İtibar akibetedir (ömrün sonu). Akibet müttakilerindir (Takvalı olanlar). Akıbetin güzel olması son nefeste imanla gidebilmek anlamına gelir. İmanla ruhunu teslim edebilmek ebedi hayatın teminatıdır.
Cenab-ı Hak; “Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” Buyurur. (Âl-i İmrân 3/102)
Güzel bir akıbet güzel bir yaşantı ile elde edilir. Müslümanca gidiş, güzel bir ölüm öncesinde güzel bir ömür gerektirir. Güzel akıbet, yaratıcımız, yaşatıcımız, yöneticimiz olan Allah’ın belirlediği esaslar çerçevesinde sürdürülen yaşam sonunda elde edilebilir. Bunun için her Müslüman’ın Allah’a kul olduğunun bilincinde olması, kulluğunun nasıl seyrettiğini sürekli sorgulaması gerekir. Kulluğu zedeleyecek olumsuzluklara karşı duyarlılık ve onlardan uzaklaşma kararlılığı kaçınılmaz bir görevdir.
Adına TAKVA denilen, Her işte Allah’ı hesaba katma hassasiyeti ile yaşamak anlamına gelen bu duyarlılık Allah’ın kullarına verdiği itibarın da ölçüsüdür.
Takva; Allah’ın “dur” dediği yerde durmak, “Ol” dediği gibi olmak, “Öl” dediği şekilde ölebilmektir.
Takva bir yaşam biçimi, bir hayat modelidir. İmandan sonra derin bir şuur, Allah’a karşı ciddi bir sorumluluk bilincidir.
Kulluğun teminatı takvadır. Ancak birçok kavramın olduğu gibi takva kavramının da içi boşaltılmış, sırlı bir yaşamın gizemleri gibi algılanır hale gelmiştir. Bu yanlış algının sonucu; ibadette şekilcilik, mücadelede yüzeysellik, söylemde sloganiklik, eylemde ruhsuzluk hali oluşmuştur.
Bu gün, Müslümanın inanç dünyasında ciddi bir savrulma söz konusudur. Sorumluluk şuurundaki lâkaytlık Müslümanı vahim sonuçlara sürüklemektedir. Dini hayat, dinin özünden ve esasından uzaklaşma ve kopuş sorunları yaşamakta, başkalaşım geçirmektedir.
Canının istediği gibi yaşamaya alışan Müslümanlar Allah’ın isteklerini sürekli ertelemekte, Dindarlığı olmayan bir dincilik anlayışı hem yayılmakta hem de itibar görmektedir.
Mensubiyet duygusu, mesuliyet bilinci, temsîliyet ruhu her gün biraz daha aşınmakta, Kulluğu koruma, kollama ve sürdürme hassasiyeti sürekli zayıflamaktadır.
Modernleşme ve dünyevileşme kasırgasına karşı mutlaka bir korunma yoluna gidilmesine çok ciddi ihtiyaç vardır. Bunun yolu da takva iklimine açılmak, müttakî hassasiyetine yönelmekten geçer. İslam’ın koruyucu ve kuşatıcı zırhına sığınmadan bunu gerçekleştirmek mümkün değildir. İşte takva bir korunma zırhı olarak burada imdada yetişir. Zira takva, Allah’ın azameti karşısında kulluk bilinci ve sorumluluğu ile hareket etmektir.
Takva; Allah’a odaklanmaktır. Allah’a zaman ayırmaktır. Allah ile meşgul olmaktır. Allah gündemli bir hayatı yaşama arzu ve kararlılığıdır. Kaytarmadan, işi kitabına uydurmadan sadece Allah’a kulluk endişesi ile kalan ömrü tamamlayabilme azim ve gayretidir.
Bilinmelidir ki; Bilgisi, becerisi, başarısı, ameli, çevresi, serveti, kuvveti, itibarı çok olan değil, “Allah katında en şerefli olan takvası en çok olandır”.
Takvası olmayan bir gücün sonu saldırganlık ve intikamdır.
Takvadan kopuk bir özgürlük azgınlık vesilesidir.
Takvadan yoksun bir bilim felaketlere ve belalara zemin hazırlar.
Takva ile tanışmayan akıl şaşkın ve şımarıktır.
Takvadan uzak bir yaşantı boş, stresli, bunalımlı ve sonu hüsrandır.
Kurallar, kanunlar, ilişkiler, örgütsel işleyişler takva ile mayalanmamışsa ruhsuz, güvensiz ve gönülsüz bir dünyaya bizi mahkûm eder.
Yapılanma, örgütlenme, kurumsallaşma, kadrolaşmada temel taşıyıcı, kaynaştırıcı ve kardeşleştirici unsur takva olmazsa hiçbir şey gösteriş ve şekilden öteye geçemez.
Hülasa, hevâya değil, takvâya dayalı bir hayat. Ruhun ve kalbin açlığını, hayatın açığını gidermek için takva örtüsü ve takva azığına şiddetle ihtiyaç vardır.
Tevhid, Allah’ın bir olduğuna iman etmektir.
Takva; Allah’ın her an bizimle olduğu bilinci ile hareket etmektir.
Vahdet; Allah’ı birleyenlerin birlikte yürümeleri, bütünlük içinde güç olmalarıdır.
Unutulmamalıdır ki; Tevhid olmadan îman, takvâ olmadan İslâmî hayat, vahdet olmadan hükümranlık ve İslâmî hayat olmadan hayırlı bir akibet nasip olmaz.
Allah c.c. ahir ve akıbetlerimizi, dünya ve ahiretlerimizi hayırlı etsin.
"Güzel bir ölüm öncesinde, güzel bir ömür gerekir." Rabbim ömrümüzü güzelleştirsin.
Yazıdan anladığım,takva,''İmanlı olmanın,imanı korumanın''yegane yolu..Öyle ya sürekli Allah'ın gözetiminde olduğunu düşünen kişinin eli,gözü,elleri ve ayakları günaha nasıl yelken açabilir?
Özgürlük diye gençlerimize yutturulan kavram aslında Rabbi olan Allaha isyanın ta kendisidir.
Rabbım bizleri gerçek takvaya erişebilenlerden eylesin inşallah. Selamlar hocam.
Aydınlatıcı harika bir yazıl olmuş hocam Allah razı olsun
Rabbim takva üzere daim etsin.
Takip etmekten zevk alıyor. Çok şey öğreniyorum değerli öğretmeniz. Harikasınız.
Amin Allah razı olsun
Hocam bu yazılarınız çok eğitici, düşündürücü ve kendi kendimizi hesa çekici oluyor. Allah razı olsun.
Takvaca yaşayanlardan olabilme niyazıyla...
Amiin. Allah razı olsun hocam. Yazan ellerine,gören gözlerine, gönlüne sağlık.
Allahım her an Takva üzere olmamızı nasip etsin inşallah öğretmenim. Kaleminize sağlık ????
Hocam çok doğrusunuz
Allah cümlemizi akibeti güzel olanlardan eylesin inşallah..
İbret alınacak ve geç kalmadan uyandıracak bir yazı. Ama Müslümanlar rotayı bozdu kendi elleriyle. Kerbela kadar acı bir ortamda ortalama Müslümanlık yaşanıyor. Bütün kurumlarıyla riya ve gizli şirk hakim.
Aminn Aminn hocam
Hocam yemin olsunki ki tavandan uzaklasmanin en büyük belirtileri tek tarafları kazanma dusunc3sidir toplum herkes için söylemiyorum tabi bırak takvayi benliğini ve ahiretini unutturmus saygilar
Allah razı olsun Mustafa hocam son dönemlerde okudugun en güzel en anlamli yazı. Şu dünya keşmekeşinde birilerinin bunu sürekli hatırlatması gerekiyor. Yoksa ahir zaman insanlarının en temizi bile kendini bu murdar hayatta bir çıkmazın bataklığın içinde bulabilir. Kaleminiz daim olsun. Selamlar.
Yüreğine sağlık hocam
Amin.İnşallah. Allah yardımcımız olsun
Allah cc razı olsun hocam. Rabbim ömrünüzü bereketlendiriversin.
Hocam iyi günler dileğiyle sağlıklı günlere
Gene harika bir yazı kaleme almışsınız hocam. Yüreğinize sağlık
Allah razı olsun Hocam. Saygılarımla
Takvanız hayatlar tepetaklak hayatlar. Kaleminize sağlık hocam
Hocam, Allah razı olsun çok güzel bir yazı olmuş. Savrulan zihinlerimiz inşallah toparlanır da menzile ulaşmada sıkıntı yaşamayız.
Allah razı olsun hocam. Rabbim Takvadan uzaklaşalardan değil, onda buluşanlardan eylesin.
Rabbim bizleri razı olduğu kullarından eylesin.