Müslüman, Allah’a samimiyetle iman eden ve bu imanında teslimiyet gösteren insandır. Bu teslimiyeti ile Allah ona İslami bir hayat, şahsiyetli, dirayetli ve cesaretli bir duruş, dünya hayatında onurlu, çevresine güven ve emniyet veren bir yaşantı nasip eder. Müslümanlar iman ve teslimiyet noktasında zaafa düşerler ise bu duruş ve onur kaybolur, kalplerine “VEHN” düşer.
“Vehn” kalbin bir hastalığıdır. Dünya zevklerine aşırı düşkünlük ve ölümü hatıra getirmeyen bir hayat tarzı olarak ortaya çıkan bu hastalık kişide heybet, muhabbet, cesaret, onur, vakar gibi özellikleri alır götürür ki bu durum düşmanların cüretkar hale gelmesine neden olur.
“Vehn”in diğer bir tarifi de iş ve amelde zafiyet ve gevşeklik göstermektir. Bu noktada Allah Teala’nın kalplere zafiyet yerleştirmesinin sebebini Peygamberimizin; “dünya sevgisi ve ölüm korkusunun artması” olarak izah etmesi üzerinde çok ciddi düşünülmesi gereken önemli bir konudur.
“Vehn”; Dünyevileşme, sekülerleşme, dünya malına çok itibar etme, onu elde etmek için her yola baş vurma ve her yolu meşru görme gibi kişilik zafiyetlerini ortaya çıkarır. İnsanlar servet, makam, para, şöhret vb. dünya malından neye meylederlerse onun Vehn’i o olur. Aklımız ve imanımız servetimizden daha güçlü değilse hayatımıza yön veren irade aklımız ve imanımız değil, vehn sebebimiz olan o şeyin gücü olur. O zaman insan inandığı gibi yaşamanın onurundan, yaşadığı gibi inanmanın zilletine düşer. Mal, mülk, eğlence, şan, şöhret gözünü kör eder ve “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” buyuran bir Peygamberin ümmeti olduğunu iddia ederken açlıktan ölen insanların durumunu hiç umursamadan obezlikle mücadeleye milyarlar harcar. Kaçtığını sandığı şeye doğru koşan kalabalıklar oluşur. Sahalarda ve ekranlarda “yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vadeden” pazarlamacılar, mutluluk tacirleri boy gösterir.
Unutulmamalıdır ki, bu dünyada yaptıklarımız ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızın hesabının sorulacağı bir gün var. O gün unutulursa “Vehn” den kurtulmak hayal olur. Müslümanların ahiret yokmuş gibi davranarak aşırı şekilde dünyaya bağlanması, yüksek idealler uğruna mücadele etmeyi yani cihadı hayatlarından çıkarması, her şeyini dünya hayatının konforunu artırmaya dönük dizayn etmesi beraberinde ölümü unutmak gibi bir gaflete düşmelerine sebep olmaktadır.
Günümüz Müslümanlarında helal- haram konusu artık bir hassasiyet ve fıkıh konusu olmaktan çıkmış, bir marka, bir sertifika sorunu haline gelmiştir. Akıl eden, düşünen, dikkat eden, hassasiyet gösteren bir topluluğun yerini, kolayı seçen, sorgulamayan bir kalabalık almış, Para ve makam hayatın en önemli gayesi haline gelmiştir.
Bu durum yeni nesillerin İslam’ı sorgulamasına ve İslam’dan başka arayışlar içine girmelerine sebep olmuştur. Gençler, İslam diye “Adı Müslüman” ların yanlış yaşantılarını, inanç diye onların sarıldıkları pek çok hurafeleri gördükçe, dinini dert edinmeyen insanların dünyaya düşkünlükleri ile karşılaştıkça, önlerinde doğru örnekler bulamadıkları için Deizm, Ateizm, Satanizm gibi akımların ağına düşme tehlikesi ile baş başa kalmışlardır ki bu vebal örnek olması gerekenler için çok ağırdır. Yeni nesillerde bu nedenle oluşan sorgulamanın inşallah onları, İslam’dan haberi olmayan Müslümanın yaşantısına değil, gerçek İslam’a götüreceği arzu, ümit ve duası tek tesellimizdir.
Evet bugün Müslümanlar olarak “VEHN” denilen bir illete düçar olmanın cezasını çekiyor, zilletini yaşıyoruz. Resulullah’a Vehn nedir diye soran sahabeye “O dünya sevgisi ve ölüm korkusudur” diye cevap vermişti. Hadis metninin başında şöyle bir uyarı vardır: “Yakında (ahir zamanda İslam düşmanları) Müslümanların üzerine çullanıp, tıpkı diğerlerini sofraya çağıran yiyiciler gibi (sizinle savaşmak, kaynaklarınıza konmak için birliktelikler oluşturacak) biri birlerini yardımlaşmaya çağıracaklar.” Sahabe sordu; “O gün sayıca azlığımızdan mı bütün bunlar olacak?” Resulullah; “Hayır! Aksine o gün siz sayıca çok olacaksınız. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöp gibi olacaksınız. Hiçbir ağırlığınız olmayacak.” Sahabeler “bunun sebebi nedir? Deyince Allah Resulü; “Allah düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize vehn yerleşecek.”(Sünen-i Ebu Davud 14/421)
Peygamberimizin 1500 yıl önce Müslümanların inançlarına, vatanlarına ve birlikteliklerine karşı teşekkül edecek küresel bir organizasyondan bahsetmesi, sahip oldukları zenginliklere çullanmak için düşmanların kuracakları birlikteliklere dikkat çekmesi, Müslümanları zillete düşecekleri sebepler konusunda uyarılarda bulunması oldukça dikkate şayandır.
Adı Müslüman, yaşantısı İslam olmayan kişi ve toplulukları, kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar eden, görmezden gelen, işine gelmeyenleri yok sayanları Allah’ın zillete düşürmesi ilahi kanunun gereğidir. “Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? İçinizden bu şekilde davranan birinin cezası ancak (dünya hayatında) rezil rüsvay olmaktır. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine itilirler.” (Bakara suresi 85-85)
Muhammed Kutub Paris’te yaşayan Müslümanlara konferans verir, Onlara İslamiyet’i anlatırken bir genç ayağa kalkar ve ukelaca şöyle der: “Siz bize bunları niçin anlatıyorsunuz, biz zaten Müslümanız. Sen dışarı çık da bunları kafirlere anlat.” M. Kutub’un gence cevabı mükemmel bir ders niteliğindedir; “Onlara anlatacağım da anlatmadan önce senin düzelmen lazım ki onlara Müslüman olun dediğimde seni gösterip Müslüman olunca bunun gibi mi olacağız demesinler.”
Çok çok güzel bir yazı Allah razı olsun.Allah muslumanlari uykudan uyandırsın.
Cuma'nın hayrının, feyzinin, bereketinin üzerinize olması temennisiyle, Rabbimizin rızasına uygun bir ömür sürme ve değerlerimize saygılı nesiller yetiştirme dileklerimle, selamlar.
Biz insanoğlu yapacaklarımızdan yaptıklarınızdan herşeyden sorumlu olacağımız bir günün olduğu bir anlayabilsek
Hocam hayırlı cumalar sizden Allah razı olsun çok anlamlı bir yazı elinize ve yüreğinize sağlık
AMİN. ALLAH RAZI OLSUN. CÜMLEMİZİN CUMASI MÜBAREK OLUR İNŞALLAH.
Rabbim kalemine kuvvet versin.Cumamız mübarek olsun.
Eyvallah Mustafa Hocam. Allah Razı olsun. Cumamız bizlere hayırlar getirsin inşallah. Muhammed Kutubun cevabı çok güzel
Yarınlar yorgun olanların değil rahatından vazgeçenlerin olacaktır. Hasan el-Benna
Yüreğine,kaleminize sağlık…
Çok düşündürücü bir yazı olmuş hocam. Allah sizden razı olsun.
Unutulmamalıdır ki, bu dünyada yaptıklarımız ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızın hesabının sorulacağı bir gün var.
Günümüz Müslümanlarında helal- haram konusu artık bir hassasiyet ve fıkıh konusu olmaktan çıkmış, bir marka, bir sertifika sorunu haline gelmiştir. Akıl eden, düşünen, dikkat eden, hassasiyet gösteren bir topluluğun yerini, kolayı seçen, sorgulamayan bir kalabalık almış, Para ve makam hayatın en önemli gayesi haline gelmiştir.
Sağ ol hocam. Kaleminize sağlık.
Çok güzel ve anlamlı bir yazı. Üzerinde çok düşünülmesi gerekir.
Çok güzel ve anlamlı bir yazı. Üzerinde çok düşünülmesi gerekir.
Çok güzel ve anlamlı bir yazı. Üzerinde çok düşünülmesi gerekir.
Çok güzel ve anlamlı bir yazı. Üzerinde çok düşünülmesi gerekir.
Çok güzel ve anlamlı bir yazı. Üzerinde çok düşünülmesi gerekir.