İnsanın en büyük imtihanlarından biridir güç sahibi olmak, yönetmek. Bunun yolu da demokrasilerde seçimlerden geçer. Halkı ikna eden, seçimi kazanır, dolayısıyla gücü de..
İktidarı ele geçirmek için koşuşturur, hizmetlerinizi anlatırsınız, bu arada bir gözünüz rakiplerinizdedir. Onların açığını ararsınız, yakaladı mı da sonuna kadar acımasızca kullanırsınız.
Mücadele ettiğiniz rakiblerinizi sevmezsiniz, aynı ortamda bulunmaya tahammül edemezsiniz belki.
Gerekirse sözle, yeri gelir yumruk yumruğa kavganızı da edersiniz.Nihayetinde hepimiz insanız, tahakküm altına alamayacağımız zaaflarımız var;ama o da bir yere kadar...
Mesela onlardan nefret etmezsiniz.
Rakibinizin de her şeyden önce bir "insan" olduğunu bilirsiniz.
Elinize geçse bir kaşık suda boğmaya kalkmazsınız.
Gücü ele geçirdiğinizde devletin tüm imkanlarını kullanarak onlara hayatı zindan etmezsiniz.İnsanlık onuruna yakışmayacak eziyetler, işkenceler yapmazsınız. Hele ailesini hiç karıştırmazsınız. Onları söz ve davranışlarınızla aşağılayıp
küçük düşürmez, şeref ve onurlarıyla oynamazsınız. "fazlasıyla hak ettiler,oh oldu" düşüncesinin ardına saklanarak vicdanınızı rahatlatmak yoluna gitmezsiniz.
Bu ülkenin en nâzik Başbakanını uyduruk suçlamalarla asıp, darağacında sallandırdığın yağlı urganın parasını bile eşinden istemek gibi bir alçaklık yapamazsın mesela...
Mahkemede, yargılama boyunca birbirlerini görmesinler diye yargılananları ön sıraya; ailelerini en arkaya oturtup yargılananların arkalarına bile dönmesine izin vermemezlik yapamazsın, insanlıktan zerre nasibin varsa..
Ya da mahkumlar(!)ın ailelerine yazdığı mektuplara bile "50 kelimeyi geçmeyecek" sınırlaması koyamazsın.
Milletin seçtiği adamı ve arkadaşlarını ayaklarının altındaki sandalyeye tekme vurup sallandırdığın, son nefesini verinceye kadar keyifle(!) izlediğin ânı millete,(dalga geçer gibi) yıllarca
"27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı" adı altında şarkılarla türkülerle kutlattıramazsın mesela .
Eğer tüm bunları yaparsan o zaman Kur'an diliyle esfel-i safilin (aşağıların en aşağısı) olursun ki Adnan Menderes ve arkadaşlarını idam edenlerin de onları idama götüren yolda destek olanların da tam olarak tarifi budur.
İdama giden yolda Adnan Menderes'i, en aşağılık yalanlar, en rezil iftiralar, en onur kırıcı davranışlarlara muhatap kılmak bir yana, idamdan sonra ailesine yapılan muamele, iktidar hırsı ile asla açıklanamaz.
Bu yapılanlar, resmen nefretin, kinin, vicdansızlığın, acımasızlığın yansıması, tam anlamıyla insanlık suçudur.
Aradan 63 yıl geçti, "onlar eskide kaldı, devir değişti, insanlar da.." diye düşünüyorsanız fenâ halde yanılıyorsunuz; evet devirler, insanlar değişti; ama kafalar hiç değişmedi, zihniyet o gün nasılsa bugün de öyle.
O gün Adnan Menderes ve arkadaşlarına ne yapıldıysa bugün Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına da aynısı yapılmak isteniyor.
O zamanlar da medya darbeye giden yolu yalan ve iftiralar ile döşüyordu, şimdi de...
O zamanlar "kıyma makineleri, uçaklar dolusu altın, köpek ve bebek" iftiraları vardı; bugün de "para transferleri, yolsuzluklar, çaldılar, yandaşlar" var.
Aradan 63 yıl geçmesine rağmen hiç değişmeyenler var:
"diktatör,baskıcı, yargılayacağız, kaçacaklar"
Yıllar geçse,zalimler değişse de zulmün adresi aynı..
Hafızam beni yanıltmıyorsa İ.Tenekeci, bir yazısını şöyle bitiriyordu:
"İnsanın sadece acısı değil, bu kadar acımasız oluşu da üzüntü veriyor."
Allah bu milleti, merhametsizlerin eline düşürmesin.
Amin. Kaleminize sağlık hocam.
Amin. Yüreğine sağlık güzel insan. RABBIM gönlünün muradını rızasına uygun olarak sana nasip etsin. Millette inşallah layık yöneticileri yarın secer.Bu millet kendine layık olanı bulacaktır.
Amin kardeşim Allah razı olsun kalemine sağlık
Rahmetli Erbakan için de Gerededen karabüke gelinceye kadar sekiz defa ikindi namazı kıldı diye on yıllarca iftira eden malum zümrenin ocukları tarafından bugün de babalarından öğrendikleri iftiraları ve yalanları. devam ettiriyorlar
Amin amin sonsuz defa amin, hocam eline, gönlünü ve ömrüne sağlık, bu millet maalesef çok çok çekti amma, insanoğlu geçmişi unutuyor. Rabbim bu milleti ve ümmeti muhammedi muhafaza eylesin. Bu ülke son 20 yolda mazlum ve masum ülkeler ile milletlerin umudu oldu. Allah bu umudu muzafferle taçlandırsın. Dostlara selamlar
"Allah bu milleti merhametsiz eline düşürmesin " demişsiniz Metin Hocam, sizi kırmamak için "Amin " diyeceğim. Malum o merhametsizler Amerikan emriyle darbe yaparak başa geldiler. Adnan Menderes'i değil darağacında bu milleti astılar.O gün merhametsizler asker kılıklıydı. Bugün merhametsizler mecliste oturuyor. Terörle teröristle açıktan vatan pazarlığı yapılıyor,terör elebaşları şu partiye oy verin diyor , millet şuurunu kaybetmiş gibi gidip o partiye oy veriyor. Mehmetçiğe her gün kurşun sıkıyoruz seçtiğimiz vekillerle. Şehitlere borcunu unuttu millet. Ben de şöyle bitirmek istiyorum, "Millet kendini merhametsizlerin eline düşürmesin!" Merhametsiz merhametsizliğini zalimliğinden alıyor-zalimleri ise Allah asla sevmez- firsat verirseniz yine aynısını yapar, Allah müminin ferasetli olacağını bildiriyor. Aynı yerden iki kere sokulmaz mümin, deniyor. Doğruyla eğriyi birbirinden ayıran insan feraset sahibidir. Seçim varken bile başına belayı kendi eliyle davet edene ne demeli?
Allah bu milleti, merhametsizlerin eline düşürmesin. Amiinn
Amin