KARABÜKSPOR-GALATASARAY SON KEZ...
Ben Hamza Hamzaoğlu gönderildiğinden bu tarafa Galatasaray'ı takip etmiyorum;ama bu,Galatasaray'dan vazgeçtiğim anlamına da gelmiyor..Çünkü aşk,karşılık beklenmeksizin olursa aşktır ve her şeye rağmen güzeldir :) Karabüklüyüz, bu toprakların ekmeğini yiyoruz. Karabükspor kazandığında seviniyorum, kaybettiğinde de elbet üzülüyorum; çünkü her şeyden önce bu takımda KARDEMİR işçilerinin alın teri var..( Sadece gönül verdiği takım Karabük'e geldiğinde maça giden Karabükspor sevdalılarının(!) verdiği üç beş kuruşun değil) Ama Galatasaray yenildiğinde ince de olsa bir hüzün oluyor, inkar etmem mümkün değil..
Ben samimiyim duygu ve düşüncelerimde.Fakat Karabükümüz'ün galibiyeti sonrası çok sevindiğini ifade eden Karabüklü Fenerli ve Beşiktaşlı arkadaşların samimi olmadıklarını, Karabük'ün galibiyetinden çok, Galatasaray'ın yenilmesine sevindiklerini biliyorum (ki bu duygu, Cimbom sevgisi,Beşiktaşlılara göre olan Fenerliler'de bi tık daha fazladır ;) )
Çünkü onların asıl derdi, Karabükspor'un kazanması değil,şampiyonluk yolunda en büyük rakiplerinden birinin çelme yemesiydi.
Eğer Karabük, Feneri ve Kartalı yendiğinde (üstelik bu yenilgiler şampiyonluk yolunda ağır bir fatura çıkarırsa) yüzleri ve dilleri sevinç gösterileri yapsa da bu arkadaşların çok üzüleceklerini ve ruh dünyalarında ''Karabük, ligde kalacaksın zaten, şampiyon mu olucan, ne var bize de yeniliverseydin! ''şeklinde isyan edeceğinden adım gibi eminim..
Nereden biliyorsun,diye soranlara şöyle diyorum:
''BİZ HEPİ TOPU KIRK KİŞİYİZ,BİRBİRİMİZİ BİLİRİZ ya da FARUK KARTAL kardeşimin deyişiyle HEPİMİZ KÖRÜZ ve DOLMALARI İKİŞER İKİŞER YİYORUZ :)