Ekonomiyi severim, ilgi alanlarımın ilk sıralarında gelir. Bilirim ki sadece çok çalışmak ile para kazanılamaz veya kazanılan para korunamaz.Türkiye ve Dünya ekonomilerini de dikkatle takip etmek gerekir. Aksi takdirde bin bir emekle kazandıklarımızı bir anda kaybedebiliriz. Zor zamanlar için kenara koyduğunuz paramız Güneş görmüş buz gibi eriyiverir.
Türk Ekonomisi için rahatlıkla şu tesbiti yapabilirim:
''Ben kendimi bildim bileli Türk ekonomisi FAİZ-DÖVİZ-ENFLASYON'dan oluşan BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ'ne hapsedilmiş. Ne zaman bu Şeytan Üçgeninden çıkılmak istenilse içerden ve dışardan üzerimize çullanıveriyorlar."
Soygun sistemi şöyle işliyor:
"Siyaset, ekonomi, salgın, rahip..." gibi bir bahane bulup önce Dolar'a zirve yaptırılıyor. Dolar zirve yapınca enflasyon artıyor, enflasyon artınca faizler yükseliyor, faizler yükselince enflasyon ve Dolar tekrar yükseliyor vs vs...
Sonuçta birbirini besleyen böyle bir kısır döngü oluşuyor ve Türkiye olarak bu çemberin içinde yıllardır debelenip duruyoruz.
Bu soygun düzenin tek kaybedeni gariban halk oluyor; kazananı da hiç zahmet çekmeden,alnı terlemeden, üretmeden, paradan para kazananlar...
İktidar, bu sömürü düzenini bitirmek, çocuklarımızın geleceğini kurtarmak adına kur ve faize savaş açtı; yatırım, üretim ve büyümeyi seçti.
Kolay para kazanmayı hayat felsefesi haline getiren kaos tüccarları da her zamanki gibi anında devreye giriverdi.
Yaşanan bunca acıdan sonra şu gerçeği görmeliyiz:
İçerden, dışardan operasyon çekilerek yıkıma götürülmek isteniyoruz.
Yol ayrımındayız, köprüden önceki son çıkıştayız yani.
Kararımızı verelim!
Ya göreceli olarak Dolar-Euro'dan üç kuruş kazandık diye sevinip anlık keyfimizi düşünerek bu lobiden yana olacağız ya da çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini düşünerek iktidardan yana...
Ekonominin kadim kurallarındandır:
"Yükselen döviz kurunun bedelini biz öderiz; yüksek faizin bedelini ise torunlarımız öder..."
Eğer ''ekonomik, siyasi, askeri...'' alanlarda 'DÜNYA ne der?'' diye düşünmeden kendi çıkarlarımıza göre politika geliştireceksek, neye mal olursa olsun "Döviz-faiz-enflasyon" kısır döngüsünü mutlaka kırmalıyız. Aksi takdirde, daha önceleri birçok defa çok acı bir şekilde tecrübe ettiğimiz gibi, en ufak bir krizde başladığımız yere döneriz.
Döndüğümüzde bizi bekleyen manzara belli:
''Bir türlü gelişen ülkelerin arasına girememek, en ufak bir krizde her türlü operasyona açık,
'gelişmekte olan bir ülke' olarak kalmak."
Ekonominin kötü gitmesinden başka bir iktidar yolu bulamayanların,
"Ülke batıyor, vatan elden gidiyor" feryatlarına kulak asmayınız lütfen; çünkü 15 Temmuz uğursuz Fetö darbe gecesi, vatana nasıl sahip çıktıklarına(!) hepimiz şahit olduk..
O gece biri, darbecilerin izniyle tankların arasından sıvışıp saklandığı evde TV karşısında, ayağında terlik, kahve keyfi yaparak (içinden başarılı olmaları için dua eder halde) darbe kalkışmasını izlemişti!
Diğeri ise Boğaz Köprüsüne bakan bir evde oturmasına rağmen, uçaklar, tanklarla ortalık kıyameti yaşarken, aklımızla alay edercesine
''Akşam misafirim vardı, bir şey duymadım, görmedim'' diyebilmişti.
Unutmadık!
Doğu Akdeniz'de, Libya'da, Suriye, Irak, Somali'de haklarımızı korumak için varız. PKK'yı içerde bitirdik, dışarda ise sona geldik inşaallah.
Tek mermileri kaldı: Ekonomi..
Rahmetli Necmettin Erbakan Hocamız'ın yıllar önce söylediği "Terörden sonra ekonomiyle saldıracaklar" diye tarif ettiği günler, tam da bu günler..
Cumhurbaşkanımız TL'nin hızlı değer kaybetmesi nedeniyle yöneltilen eleştirilere: "Bu politikayla biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, hangi risklerle yaptığımızı, sonunda ne sonuçlar elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz. Allah'ın izni ve yardımıyla ekonomik kurtuluş savaşından zaferle çıkılacağız." demişti.
Burun kıvıranlara inat,inancımız tam, zerre şüphemiz yok!
İsrail'e "one minute" dediğinde "eyvah" diyerek pıstınız.
Dünya beşten büyüktür dedi, bıyık altından güldünüz.
Mavi Vatan dedi, yok artık, dediniz
S-400 alacağız dedi, cesaret edemezler, dediniz.
Asker, bürokrat, medya vesayetini kıramaz dediniz; kırdı
Ayasofya'yı açamaz dediniz; açtı
PKK'yı yok edemez dediniz; etti
Suriye ve Irak topraklarına giremez dediniz; girdi
Libya ve Karabağ'a müdahele edemez dediniz; etti.
Soframızdaki ekmeğimize göz dikenlere karşı açtığı ekonomik kurtuluş savaşını da kazanacak Allahın izniyle..
Yazımızı, Cumhurbaşkanımızın içimizdeki "operasyon çocuklarına" meydan okumasıyla bitirelim:
"Başaramayacaksınız!
Milletimizi bölemeyeceksiniz. Bayrağımızı indiremeyeceksiniz. Vatanımızı parçalayamayacaksınız. Devletimizi yıkamayacaksınız. Ezanlarımızı susturamayacaksınız.
Bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz.
Bu halka boyunduruk vuramayacaksınız."
Ağzına sağlık Metin hocam, ülkemiz yıllarca yapamaz, edemez,başaramaz, biz kimiz, Avrupa, Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa gibi dünyayı sömürge altına alanlara teslim edilmiş ve bunun devamı içinde elinden geleni ardına koymayan kişilerin iş dünyası, siyaset ve bürokrasi de sivil toplum örgütlerinde provakatör davranışları ile halkı kaosa korkuya devam etmişler. Hal böyleyekn tarihi yeniden şekillendiren yeni bir Türkiye sahada tüm oyunları hızla bozunca koca bir şaşkınlık oluştu ve akılları karıştı... Daha da karışacak... Devlet aklı farklıdır Sayın Cumhurbaşkanımız tarihi çok iyi okumuş adeta ciğerlerini biliyor, hamlelerini biliyor... Bu açıdan doğumun yaklaştığını görüyoruz, sancılar elbet olacak fakat bunun sonucunda yeni bir Türkiye doğacak... Bunun farkındalar 2022 de meyvesini alacağımız gelişmelerin tüm siyasi aktörleri yerle bir edeceğinden dolayısıyla ellerindeki son koz ile erken seçim tek çareleri, bu seçimi kaybeden siyasetten de silinir...Hedef 2023
Eyvallah hemşerim
Üstadım, üstadın müjde şiirini hatırlattı bu güzel yazın. Vücuduna sıhhat, muhakeme gücüne kuvvet duâsıyla... Bir akıl gelecek ki, akıllar delirecek. Ve bir devrim, evvela devrimi devirecek. Sonra dolar putu silinecek, #YeniŞafak tulu edecek İnşa'ALLAH. https://youtu.be/srcBb5N--g4
Ağzınıza kaleminize sağlık hocam.
Metin hoca; ekonomik durumu ve olup biteni herkesin anlayacağı şekilde anlatmışsın. Teknik ayrıntıdan uzak olması da güzel olmuş. “Anlayana sivri sinek, anlamayana davul zurna az”
Allah razı olsun. Çok doğru tesbit. Aynen katılıyorum. Hedefimiz tam bağımsız Türkiye. Takdir C. Allah tan. Netice ne olursa olsun biz razı yız.
Eyvallah üstadım. Yazının tamamına imzamı atıyorum. Artık bu Vatan birilerinin operasyon alanı olmaktan çıksın. Ayak oyunlarına pabuç bırakılmasın. Vesselam.
Yapamayacaklar inşallah. Allah bu milletin yardımcısıdır. Bunu da aşacak ve başaracağız inşallah. krizden medet umanlar avuçlarını yalayacak. Her zamanki gibi aval aval bakakalacaklar.