Dil anlaşma vasıtasıdır. Aynı dili konuşanlar birbirlerine meramını kolay anlatırlar. Ancak, Aynı dili konuşanlardan ziyade aynı duyguları paylaşanlar daha iyi anlaşırlar. Aile ve toplumda anlatan değil anlaşan insanlar huzur bulur ve huzur verirler.
Güçlü aile yapısını ve sağlıklı toplum temelini oluşturan en önemli unsur sevgidir. Sevgi verdikçe artan, karşılığında ücret ödenmeyen, Allah'ın bizlere lütfettiği en büyük nimetlerden biridir. Yunus Emre’nin, "Sevgi gelince tüm eksikler biter." Sözü genelde eksikliklerin, problemlerin sevgisizlikten kaynaklandığını ifade için söylenmiştir. Pusulası doğru değerler olan ve bu değerlerle günü ve olayları okuyabilen, kendisi ve diğer insanlarla sağlıklı iletişim kurabilen nesiller yetiştirmek, sevginin eğitici gücünden faydalanmamıza bağlıdır. Zira anlamanın ve anlaşmanın dili sevginin dilidir.
Sevgi; İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygunun adıdır. İnsanoğlu anne rahmine düştüğü andan itibaren ilk hissettiği duygu "sevgi" dir. Sevgi dili; dünya üzerindeki en güçlü, en iyileştirici ve en güven verici evrensel dildir. Bu dil sadece insana özgü de değildir. Tüm varlıklar âlemini kapsar. Küçük bir yavru kedi veya köpek, sevgi gördüğünde kendini güvende hisseder. Bir çiçeğe su verirken sevgi dilini kullandığınızda çiçeğin kökleri toprağa daha güçlü bağlanır. Zira sevgi dünyadaki tüm canlıları birbirine bağlayan ortak dildir. Sevgi dili saygıdır. İlgidir, olduğu gibi kabul etmektir. Şefkattir, merhamettir, hoş görmektir, iyilik düşünmektir, sarılmaktır, özlemdir, mutlu etmek, güven vermek için çabalamaktır.
Duygusallıkta fakirleşmiş bir dünyanın misafirleri olarak her geçen gün toplumda, ailede, evliliklerde ve dostluklarda iletişim ve sevgi temelli bozulmalara şahit oluyoruz. Yaşanan bu sosyal problemlerin temelinde genelde sevgi dilinin eksikliği yatıyor. Kafası eğitilirken kalbi ihmal edilen neslin; kendisine, ailesine ve insanlığa olumsuz yaşantı olarak geri döndüğünü her geçen gün ekranlarda izliyoruz. Sevgisiz büyütülen çocukların açtığı yaralar, sadece yetiştikleri aileyi değil, bütün bir toplumu etkiliyor. Sevgi yetimi ve şefkat öksüzü olarak yetişen çocuklar mutsuz bir toplumun oluşmasına da zemin hazırlıyor.
Çocuklarımızla kuracağımız sevgi dili, iletişimde hiçbir şarta bağlamadan onların sadece bizim evladımız olduklarından dolayı duyduğumuz memnuniyeti göstermek ve hissettirmek adına büyük önem arz eder. Güzel bir karne getirdiğinde ya da yüksek not aldığında sevildiğini düşünen çocuklar gerçek sevgiyi hissedemiyor. Bunu, sevginin takasa veya ticarete dökülmüş hali olarak algılıyor. Bütün davranış bozuklukları, sevildiğini ve değerli olduğunu hissetmeyen nesillerde ortaya çıkıyor. Her anne baba şüphesiz çocuklarını çok sever, fakat burada önemli olan çocuğun karşılıksız sevildiğini hissetmesidir. Dünyada açlıktan ölenlerin varlığı hepimizi rahatsız eder ama sevgisizlikten ruhları ölenler, kendilerinden topluma bir zarar gelene kadar pek dikkatleri çekmiyor. Halbuki insanlık dünyasında, manevi yangınlardan ilk kurtarılacak değerler insanların yürekleridir. Çok odalı evlerde gövdeleri ile birlikte gönülleri de bizlerden ayrılan gençlerimizin ruhlarının sevgiyle doyurulmaya çok ihtiyaçları var. Burada, toplumun üstüne sinen vurdumduymazlık zehrinin panzehiri, sevgi dilini ve sevgiye dayalı eğitimi merkeze alan bir zihniyeti oluşmanın zarureti ortaya çıkıyor.
Her çocuk eşsiz ve biriciktir. Onları bir başkası ile kıyaslamak, kişiye yapılabilecek en büyük zulümdür. Bu yaklaşım; 'Seni olduğun gibi kabul etmiyorum' mesajı içerir. Genelde anne babalar tarafından iyi niyetle ve çocukları olumlu bir davranışa motive etmek amaçlı yapılsa da çocukların öz değerlilik duygularının zedelenmesine neden olmaktadır. Her çocuğun, potansiyelinde var olan cevheri bulup o cevherin gelişmesi noktasında eğitilmesini sağlamak velinin görevi, çocuğun da hakkıdır. Çocuğa önem ve değer vermenin yolu ona saygı göstermek ve onu ciddiye almaktan geçer. Adam yerine koymadığımız çocuktan adam olmasını beklemeye hakkımız yoktur. Günümüzün en büyük kahramanları aile ortamlarını televizyon ve internete kurban etmeyen ve ailenin sıcak havasını çocuklarına hissettirebilen anne babalardır.
Çocuklarımızla kuracağımız sevgi dili 'Kalpten kalbe giden yol'u oluşturarak gönül ehli bir neslin yetişmesini sağlayabilmelidir. Sevgi merkezli eğitim ile çocuklarımıza ilerde hangi mesleği yaparlarsa yapsınlar önce insan olmalarının çok daha önemli olduğunu hissettirerek, aklı ile beraber kalplerini, merhametlerini, insanlıklarını, adaletlerini insani ve İslami değerlerini öne çıkaran, daima aktif tutan insanlar olmalarına katkıda bulunmak onlara bırakılabilecek en büyük mirastır. Sevgi, kalp toprağında yeşerir. Gönül dünyalarının çoraklaşmaması için gösterilen her türlü çaba çok kutsaldır.
Sevgili Peygamberimiz; “Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır söylesin, ya da sussun” (Tirmizi 51) ifadeleri ile sevginin dilinin hayır söylemek olduğunu vurgulamıştır. Kendisi de Sevginin dilini en güzel kullanan kişi olarak kalpleri fethetmiş, sözleri gönüllere işlemiştir. İlkel bir toplumu dünyanın en medeni toplumuna dönüştürmüş, Onu öldürmeye gelenler onda dirilmiştir.
Sözün en güzeli söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin kulağına hoş gelen, kalbine işleyen, dünya ve ahiret işlerine yarayan sözdür. Sevgi dili yumuşak konuşmaktır. Dedikleri ile yaptıkları biri birine uymaktır Mevlana hz. nin “Yumuşak konuş ki kalplerin kapıları açılsın. Sıcak kalpli ol ki seni düşüncelerine buyur etsinler. İhlaslı davran ki tesirin sürekli olsun”. “Dilinle söylediğini kalbinle de söyle. Kalbinden geçmeyeni diline değdirme.” İfadeleri meramımızın veciz şekildeki beyanıdır.
Allah razı olsun hocam.
ALLAH RAZI OLSUN HOCAM HAYİRLİ CUMALAR
Kaleminize kuvvet.Cumanız mübarek olsun.
Gönül soframızda manevi güzelliklere yer açması ,hayır ve iyiliğin yüreğimize dokunması dileğiyle Cumanız mübarek olsun
Değerli Hocam bir müslümanda bulunması gerekenleri edebî biçimde sanki bir ressamın tablosuna aksettirdigi eseri gibi göstermişsiniz. Rabbim bizleri ders alanlardan eylesin.
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ. ÇOK GÜZEL BİR YAZI OLMUŞ.
Kıymetli hocam sağlıklı mutlu günler bol bereketli kazançlar cumanız mübarek olsun
ALLAH,IN SONSUZ RAHMETİ İKİ ÜZERİNE DAİM OLSUN.. BU VE GELECEK BÜTÜN CUMA LARIN HAYRI VE BEREKETİ ÜZERİNE DAİM OLSUN. AMİİİİİİİİİİİİİİİİİN.
ESSELAMU ALEYKUM DEGERLİ HOCAM CUMANIN FEYZ VE BEREKETİ CÜMLEMİZİN ÜZERİNE OLSUN İNŞAALLAH
Yüreğinize sağlık öğretmenim. Cumamız iç gözümüzü gönlümüzü aydınlarsın inşallah
Aynı dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşan anlaşır.
Allah razı olsun mustafa hocam sevgi saygı olmazsa bir toplumda birlik beraberlik olmaz düzen bozulur insanlara karşı hayvanlara karşı çok merhametsiz olurlar
Eyvallaah hocam hayırlu cumalar selam ve dua ile
Allah razı olsun hocam, cumanız bereketlere vesile olsun.
Allah razı olsun hocam, harika bir yazı daha yazmışsınız…
Allah razı olsun kıymetli Hocam Bugünün toplumunun sıkıntısı sevgisizlik ve ilgisizliktir Çocuklarımıza gerektiğinden fazla maddeyle büyüyen bir çocuk herşeyi karşılıkla yapmaya çalışan Anne babalar olduk kiyaslamayla çocukları sevgisiz büyüttük Yazılarını her zaman takip ediyorum her biri vaaz niteliğinde nasihat niteliğinde kaleminize yureginize sağlık sihhat afiyet diliyorum Hocam Hayırlı Cumalar Cumamız mübarek olsun inşallah
Kaleminize, gönlünüze sağlık hocam. Her yazınız ayrı güzel. Hem güncel konuları hem de çok güzel eğitici tarzda işliyorsunuz. Yazılarınızın kitaba dönüşmesini bekliyoruz.
Hocam bu yazıyı tüm anne babalar okumalı. Çok ihtiyaç duyulan bir konuya parmak basmışsınız
Çok güzel, hem dini, hem pedogojik. Toplumsal önemli bir konuya parmak basmışsınız. Allah razı olsun.