AK PARTİ İl Yönetimin yenilenmesi gündeme geldiğinde
''Yeteri kadar siyasetin içinde kaldım, biraz da başkaları yapsın.'' düşüncesiyle ne il yönetimi ne belediye meclis ne de il genel meclis üyeliği anlamında hiçbir girişimim olmadı.
''Artık torun seveyim, istediğim gibi gezeyim, kimsenin canımı sıkmasına izin vermeyeyim.'' diye düşünüyordum. Bu düşüncemi paylaştığım dostlarım da ''Mümkün değil; siyasete girmek, mafyaya girmek gibidir, bir kez girdin mi bir daha çıkamazsın.'' dediklerinde:
''Yok canım daha neler, ben o tiplerden değilim, istediğim zaman girer, istediğim zaman da pılımı pırtımı toplar giderim, kimseye de eyvallahım yoktur.'' derdim; yanılmışım. Öyle olmadığını tecrübelerle test edip onayladım: ''Siyasete girmek, mafyaya girmek gibiymiş, bir kez girildi mi bir daha çıkılmıyormuş...
Aylar öncesinden yapılan planlamaya uygun olarak iki ay kadar önce Sakarya'ya torun bakmaya geldik. Daha önceleri çok kez yaşadığım seçim koşuşturmalarından, sonu gelmez tartışmalardan, seçim arabalarının günler boyu rahatsız eden şarkı(!)larından, lüzumsuz eş dost akrabalarla girilen; fakat kimsenin kimseyi ikna edemediği sonu gelmez kuru gürültüden ibaret tartışmaların gölgesinden kurtulup huzurlu bir seçim süreci geçiririm, günü geldiğinde gider, oyumu kullanırım.'' diye düşünüyordum, ta ki bundan taa 45 yıl önce üniversitede aynı sınıfta okuduğum Mersinli arkadaşımın ''MHP'li Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili'den AKP'li Başkan Ferhat Salt'a şoke eden tehdit! Sunucu kulaklarına inanamadı.'' başlığı ile bana ithafen ''Bu da mı yalan!'' sorusu eşliği gönderdiği haber videosuna kadar.
Adı geçen videonun içeriğini dikkatle izledim. Başkan Vergili, kısa zaman önce yerel bir kanalda canlı yayınlanan bir programda söylediği “AK Parti İl Başkanı Ferhat Salt’ı yanıma çağırırım. Ona bir şey gösteririm, okuyunca Karabüklülerden ve benden özür diler” sözlerini daha da açarak:
“Bunlar ne konuştuğunu bilmiyorlar. Bunlar hasta. Böyle saçma sapan iş yaptıkları için söylüyorum. Onların il başkanı gelecek buraya, bir şey göstereceğim, sonuna kadar bir daha böyle program yapamayacaklar. Belden aşağıya vurmaya çalışıyorlar” demiş. Sonra da hızını alamayıp program sunucusunun “Siz ne demek istiyorsunuz, daha açık konuşur musunuz, tehdit mi ediyorsunuz?” sorusuna da “Evet tehdit ediyorum kardeşim.” diye cevap vermiş.
Rafet Bey'in işi Akparti İl Başkanını tehdit etmeye kadar götürdüğü hırçınlığının sebebi ise birkaç hafta kadar önce meşhur muhalif gazetecilerden Nevşin Mengü'nün kendisi hakkında ulusal bir kanalda ''Yıllar önce sırf sigortadan para almak için kendi gemisini bilerek batırdığı iddiasını'' dile getirmesi. Rafet Başkan da bu iddiaların Sayın Ferhat Salt tarafından özellikle gündeme getirildiğini düşünüyor.
Yalnız bu düşünce iki yönden sakat.
Birincisi Nevşin Mengü sıkı bir Akparti muhalifi. Akpartili bir başkanın tarafını tutacak, ona seçim kazandıracak bir iddiayı niye dile getirsin? Sayın Vergili de kazansa Sayın Çetinkaya da kazansa onun işine gelmez.
İkincisi; Akparti cenahı, Cumhur İttifakı hassasiyetini korumak için yıllardır çok özel bir gayret sarf ediyor. Gerek meclis üyeliğim gerekse il yönetim kurulu üyeliğim süresince Sayın Vergili'nin zaman zaman, taktik gereği Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan'ı özellikle işin dışında tutarak İl Başkanlarından vekillere, hatta Sayın Mehmet Ali Şahin'e varıncaya kadar Ak Partili siyasetçilere çok sert sözlerle yüklendiğine defalarca şahit oldu kamuoyu.
Bu durumlarda bize hep ''Aman kırıcı olmayalım, aman Cumhur İttifakı'na zarar vermeyelim. Tepede muazzam bir uyum var, bu uyumu bozacak söz ve hareketlerden kaçınalım.Türkiye'nin bekası her şeyden önemli.'' sözleriyle tavsiyelerde bulunuldu. Akparti cenahı da vekilinden, il başkanlarına kadar bu hassasiyeti azami derecede korumaya gayret etti. Teşkilat ve Akparti seçmeninin ''Neden bu kadar pasifsiniz, Rafet Bey bizim hakkımızda ağzına geleni söylüyor siz neden susuyorsunuz, acaba bir çıkarınız mı var?'' şeklindeki çok ağır eleştirilere rağmen...
Belki de sırf bu sebeple Sayın VERGİLİ farkında olmasa da 3 dönemdir dikensiz gül bahçesinde siyaset yapıyor.
Üstelik bu haberin Akparti İl Başkanı tarafından gündeme getirilmesi çok absürd bir iddia. Çünkü Ferhat Bey'i tanıyanlar bilir ki son derece sakin, nazik, yumuşak huylu, saygılı, sözlerini ölçüp tartarak söyleyen, siyasetin her zaman insani değerlere saygılı olarak yapılması gerektiğini söyleyen bir kişiliğe sahiptir..
Sonuç itibariyle Karabük siyasetinde manzara şu:
Bir tarafta biri 30'lu, diğeri 40'lı yaşlarda iki genç siyasetçi; karşılarında ise 3 dönemdir belediye başkanlığı yapan 60'lı yaşlarda tecrübeli bir siyasetçi..
Gençler siyaset tarzlarını, "Kısır tartışmalara sokacak hiçbir kavganın içerisinde olmayacağız. Bizim için siyaset hayırda yarış meselesidir." cümleleriyle son derece sakin ve yatıştırıcı bir şekilde ifade ederek, kavga ve polemik ile değil, projelerle Karabüklünün karşısına çıkmak gerektiğini söylüyor; hayat ve siyasi tecrübesi onlara göre bir hayli fazla olan siyasetçi ise kabadayı bir edayla rakiplerine tehditler savuruyor..
Ne ilginç! Yaşı ve tecrübesi gereği daha sakin, daha anlayışlı olması gereken siyasetçiye, siyasetin nasıl yapılması gerektiğini genç olanlar gösteriyor.
Yarışı, sürekli polemiklerle kavga üretenler değil, sakin bir şekilde projelerini Karabüklülere anlatanlar kazanacak, kazanmalı...
Zira bu millet kısır çekişmelerden sonu gelmeyen kavgalardan bıktı usandı...
Teşekkür ederim hocam. Karabük kısır çekişmelerden hiç bir şey kazanmadı. Düşüncelerimize tercüman olmuşsunuz. Selametle kalın.
Tecürbe yok. Bir konuşmasında ekmek 5,50 lira olmalı, 28 mahalle var, 50 ekmek büfesi bulunuyor dedi. Seçime giden bunu söylememeli diye düşünüyorum. 3,75 ekmek alan bunu izleyince sizce ne düşünür?
Allah razı olsun kardeşim
Ne güzel anlatmışsın hocam
Rafet bey siyaset yaparken kendini patron milleti çalışanı sanıyor sanırım bu durumdada sayın Ferhat salt ve Sayın Özkan çetinkaya ne derse ne yapsa ego yüksekliğinden kaldıramıyor iki başkan yaşları 30 ve 40 lı olmasına ragmen siyaset dersini rafet vergili başkana veriyor insanları para satan alırsa ukalalaşır hem dünyasını hem ahiretini kaybeder güzel bir söz vardır Gurulanma padişahım senden büyük allah var. Bu seçimdede sanıyorum Rafet beyinde sinirinin ve saga sola saldırmasının sebebi bu ÖZKAN ÇETİNKAYA geliyor güle güle rafet bey biz 287 dev eseri göremedik ama cuma pazarının orta refüjüne çekilen beton dubaların takılıp söküimesini tekrar takılıp tekrar sökülmesini gördük SAYGILAR