Bir süredir Karabük’te ilginç şeyler oluyor.
Çok yakından tanıdığımız, bildiğimiz ve her türlü ahlâkîliğine, dürüstlüğüne, insanlığına ve dahi istikametine kefil olduğumuz bir bürokratın göz göre göre biçilmeye çalışılmasına tanık oluyoruz.
Kim bu bürokrat?!
Eski Kredi ve Yurtlar Kurumu İl Müdürü Kadir Öztürk’ten söz ediyorum.
Kadir Hoca’yı iyi biliriz. Onun döneminde yurtlarda çok önemli değişiklikler yapıldı. Hepsinden alnının akıyla çıkmasını bildi. Yurtlar, Gençlik ve Spor Bakanlığına geçince, binlerce kişilik yurtları neredeyse sıfır sorunla halefine devretti.
Kolay değil, büyük bir hızla inşa edilen yurtların inşa ediliş süreçlerinde görev almak, her yenisi yapıldığında onu devralmak, yenileri yapıldıkça oradan oraya durmadan yer değiştirmek, bu yeni yurtlarda meydana gelen fiziki ve teknolojik sorunları çözmek için gece gündüz uğraş vermek, öğrenciler arasında hiçbir olaya mahal vermeden binlerce öğrencinin idaresini yürütmek, onların sorunlarıyla birebir ilgilenmek.
Bütün bunlar kolay şeyler değil. Ve biz bunların tanıklarıyız.
Son günlerde, Karabük’te görev yapan İl Milli Eğitim müdürünün başka bir ile tayin edilmesiyle boşalan il müdürlüğüne kim getirilecek tartışmaları, Karabük’te iyiden iyiye konuşulmaya başlandı.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü önemli bir makam. Tartışılması ve makamın hedeflenmesi normal bir durum. Birçok eğitimcinin hayallerini süsleyebilir. Bu gayet doğal.
Kadir Öztürk’ün adı burası için geçiyor. Geçecek tabii. Hakkıdır. Daha önce yürüttüğü hizmetleri burada da rahatlıkla yürüteceğine ve bunun altından da alnının akıyla kalkacağına dair en ufak şüphemiz yok.
Neden yok! Çünkü, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz da onun için. Onun ayinesi geçmişte yaptığı görevler.
Var mı bir başarısızlığı. Yok. Öyleyse başka lafa da hâcet yok.
Ancak, Karabük’te bir internet sitesi, haber sitesiyim diye ortaya çıkmış, ama haber sitesi değil mübârek!
Resmen infaz sitesi. Başarılı bir bürokratın şahsiyetini infaz, toplum içindeki yerini infaz, ailesini, çoluk çocuğunun geleceğini infaz…
Aman Allah’ım! Hakaretler, iftiralar, aşağılamalar, üst perdeden suçlamalar…
Resmen tetikçiler sitesi.
Site, FETÖ’nün bürokrasiyi yapılandırma çalışmasına kadar getirmiş konuyu. Sayın Kadir Öztürk ile FETÖ irtibatı kuruyor aklınca.
Ama biz biliyoruz ki, gerçek FETÖ’cüler, ta 80’li yıllardan beri Yeniden Büyük Türkiye parolası ile mücadele veren siyasi ve fikri hareketin içinde büyük davayı omuzlamış nice insanların önünü kesmek için onları FETÖ’cülükle suçlamışlardır şu 15 Temmuz sürecinde.
Kadir Hoca’nın böyle bir irtibatının olmasının eşyanın tabiatına aykırı bir durum olduğunu bildiğimize göre, böyle bir taktiği bu siteye kimin verdiğini sorgulamak işi, herhalde emniyet teşkilatına düşer.
Var mı Kadir Öztürk için başarısızlık iddiası, yok… Var mı devlet malını zarara uğrattı iddiası, yok… Var mı bir bürokratın imtihan olduğu en büyük belalardan zimmet, irtikâp, rüşvet, yüz kızartıcı suçlar, yok…
Ee, nedir bu iftiralar, hakaretler, kirli oyunlar. Bir insan evladı, nasıl olur da başka bir insan evlâdına, inanmadığı halde, kişinin, hatta çocuklarının geleceğini bile yerle yeksan edeceği bir iftirayı revâ görür.
Bu kadar mı insanlıktan uzaklaşır bir insan.
Fakat, benim asıl üzerinde durduğum konu şu: Tamam, anladık biz. Karabük’te birileri muhafazakâr ve Yeniden Büyük Türkiye idealini kendine şiar edinmiş insanların bürokraside görev almalarını istemiyor. Onların önünü kesmek istiyor ve bunun için de çok kirli entrikaların içinde yer alıyor. Bunu da anlamış bulunuyoruz artık bu kirli siteler vasıtasıyla.
Ama, sormak istediğim can alıcı şey şu: Karabük’te Ak Parti’nin bürokrasi politikalarını bu kirli, müfteri internet siteleri mi belirleyecek?!
Ak Parti’nin bürokrasi tayinlerini, kimin geleceğini, kimin gideceğini bu internet sitelerinin kirli ayakları mı dizayn edecek?!
Ak Parti’nin kendi tabanının sesine mi kulak vereceksiniz; yoksa, Büyük Türkiye davasının lideri olan Sayın Cumhurbaşkanımıza, arka planda günde üç öğün söven bu kirli ayaklara mı?!
Kadir Öztürk ismi aklınızdan geçmemiş olsa bile, artık, onu Milli Eğitim Müdürü olarak atamak boynunuzun borcu, bir şeref ve haysiyet meselesi olmuştur.
Bu kirli ayaklar, yerelde Karabük’te, genelde ise Türkiye sathında Ak Parti’ye yön ve nizam veremeyeceğini bilmelidirler.
Aksi bir durum, Ak Parti’nin irade sorunu haline gelecektir.
Bakalım Ak Parti, Karabük’te kirli ayaklara prim verip onlarla mı yürüyecek; yoksa on yıllardır Büyük Türkiye davasına yüreğini adamış tertemiz insanlarla mı yürüyecek.
Önümüzdeki günlerde hep beraber bekleyip göreceğiz.
Kadir Öztürk arkadaşımıza yapılan yazılı ve sözlü yapılan yayınlar kardeşimizin psikolojisin bozacak mahiyete ulaştı.657 Devlet Memuru olmanın getirmiş olduğu zaafiyet( Basın toplantısı,yapamazsın. TV çıkıp konuşamazsın) arkadaşımızı savunmasız bırakıyor.Siyasi Parti, Vakıf, Dernek, Platform gibi kuruluşlara üye olmak ve bu kuruluşların yöneticisi olmak erdemliliktir.Şu anda kanunlar gereği kendini savunamayan kamu görevlisinin hakkını O’nun yerine sivil toplum kuruluşları,Toplum önderleri girişimlerde bulunmak yükümlülüğündedir.Zeki Öz ve Nedim Yılmaz beyleri göstermiş oldukları kadirşinaslıktan dolayı tebrik ediyorum. Karabük’te Devlet memurlarına karşı yapılan tezvirat,karalama tarihe geçecek boyutlardadır.Sivil toplum Kuruluşlarındaki arkadaşlar yapılan yayınlara karşı ismini yazarak tepki göstermelidir.Eğer sessiz kalınırsa itibarsızlaştırmalardan sonra göreve talip adam bulamazsınız.
"Bize havlayacağına başkasına havlasın"diye yanı başında tutulunlar,gorevini layıkıyla yapıyor hiç aksatmadan.. Altın değerinden hiçbir şey kaybetmez, yere düştüğünde..Kadir Hocayı bilen biliyor
Allah Razı olsun hocam, yorumlarınıza aynen katıldığım gibi o sorunuz da çok isabetli. Bakacaz ve görecez siyaset tabanın sesşni mi karşı mahallenin yönlendirmesşni mi kendine. yol olarak sececek Kadir Öztürk başarısından ve samimiyetinden kuşku duymadığımız kendisini ıspatlamış bir kardeşimiz, Allah yolunu açık etsin inşallah.
Helal olsun hocam. Olayın etrafını dolanmadan tam ortasından anlatmışsınız. Kadir Bey bu memleketin yetiştirdiği en kıymetli insanlardan biridir. Bizim de gururumuz. Yanlız görelim bakalım. Karabük'teki bahsettiğiniz şehrin ileri gelenleri ne yönde hareket edecekler. Tabanın isteğine mi kulak verecekler yahut sürekli kendilerine küfredenlerin klavuzluğuna mı ses verecekler.
Hocam kalemine sağlık duygularımıza tercüman olmuşsun.
Ağzına sağlık hocam
Kaleminize sağlık .Cok güzel anlatmissiniz.
Yanlış yoldan yürüyerek doğru hedefe ulaşılmaz. Kadir ÖZTÜRK Karabük'ün yakın zamanda yetiştirdiği nezih,mütevazi, istisna bürokratlardan birisidir.
Aynen katılıyorum.Kadir bey mütevazı, değerli bir şahsiyettir.
Kadir Bey KARABÜK için önemli bir değerdir. İftira atanlar iftiralarında boğulacaktır. Seyfullah Beyin bu yazısının altına imzamı atıyorum.
Kalemşör gazetecilik yapıyorlar, kimin tasından yal yerse onun için havlıyor bu basın müsfetdeleri.
Hocam kalemine sağlık... Allah razı olsun sizden...Ya biz akpartyi yanlış anladık..yada akparti bizden uzak,bizimle ilgili bir şey olduğunda nasıl olsa bu bizden deyip malûm yerlerin işi yapılıyor bizde her seçimde yutkunarak sineye çekiyoruz maalesef
Memuriyeti boyunca taltif almış. Kurumlarla uyumlu çalışmış bürokratları sırf istemezük diye karalamak doğru değil. Elinize sağlık üstad.
Sn. Hocam güzel muhakeme ve tesbitleriniz için tebrik eder, ilgililerde uyarınızın dikkate alınmasını isterim.
Evet hocam. Bu itibar suikastı alışkanlık haline geldi. Bir insana asılsızca aklına geldiği biçimde iftira atmak , akıl almaz yakıştırmalar yapmak, hatta vatana ihanet etmiş hain çetelerle birlikteymiş gibi göstermek , en hafif tabirle alçaklıktir. Bunların Ak partiyle dertleri olabilir, işini düzgün yapan kişi ve bürokratlarla da sorunları olabilir, onları istedikleri gibi yönlendirme ve yönetmeye muvaffak olamayacaklarını düşünüyor olabilirler. Ama sebep her ne ise, muhalefet etmenin de bir ahlakı vardır ve olmalıdır. Vesselam
Kalemine sağlık hocam.