğun bilincinde oluruz. Kazandığınız para ile önce Allah'ın rızasını kazanmaya odaklanırız. "Allah'ın bize ihsan ettiği gibi biz de insanlara ikram ederiz". O zaman tek tasamız kasamız olmaz. Elimiz cebimize yakın olur. O zaman para bizi bozamaz, biz parayı bozdurup bozdurup harcarız. Paramızı sürekli Allah'a, karşılığını ebedi hayatta almak üzere "güzel bir borçlanma/karz-ı hasen" ile borç veririz. O zaman paramız elinize-ayağınıza dolanan bir engel olmaktan çıkar, bizim için kurtuluş vesilesi olur. İşte Müslüman'ın para karşısındaki pozisyonu. Parayı ne putlaştırmak, ne de anlamsızlaştırmak. Parayı kutsallaştırmadan, paranın kulu olmadan onu kullanmak. Para, kulluğa katkısı hesap edilerek harcanırsa ebedi saadetin sermayesine dönüşür.
Paralı olmak normal hatta gerekli lakin paracı olmak çok sıkıntılı. Paranın yönettiği insan değil, parayı yöneten insan olmalıyız. Aksi takdirde para-pul kalbe oturursa, kafayı kuşatırsa yozlaşma, kokuşma o zaman başlar. Paramızı kalbimizde değil kasamızda, kesemizde taşımalıyız.
Yüce kitabımızın ikazı çok net: "Şeytan sizi fakirlikle(parasızlıkla) korkutur" (Bakara 268) Evet, önce korkutur sonra istediği yollara ve kullara yönlendirir. Şimdi masa-kasa-nisa üçgeninde nasıl bir sınava maruz kaldığımızı yeniden düşünmek zorundayız. Servet-şehvet-şöhret kuşatmasında kulluğumuzun rotasını yeniden gözden geçirmemiz lazım. Vicdan-cüzdan ikileminde vicdanı elden bırakmamalıyız. Pastadan pay kapmak kurnazlığından önce takvadan kopmamak derdi ile dertlenmeliyiz. Tasarruflarımıza değil tasadduklarımıza güvenmemiz lazım. Onlar bizim gerçek servetimiz. İki cihanda sermayemiz önden gönderdiklerimiz ve sahip olduğumuz değerlerimizdir. Her şeyi Para ile satın alabilirim diye düşünenlerin para ile satın alınamayacak sermayeleri yoktur. İnsan, ne kadar parası olursa olsun, paranın kendisinden satın alamayacağı şeylere sahip oluncaya kadar zengin değildir. Gerçek servet, dünya ve ahiret saadetine vesile olacak kazanç ve kazanımlardır.
Sen paraya sahipsen problem yok;ama para sana sahipse problem çok...
L'argent est un bon serviteur mais mauvais maitre." Bir fransız atasözüdür... Selamlarımla..
Allah razı olsun Mustafa hocam.
Hocam sağlıklı mutlu günler bereketli kazançlar cumanız mübarek olsun
Değerler ve çıkarlar savaşı hep olmuştur olacaktir da... İnsan inancı oranında değer sahibidir. Güzel bir yaklaşım muhterem hocam tebrik ve teşekkürler... Cumamız mübarek olsun..
"Helalin hesabı, haramın azabı vardır"
Allah razı olsun Hocam
Selamünaleyküm. Aynen katılıyorum hocam. Yalnız para ile saadet olmuyor.
Çok uyarıcı, çok mükemmel bir yazı olmuş değerli hocam. Gönlünüze, ilminize kuvvet
Allah razı olsun hayırlı cumalar abi
İnsan, ne kadar parası olursa olsun, paranın kendisinden satın alamayacağı şeylere sahip oluncaya kadar zengin değildir. İFADESİ yazının sonu ve en vurucu cümlesi olmuş.
Para ile ilgili harika cümleler, çok anlamlı mesajlar içeren bu güzel yazınız için teşekkür ederiz hocam.
AYNEN DOĞRU HAYIRLI CUMALAR ABİ
Değerli dostum engin tecrübelerinizden istifâde ediyoruz sizlerden Allah razı olsun, Hayırlı Cumalar. Selâm ve dua ile Allah'a emanet olun.
Aynen HOCAM selamlar olsun inşallah
Hocam elinize yüreğinize bileğinize sağlık Ne güzelde yazmıssınız alah razı olsun
ALLAH CC RAZI OLSUN İNŞAALLAH DEGERLİ HOCAM CUMANIN FEYZ VE BEREKETİ CÜMLEMİZİN ÜZERİNE OLSUN İNŞAALLAH
Kim,iradesini DİNİN hizmetkârı yaparsa her güç ona boyun eğer. Kim,DİNİNİ isteklerine alet ederse başı dertten kurtulmaz HAYIRLI CUMALAR
ALLAH ım Nimetler ve güzellikler sana şükrettikce çoğalır bizleri şükredenlerden eyle Cuma günümüz mübarek ve hayırlara vesile olsun. Selam ve dua ile ALLAH a emanet olunuz.
Allah razı olsun hocam. Gerçek zenginlik kanaat sahibi olmaktır. Rabbim bizleri azda olsa helalle kanaat eden , harama tamah etmeyen kullarından eylesin. Vesselam.
Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. CUMA'MIZ MÜBAREK, gönlünüz huzurla dolsun. Hayırlı CUMALAR Selam ve dua ile.
ALLAH CC RAZI OLSUN İNŞAALLAH DEGERLİ HOCAM CUMANIN FEYZ VE BEREKETİ CÜMLEMİZİN ÜZERİNE OLSUN İNŞAALLAH
gerçekten insan mı parayı tüketiyor, para mı insanı tüketiyor belli değil.
Mükemmel bir yazı. Paranın aldattığı insanlardan olmamak dileği ile...
Cumanın hayrı ve bereketi üzerimize olsun öğretmenim. Parayı aracımız yapabilme dileği ile
Tasarruflarımıza değil, tasadduklarımıza güvenmemiz lazım sözü çok anlamlı.
Para ancak bu kadar yalın ve anlamlı anlatılabilir.