TAKLİT-ASIL
Mübarek Ramazan başlamadan gidelim de dostlarımızla hasret giderelim, büyüklerin de hayır duasını alalım niyetiyle İstanbul'a yolumuzu düşürdük.
İki gün sonra dönüş yolundayız, trafik her zamanki gibi. Bazen akıp gidiyor, çoğu kez de tıkanıyor, kağnı arabası hızında ilerliyoruz.
Trafiğin hızlı aktığı anlardan birinde, arka camına ''seçim afişi'' yapıştırılmış bir otomobil, yan yana ilerlediğimiz başka bir otomobili sollayıp önümüze geçti, geçmesiyle de gazlaması bir oldu.
O kısacık zaman diliminde görebildiğim kadarıyla afişteki fotoğraf ,sanırım Cumhurbaşkanımızdı. Fotoğrafın altındaki yazıyı da zar zor seçebildim: "Tayyip Erdoğan."
Herhalde 'Recep' kelimesini kaçırmış olmalıyım diye düşündüm. "Cumhurbaşkanımızı çok seven birine denk geldik" düşüncesi geçti aklımdan.
Çok geçmedi, aynı otomobili trafiğin tıkandığı bir noktada yakaladık, bu sefer tam önümdeydi, ayna gibiydi afiş yani, dikkatle baktım:
''Filanca ilçenin Yeniden Refah Partisi belediye başkan adayı Tayyip Erdoğan..''
Hanımla güldük. Dudaklarımdan gayri ihtiyari şu cümle dökülüverdi:
''Hem tipi hem de ismi R.T.Erdoğan'a benzeyen birini aday yapmış uyanıklar.''
Oysa kadim kuraldır : Taklit, aslını yüceltir.
"Amma da kara kalplisin Hocam, belki de sadece bir tesadüften ibarettir." diyebilirsiniz; ama Yeniden Refah Partisi'nin bu yerel seçimlerde birçok yerde "Akparti'nin eskilerini" aday olarak gösterdiği düşünüldüğünde hiç de masum bir hareket olmadığını anlıyorsunuz. Akparti'nin gölgesinde dinlenmek yetmemiş ''etinden, sütünden ve dahi yününden de faydalanalım.'' demişler.
İttifak görüşmelerinden sonuç çıkmayınca Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, yaklaşık bir ay önce yerel seçimlerde ittifakta olmayacaklarını açıklamıştı.
Öncelikle şu temel ilkemizi ortaya koyalım:
Her partinin (Yeniden Refah dahil) tüm şehirlerde seçime tek başlarına girip aday gösterme, yani başka bir deyişle kendi göbeklerini kesme hakkı vardır. Bu tavır, kimseyi rahatsız etmemeli. Kendi kararlarıdır, eksisini artısını herhalde hesaplamışlardır, bize hayırlı olsun demek düşer.
Bu karara bir kesim ellerini ovuşturarak tepki verdi; aynı karar, başka bir kesimde ise şaşkınlıkla karışık büyük bir hayal kırıklığına yol açtı. Ortaya çıkan durumdan memnun olmayanların bu kararı ''ihanet'' olarak nitelendirdiğine dahi şahit olduk; ama biz onlardan değiliz; ihanet kelimesinin ''ulu orta'' kullanılmasını doğru bulmayanlardanız. ''Vefasızlık'' olur, ''nankörlük'' olur; ama ''ihanet!'' asla!
Tercih edilen bu yol, Yeniden Refah açısından şu 4 yönden yanlıştır:
Birincisi:
Seçmene,'' Ak Parti'nin oylarını bölme arzusu'' gibi kötü bir niyetin tezahürü olarak yansır ki bu Ak Parti'nin politikalarından veya adaylarından memnun olmayan seçmenin Yeniden Refah'a yönelmesinin önünü keser.
İkincisi:
''Ak Parti eskilerini'' aday gösterdiklerine göre demek ki belediyeleri yönetecek ehil kadroları yok, belediyeleri yönetecek kadrosu olmayan siyasi bir hareket, devleti yönetmeye nasıl talip olabilir gibi olumsuz anlamda zincirleme bir reaksiyonu tetikler ki bu, iktidar hedefi olan bir parti için bu vahim bir zaaftır.
Üçüncüsü:
Genel seçimlerde Cumhur İttifakı'yla birlikte hareket ederek baraj problemini halleden Yeniden Refah'ın, baraj problemi olmayan yerel seçimlere tek başına girme kararı, ''Gayeye ulaşabilmek için her yol mübahtır'' anlayışının yansıması olarak değerlendirilir, bu da partinin temel ilkesi kabul edilen ''Önce ahlak ve maneviyat'' prensibini erozyona uğratır.
Dördüncüsü:
Yeniden Refah kadrolarının genel seçimlerde kazandıkları vekillikleri Cumhur İttifakı'nın sayesinde çıkardıklarının farkında olmalarına rağmen, yerel seçimlerde ittifak yapmak için Ak Parti'nin %55 gibi çok yüksek oy oranına ulaştıkları iki büyük şehri ve 100'e yakın ilçeyi istemeleri ''yorgunu yokuşa sürmek'' ten başka bir şey değildir. Parti yetkililerinin sahip oldukları oy potansiyelinin çok üzerinde olan bu istekleri, bir bakıma seçmen tarafından ''siyasi şantaj'' olarak değerlendirilir, bu da harekete olan ''güven'' duygusunu çok fena hırpalar.
Temennimiz odur ki alınan seçime tek başına girme kararı, Yeniden Refahlılara, bir önceki yerel seçimlerde ''Ak Parti'ye biz kaybettirdik, kaybettirmeye de devam edeceğiz.'' sözlerini adeta kendinden geçerek haykıran Saadet Partili Hasan Damar'ın pişmanlığı yaşatmaz.
Temennimiz odur ki alınan bu kararın arkasında yatan sebep, izlenen yolu tasvip etmediği için partisinden istifa eden Yeniden Refahlı vekil Suat Pamukçu'nun ;"Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı, geçmişin intikamını almak için böyle bir tavır var" tespiti olmasın.
Sadece ve sadece koltuğa çabucak oturmak gibi nefsânî bir isteğin dayanılmaz hafifliği olsun..
Hatırla(t)makta fayda var:
''REİS'e 'sessiz çoğunluk ' diye tarif edilen muhafazakâr kimlikli insanların ebedi bir sevgi, saygı ve minnettarlığı var. Ona zaman zaman belki küser, kızar, sandığa gitmez, gitse de oy vermez; ama yüreklerindeki REİS SEVGİSİ asla bitmez.''
Bu yüzdendir ki muhafazakâr kesimde ''REİS'e rağmen'' hiçbir siyasetçi, kurulan hiçbir siyasi parti, başarılı olamadı şimdiye kadar, gelecekte de olamaz. Yakın siyasi tarihimiz şahittir.
Yeniden Refah Partisi'nin 2023 seçimlerinde çok akıllı bir siyaset izleyerek ittifaka dahil olma stratejisi, toplumun nerdeyse yarısına sempatik gelmiş, gönüllerde ''Yeniden Refah'a oy verebilirim. '' düşüncesini yeşertmişti. Bunun karşılığını da 4 vekillik kazanarak aldılar.
Amma velakin Yeniden Refah'ın bu seçimlerde aldığı ittifaktan bağımsız seçime girme kararı, vatandaşın gözünde de gönlünde de ''Bunların da diğerlerinden farkı yokmuş'' intibasını uyandırdı.
Siyaset, sabır işidir. Bir seçim sonrasını beklemek, 5-6 yıllık siyasi geçmişi olan bir parti için çok da uzun bir zaman olmasa gerek. Yani demem o ki o zaman, bu zaman değildi, acele ettiler.
Milletimiz bundan sonra Yeniden Refah'a aynı sempatiyle yaklaşacak mı, bu sempati sandığa yansıyacak mı bekleyelim, görelim.
Şunun şurasında sandığa ne kaldı ki...
Hiç bir parti müslüman değildir. Olmadığını GAZZE de görüyoruz. Özellikle AKP siyonizme hizmet için kurulmuş bir partidir. Ülkemizin ahlak yapısı bozulmadı mi,zina serbest bırakılmadı mi,ateist ve deist nesil çoğalmadı mı, fetoyle kol kola yürünmedi mi ,dinlerarası diyalog saçmalığı yapılmadı mı... hocam yaz yaz bitmiyor AKP yi destekleyen iyi müslüman, vatansever,desteklemeyen ya da eleştiren terörist. Lütfen artık uyanın ne olacak ta uyanacaksınız daha ne olacak. Size çok değer veren bir öğrencinizdim. Üzüldüm, üzülüyorum sizin için gerçekten
YRP 2019 daki saadet rolünü nasıl aldı, kim aldırdı. Vekilleri Suat PAMUKÇU Abi fetö etkisi dedi. Bu doğru ise tüm Türkiye de fetö bir çok partide adayları ile,seçime giriyor. Bunu da yazmak, görmek, şuurlu olmak gerekiyor. At izi ile it izi halen ayrıştırılamıyor neden❓
Dem parti büyükşehirlerde malum kişileri destekliyor,İstanbul da refah %2 alır ve kurum % 2 ile kaybederse yine bavul bavul paralar birilerinin cebine gider ve ülke kaybeder.
"Hazıra dağlar dayanmaz" diyen atalarımız AK PARTİ'NİN "etinden, sütünden, yününden ve dahi gölgesinden yararlanan YENİDEN REFAHÇI arkadaşların AK PARTİDEN UZAKLAŞINCA, ELLERİNDE ne gölge, ne et, ne süt ve ne de yün kalmadığını, AYAZDA veya GÜNEŞTE KALDIKLARINI ANLARLAR ama NE ÇARE, ELDE KALAN SIFIRDAN BAŞKASI OLMAYACAKTIR. Allah "İNSANLARIN ÇOĞU NANKÖRDÜR" diye boşuna dememiştir.