Sosyal medya hesabımda bir paylaşım yapmıştım:
'' İBB Bşk Ekrem İmamoğlu, İstanbul'un geleceği olan Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi projesini iptal eder.
Çevre Bakanımız:
"Devlet olarak biz yapacağız."
İBB Başkanı, iki arıtma tesisini çalıştırmadığı için Riva Deresi kirlenir, sorumlu odur; ama Çevre Bakanımız yine açıklama yapar:
"Biz temizleyeceğiz."
Hepsinde gerekçe şöyle: "İstanbulluları mağdur edemeyiz."
Sayın bakanlarım bu tavrınız kesinlikle yanlış. Böyle davrandığınız için son seçimde bize oy vermeyen İstanbulluların ilk seçimde oy vereceğini düşünüyorsanız fenâ hâlde yanılıyorsunuz; çünkü onların ölçüsü iyi, güzel, faydalı iş yapmak değil.İnsanlar işler iyi gittiği müddetçe kimin yapıp yapmadığına asla bakmaz, sadece keyfine bakar.
İstanbul, tercihini mutlaka yaşamalı.''
AK PARTİ'ye gönül vermiş arkadaşlardan bir bölümü görüşümüze katılırken bazıları ise İSTANBUL ve Haliç'in İmamoğlu'nun insafına bırakılmayacak kadar önemli olduğunu söyleyerek Çevre Bakanımız Murat Kurum'un HALİÇ meselesinde doğru yaptığını iddia ettiler.
Her iki taraf da kendilerince haklı.
Cumhurbaşkanımız, CHP'den tam bir enkaz olarak devraldığı İstanbul'u bugünkü haline getirebilmek için çok emek harcadı. Her karışında REİS'in emeği ve alınteri var. Eyvallah. Bu, şöyle dursun.
AMMA VELÂKİN;
Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar... Çevre Şehircilik Bakan Yardımcısı.
Daha önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü,
Çevre ve Orman Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü görevlerinde bulunmuş.
Kısaca hem çevre hem de İstanbul konusunda uzman.
Mehmet Bey, İmamoglu'nun Silahtarağa Biyolojik Arıtma Tesisi projesini ''Temel atmama'' töreni düzenleyerek iptal ettiğini 7 Kasım'da açıkladıktan bir gün sonra,8 Kasım 2019'da saat 15.00'te şu tweeti atmış:
"İmamoğlu'na tavsiyemizdir;
-Haliç tekrar kokulara boğulmadan,
-Marmara'da alg patlaması oluşmadan,
-Yavrularımızın daha büyük bedel ödememesi için bugünden gerekeni yapın.
Yoksa bu millet size hesabını sorar.
Bizler de bu işin takipçisi olacağız."
Bugün gelinen durum tam da bu değil mi? Biz uyarımızı yapmışız; ama işin başındaki muhatabımız dinlememiş.
Şimdi bu durumda İmamoğlunun pisliğini, niye biz temizleyelim?
"Bırakalım hem seçmeni hem de gençler, CHP’nin performansını görsün. Geçmişten bahsettiğimizde masal anlattığımızı zannedip bize inanmakta güçlük çeken gençler için de bir tecrübe olur.
Fena mı olur?
Kaldı ki Haliç'i tertemiz yaptığımızda İmamoğlu'nun "Ben yaptım" deyip işin içinden sıyrılıvereceğinden zerre şüphemiz yok. Karakter olarak buna gayet elverişli çünkü.
Bir İstanbul Belediyesi kuruluşu olan Kiptaş'ın garibanlar için yapacağı evlerin temeli atılırken ipe sapa gelmez argümanlarla protesto eylemi düzenleyenler de CHP'liler; daha bir ay kadar önce, evler bitip hak sahiplerine dağıtılırken de gururla "Biz yaptık, sizin için yaptık." diye övünen de CHP'li İMAMOĞLU idi. Unutmadık!
Tavuğu biz yemleyelim, yumurtayı İmamoğlu toplasın, olacak iş mi?
Bırakın dağınık kalsın!!!
Doğru. Çok doğru. Çok çok doğru bir tessspittt. Sayın yazarımızın kalemine sağlık.
Kesinlikle katılıyorum Başakşehir hastanesinin yolunuda yapmamıştı. Onun yanlışlarını niye düzeltiyorlar ki.
Yüzde yüz katılıyorum. Hak ettiğiniz gibi idare edilirsiniz düsturunu biz niye boşa çıkaralım. Herkes eylemlerinin faturasını ödesin. İstanbullular da dahil. Çok güzel ve gerekli bir konuya temas etmişsiniz Metin hocam.
Eyvallah ustadım, selâm ve muhabbetlerimle