YÜKÜMÜZ ÇOK AĞIR, SORUMLULUK DUYGUMUZ İSE PEK ZAYIF!
Müslümanlar olarak kurtulma ve kurtarma sorumluluğumuzu idrak etmek zorundayız. Fertler, aileler ve toplum olarak çevremiz büyük bir yangın ile kuşatılmış. Ahir zamanın fitnelerinin tutuşturduğu, imanımıza ve yaşantımıza musallat olan alevler ve bunun karşısında en üst düzeyde olması gerekirken olabilen cılız duyarlılıklarımız korkutuyor.
Dünyadaki yangını söndüremiyoruz, masum ve mağdurlara el uzatamıyor, onlar için bir şeyler yapamıyoruz. Hiç olmazsa kendi evlerimizi kurtarmanın derdi ve çabasında olmamız aciliyet arz ediyor. Oradaki mazlumlar için bir şeyler yapamıyorsak bari kendimizi ve aile efradımızı ihmal etmememiz gerekiyor. Unutmayalım ki, Evde yaptığımız her ihmal, çocuklarımız açısından ya itikadi, ya ahlâki ya da ameli bir problem olarak bize geri dönüyor.
Bir anne-babanın başına gelebilecek en büyük musibetlerden birisi kendi ailesinin İslami terbiyesini ihmal etmesidir. Gerçek kayıp ve en büyük ziyan budur. Rabbimiz buyurur: “Asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet günü kendileriyle birlikte ailelerini de ziyana uğratanlardır.” (Şura, 45)
Evlerimizde iktidarı kaybedersek felaketlerin önünü alamayız. Bir evde gençler YouTuber’lara teslim edilmişse, çocuklara çizgi film açmadan yemek bile yedirilemiyorsa, anneler başlarını dizilerden kaldıramıyorsa, babalar spor, haber ve magazin programlarına müptela olmuşlarsa, yemekler toplu halde yenmiyorsa, kimse kimseyi namaz için uyarmıyor, sabah namazına kaldırmıyorsa, herkes kendi odasında, kendi kanepesinde, kendi cep telefonu ve kendi internetiyle kendi dünyasında yaşıyorsa o evin iktidarı kaybedilmiş demektir. Evlerinin iktidarını kaybedenler, memleketin iktidarını kazansalar bile yapabilecekleri şeyler çok sınırlıdır.
Uyarma görevine ilk önce evimizden başlamak gerekir. Namazı tavsiye edeceksek önce ailemize etmeli, Günahtan sakındıracaksak önce ailemizi sakındırmalı, Hedef ve ideallerinizi gerçekleştirmeye ilk önce evimizden başlamalıyız. Nefsinde ve evinde İslam’ı hâkim kılamayan başkalarına tesirde muvaffak olamaz. Tüm iddialarımızı önce evlerimizde ispat etmeliyiz. Çünkü Rabbimiz: “Uyarmaya önce en yakın akrabalarından başla” (Şuara, 214) buyuruyor.
Ne edersek onu bulur, ne ekersek onu biçeriz. Biz iffetli olursak, eşlerimiz, kızlarımız ve oğullarımız da iffetli olur. Biz ailemize karşı merhametli olursak bize de merhamet edilir. Biz ayıp örtücü olursak bizin de ayıplarımız örtülür. Biz ana-babalarımıza saygı gösterir, sahip çıkarsak çocuklarımız da bize hürmet eder, sahip çıkar. Bilinmelidir ki, hiçbir eğitim, hiçbir sohbet ve hiçbir hoca iyi bir örneklikten daha etkili olmaz.
Gerçek sevgi, gereği yapılan sevgidir. Biz eşimizi ve çocuklarımızı gerçekten seviyorsak onları sabah namazına kaldırarak, haram lokma yedirmeyerek, faize bulaştırmayarak, haklarımızı onlara helal ederek hataya düşmemelerine yardımcı olmalıyız. Gıybet ettiklerinde, yalan söylediklerinde, adaletten ayrıldıklarında, ibadet ciddiyetlerini kaybettiklerinde onları hemen uyarmalı, İslam’ı yaşamaları için onlara destek olmalıyız. Bilmeliyiz ki, faiz giren evde huzur olmaz, haram lokma giren evde salih nesil yetişmez. Eşlere karşı nezaket olmayan evde afiyet olmaz. Ana-babaya hürmet edilmeyen evde bereket olmaz. Sabah namazlarına önem verilmeyen evi Allah korumaz. Allah’ın emir ve yasaklarına değer verilmeyen bir evde düzen olmaz.
Ailede yaşanan erozyonun kendiliğinden değil, bizim eksiklerimizden kaynaklandığının farkına varmalıyız. İşlediğimiz günahlar, bulaştığımız haramlar, yaptığımız haksızlıklar, ihmal ettiğimiz sorumlulukların bunun asıl nedeni olduğunu bilmeliyiz. Hatalarımız yüzünden ailenin meşruiyetinin zedelenmesine göz yummamalı, yapılan yanlışlıklar fark edilip, artık eve dönmemiz gerektiğini anlamalıyız. Her ne kadar ev eski ev, mahalle de eski mahalle olmasa da düzeltme niyet ve çabasına girdiğimizde Allah’ın yardımının yanımızda olacağının Rabbimizin vaadi olduğunu unutmamalıyız.
Evimize ve ailemize dokunabilecek azaptan, üzüntüden, kederden, belalardan ve musibetlerden korunmak için şu iki şeye çok dikkat etmeliyiz. Bunlar şükür ve istiğfardır. Şükür, “Elhamdulillah” istiğfar ise, “Estağfirullah” şeklinde dilimizde kullandığımız, Rabbimizin çok hoşuna giden hamd ve bağışlanma ifadeleridir. Rabbimiz buyuruyor: “Allah istiğfar ettikleri müddetçe onlara azap edecek değildir.” (Enfal, 33) “Eğer şükrederseniz Allah size niye azap etsin ki.” (Nisa, 147).
Aile bize Allah’ın bir emanetidir ona sahip çıkmalıyız. Aile bir nimettir her daim şükretmeliyiz. Bu yolda önce duyarlılık, sonra da sürekli sorumluluk gerekir bunun bilincinde olmalıyız. Aksi halde sürünmenin, sömürülmenin ve sürüleşmenin önünü alamayız.
hiçbir eğitim, hiçbir sohbet ve hiçbir hoca iyi bir örneklikten daha etkili olmaz. SÖZÜ NE KADAR DOĞRU
imanımıza ve yaşantımıza musallat olan alevler ve bunun karşısında en üst düzeyde olması gerekirken olabilen cılız duyarlılıklarımız korkutuyor.
Yükümüz dünya Bohçamız özenti Ruhumuz şımarık Bedenimiz doyumsuz Sadelik gerekiyor dinginleşmek için Hocam hayırlı cumalar
ALLAHIM : Bizi, haramlara yaklaşmayan, günahta ısrar etmeyen, farzları ihlasla yerine getiren 'mümin' kullarından eyle Allah'ım!.. Tüm müslümanlara birlik ve beraberlik ver. Amin Cumamız mübarek olsun
Allâh cc razı olsun inşaallah değerli hocam mübarek cuma günümüzün hayır feyz ve bereketi cümlemizin üzerine olsun inşaallah.
Kıymetli hocam sağlıklı mutlu günler dileklerimle cumanız mübarek olsun
Selamünaleyküm mustafa hocam cumanız mübarek olsun hayırlı cumalar dilerim selamlar
Rabbım sizden razı olsun değerli hocam. Cuma’nın feyiz ve bereketi sizlerin ve cümle müslümanların üzerine olsun.
Allah razı olsun Sevgili Hocam.
Hocam Allah razı olsun yine çok güzel yazı ve tavsiye. Ancak şu gerçekçi Aile içi iktidarlar kaybolmuş durumda ne yazık ki bir daha geri dönülmesi imkansız gözüküyor. Ama Cenabı Allaha duayı kesmiypruz tek umudumuz Allahımızın lütfuyla eskiye dönebilmek inşallah. Cumanız mübarek olsun Hayırlı, Sağlıklı ve bereketli günleriniz olsun inşallah
Cumanın hayrı ve bereketi üzerimize olsun öğretmenim
Hocam günaydın elinize emeğinize sağlık saygılar
Nefsini bilen, rabbini bilir. Nefsi bilmenin yegane çaresi , nefsini bilenden öğrenmektir. Nefsimizi terbiye etmeden ne ailemize, ne çocuklarımıza tesir edebiliriz. Rabbimiz bizi nefsini terbiye edenlere sözde değil özde talebe olmayı nasib eylesin.
Nefsini bilen, rabbini bilir. Nefsi bilmenin yegane çaresi , nefsini bilenden öğrenmektir. Nefsimizi terbiye etmeden ne ailemize, ne çocuklarımıza tesir edebiliriz. Rabbimiz bizi nefsini terbiye edenlere sözde değil özde talebe olmayı nasib eylesin.
Kalemine sağlık, Cumanız mübarek olsun
Yüreğine sağlık Saygı değer hocam. Yazıların Sadakai cariyen olur inşallah. RABBIM İslami ihlaslı yaşayan kullarından eylesin. Her kes kendi evinin önünü süpürür se sokaklar tertemiz olur.Bizler de İslami aileler de yaşar hale getirirsek bir gün yer yüzüne İslam hakim.olacaktir.insallah.
ALLAH RAZI OLSUN HOCAM. ÖMRÜNÜZ HEP HAYIR DOLU OLSUN. BU VE GELECEK BÜTÜN CUMALARIN HAYRI VE BEREKETİ ÜZERİNİZE DAİM OLSUN...
Çok önemli prensipler ve Mesajlar içeren bir yazı olmuş. Sağ ol hocam.
Müslümanlar olarak en büyük yaramız. Aile efradımızı eğitemiyıruz. Kontrol edemiyoruz. Bizden kopardılar onları. Allah sonumuzu hayır etsin.
Allah razı olsun değerli öğretmenim. Yazınız müthiş bir ders içeriyor.
Elhamdülillah.