PAZAR GÜNÜ HİKÂYELERİ

PRENSES

Ablalarıyla birlikte 7-8 yaşlarında bir prenses karşıdan geliyor. Büyükleri tarafından "Yolun hep sağından yürünmeli kuralı" öğretilmemiş olmalı ki benim gidiş yolumu kapatarak geliyor.

Karşı karşıya gelince sağdan gitmen gerekiyor anlamında elimle ona prenseslere has reverans yapınca tatlı bir tebessüm ile kendi yoluna geçti.
Beline kadar uzamış, özenle taranmış ve rüzgarda hafifçe dalgalanan saçlarına hitaben "Ne güzel de saçların varmış prenses" deyince yüzündeki tebessüm, gülümsemeye dönüştü.

İnsanları mutlu etmek güzel şey..

YAŞLILIK

Mecburiyet caddesinde sevdiğim büyüklerimizden Salih Abi'ye rastladım, selamlaştık. Hal-hatır faslını geçtikten sonra "Napıyosun" diye sorunca "Öylesine dolaşıyorum abi" diye cevap verdim ve devam ettim:
"Dersanede çalışırken caddede her gün, aynı yaşlı amcaları gördüğümde 'Yahu sıcacık evde oturmak varken bu muhteremlerin bu soğukta dışarda ne işi var? ' derdim içimden; ama şimdi onları çok iyi anlıyorum, kısa bir zaman da olsa evden çıkmak, ruh ve beden sağlığı açısından çok önemliymiş. '"deyince karşılıklı kahkaha attık.
Ne demek istediğimi anlamıştı. Ne de olsa aynı hâl üzereydik, vedalaştık.

SİGARA

Caddelerde amaçsızca, sallana sallana yürürken nerden geldiği belli olmayan bir sigara dumanı ağzımın içine dolmuyor mu çok rahatsız oluyorum. Tiryakilerin "Sokakta da içemeyeceksek nerede içeceğiz " serzenişlerini duyuyor gibiyim ya yapacak bir şey yok, açık havada da olsa insanların yoğun olduğu yerlerde sigarayı yasaklamak lazım vesselam..

Yetkililere önemle duyurulur!

GENÇ KIZLARIMIZIN SOĞUKLA İMTİHANI

Hava soğuk, malum kış ayları.. Fakat kısacık yürüyüş sırasında 3- 4 tane göbeği açık kız çocuğuna denk geldim buz gibi bir havada. En fazla 13-14 yaşlarındaydı çocuklar. Biz evden çıkarken üşümemek için üst başımızı doldurup çıkıyoruz; bu çocuklar, yaz kıyafeti ile geziyor, ilginç.

Bu durumu onların "genç" olmaları ile de açıklayamayız ki. Mâlum soğuklar; genç, yaşlı ayrımı yapmıyor. Genç de olsalar üşümemeleri imkansız. İşin toplumsal boyutu da ayrı bir mesele.

Anne-babalarına mı öğretmenlerine mi yoksa giyim kuşam, söz ve davranışları ile çocuklarımıza rol model olan; canları sıkıldıkça partner değiştiren, seviyeli(!) ilişkiler uzmanı şarkıcı, manken, artistlere mi veyahutta bu kaçkın tiplerin çocuklarımıza örnek olması için ortam hazırlanmasına göz yuman siyaset kurumuna mı sitem edelim bilemedim.

İçimden geçenler, içimde kalsın.

GÜZELLİK ÖNEMLİ

Bir zamanlar çalıştığım dersane, trafiğe kapalı alanının kenarındaki bir iş hanının 5.katında idi. Haliyle tüm caddeyi görebiliyordum. Neredeyse tüm işyerleri müşterisizlikten sinek avlarken "salgın zamanları" nda bile müşteri sıkıntısı çekmeyen tek işyeri vardı:
Güzellik malzemeleri satmasıyla meşhur marka..

Bugün önünden geçerken gözüme ilişti. Yine her yaştan, her tabakadan yaşlı-genç, açık-kapalı-çarşaflı kız ve kadınlar tıka basa doldurmuştu içeriyi. Kasa önünde de kuyruk vardı her zamanki gibi.

Bir daha Dünya'ya gelirsem " kadın güzelliği" üzerine iş yapacağım kesinlikle..

Zarar riski sıfır..

GOFRİK

Tarım Kredi Kooperatifinin bir şubesine yolum düştü. Alış verişten sonra kasaya geldiğimde kasiyer delikanlı "Gofrik indirimli, almak ister misiniz? " diye sordu. "Kalitesinden yana şüphem yok, sonuçta Kahve Dünyası'nın ürünü; ama almam delikanlı; çünkü reklam yüzü Cem Yılmaz. Kendisini de ahlâkını da dünya görüşünü de sevmem, keşke reklamımda halkın sevdiği başka biri oynasaydı. Sosyetenin ne işi olur gofretle, cikletle? " deyince "Haklısınız, çok kişiden duydum bu sözleri" dedi durgun ve şaşırmış bir yüz ifadesiyle..

İyi akşamlar deyip çıktım.