Bilen bilir, genelde M. Kemal üzerine yorum yapmam. Her şeyden önce suistimale en açık konulardan biridir. Herkes, işine geldiği yerden çekiştiriyor, samimiyet ara ki bulasın.
Kurucu liderimiz, bazıları tarafından ''dokunulamaz, eleştirilemez'' konumuna oturtulduğundan sağlıklı, verimli bir fikir alışverişi olmaz. Yani ortada özgür bir tartışma ortamı yerine, mayınlı bir saha vardır. Haliyle bir taraf, sürekli orta alanda top çevirmek zorunda kaldığı için ne kadar huzursuzsa, muhatabı da M. Kemal hakkındaki farklı fikirlere en az o kadar tahammülsüzdür. Üstelik düşüncelerden çok önyargı ve duygularla hareket edildiği için muhabbetin sonunun kavga gürültüye çıkması olağan işlerdendir.
M. Kemal hakkında ezber klişeler dışında söyleyeceği makul ve mantıklı sözleri olmayanların, zorlandıkça hem kendine alan açmak, hem de muhatabını "sıkıştırmak" amacıyla son celsede muhatabına şu kaçış cümlesini yöneltmesi mukadderdir: ''Atatürk'ü sev(m)iyor musun?"
Bu sorunun, muhatabı için, namluya sürülen kurşundan farkı yoktur. Çünkü bazıları için bazıları, her daim ''olağan şüpheli'' dir. "Sevmiyorum" dese "Hain, nankör nasıl sevmezsin?" diye paylanır; "Seviyorum" diye karşılık verse "Hadi ordan takiyyeci, sen kimi kandırıyorsun?" diye haşlanır.
Bundan dolayı verecekleri her cevap, onlar için, ne yana dönse iğneli fıçı, hangi yola girse çıkmaz sokaktır.
Olağan şüpheliler, her ne kadar bu iğneli fıçıya girmemek adına olağanüstü gayret sarf etseler de birileri onları bu iğneli fıçılara bir bahaneyle itiverir.
Geçtiğimiz hafta TV'deki tartışma programlarının, siyasetin ana konusu, Ayasofya-i Kebîr Câmisinde Mustafa Demirkan Hocaefendi'nin bir ayet üzerinden Atatürk'e hakaret edip etmediğiydi. Bahsedilen konuşma, âyetin meâlidir:“Allah'ın mescitlerinde, O'nun adının anılmasını engelleyen ve onların harap olmasına çalışan kimseden daha zalim kim olabilir?”(Bakara- 114)
Videoyu baştan sona birkaç kere izledim. Hocaefendi, Atatürk ismini kesinlikle zikretmemiş. Bizim kanaatimiz tek parti döneminin kastedildiği. Ama bir kesim ısrarla kastedilenin M. Kemal olduğunu iddia ediyor. Onlara sözümüz, şu çelişkiye dikkat çekmek olabilir:''Eğer Atatürk'ün, Allah'ın dediklerini yapmadığına inanıyorsanız neden üzerinize alınıyorsunuz; ''yok yapmıştır'' diyorsanız niye kızıyorsunuz?
Daha önceleri de söylemiştim, tekrar edeyim: "Herkes Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmek zorunda değildir; ama ona saygı duymak zorundadır. Yaptığı bazı işleri beğenmeyebilirsiniz çok sert eleştiriler de getirebilirsiniz; ama söz konusu olan kişi, ömrü cephelerde geçmiş, bu ülkenin kurucu lideridir. Üstelik Atatürk'ü samimi olarak seven milyonlarca insan var. Kadim kuraldır:" Başkalarının senin değerlerine saygı göstermesini istiyorsan sen de onların değerlerine saygı göstermelisin."
Bizi yeterince ayrıştıran birçok mesele varken bunlara bir yenisini eklemenin anlamı yok.
Taksim Camiinin açılışında Hocaefendi; her ne kadar BAKARA SÛRESİ'nden bir ayet okusa da Tek parti dönemini kastetse de bir din adamı olarak dini konularda her türlü şeyi söyleyebilme hakkına sahip olsa da oldukça nâzik olan bu hususlarda konuşurken çok özenli bir dil kullanmalı, Atatürk'ün üzerinden dînî değerlere saldırmak için pusuda bekleyenlere asla fırsat vermemeliydi.
Şu sözlerimiz de kendilerini güya Atatürk aşığı olarak lanse edenlere gelsin:Eğer Atatürk sevginizde samimi iseniz, hassasiyet gösterecekseniz ''seçici'' olmamanız gerekmiyor mu?
Mesela; Atatürk kelimesini ağızlarına almadığı gibi Atatürk'ün büstlerini yakan, salonlarına posterini asmayan, kurucusu olduğu devleti terör yoluyla açıkça yıkacağını ilan eden ve kırk yıldır bu uğurda elinden geleni ardına koymayan PKK'ya, onun siyâsi temsilcisi HDP' ye neden tepki göstermiyorsunuz?
İktidara gelebilmek uğruna bu parti(!) ile ortaklık yapan, vekillerinin vatana ihanetle eşanlamlı söz ve eylemlerine sessiz kalan CHP'yi ve yine, iktidarın bir köşesinden yakalayabilmek adına, inandığı değerleri elinin tersiyle iterek CHP-HDP iş birliğine bile isteye göz yumarak onlarla gizli-açık ortaklık yapan İYİ PARTİ'yi niye dışarda tutuyorsunuz?
Kur'an ayetini okuyan Diyanet İşleri Bşk. Ali Erbaş ve Mustafa Demirkan Hocaefendileri, "Atatürk'e hakaret" ettiler diye suçlayıp linç ettiniz de "Bu devlet katil, bu devleti yıkmamız gerekiyor" diyen Ahmet Şık'a neden tek kelime bile edemediniz?
Her zaman olduğu gibi işinize gelmeyen söz ve tavırların sahiplerini ''bizden'' diyerek "görmezden, duymazdan" gelecekseniz, Atatürk sevgisinden hiç bahsetmeyeceksiniz.
Bu topraklarda yaşayan herkes bilir ki bu milletin M. Kemal'le bir derdi yok; onun ardına saklanarak " hayat tarzlarını, inanç(sızlık)larını, kutsal(!) değerlerini" millete, ''Atatürkçülük'' diye direten Kemalistlerle var.
Elbet seviyoruz,en az seni sevdiğim kadar üstadım
Lafin özü Gazı Mustafa Kenal Atatürk' ü seviyor musun?
????????kalemine sağlık metin hocam
Eyvallah Ramazan Bey Kardeşim.. Selam ve muhabbetlerimle
Agzina kalemine yüreğine saglik ustadim. Bu konu anca bu kadar güzel anlatılirdı. Simdi IP ve CHP nin gerekceli açıklama yapmaları lazim.
Agzina kalemine yüreğine saglik ustadim. Bu konu anca bu kadar güzel anlatılirdı. Simdi IP ve CHP nin gerekceli açıklama yapmaları lazim.
Kaleminize saglik.aynen katiliyorum. Saygi gosterki goresin. Bu tip soylemlerde hicbirzaman kazanan olmaz. Sadece toplumda fay hatlari olusmasina hizmet eder. Bu da en buyuk tehlikedir ulkem icin.
Bazıları din düşmanlıklarını , Kemalizm adına laiklik üzerinden yapıyor ve kendi niyetlerini , ayıplarını perdelemek için paravan olarak kullanıyorlar. Dolayısıyla Kemalizm ticareti yapıyorlar. Vesselam
Aynen öyle üstadım..Selam ve muhabbetlerimle
Kalemina sağlık üstadım
Metin hocam; malumun ilanını güzel izah etmişsin. Yazmaya devam.
Kıymetli desteklerinizle her daim Cemal Abi..Selam ve muhabbetlerimle
Teşekkür ediyorum Mustafa bey kardeşim..Selam ve muhabbetlerimle
Köylüm belli noktalarda ilk defa bir yazını beğendim. ATATURK ıçın söylediklerinden memnunum. Ama sözde Atatürkçülüğe sığınarak siyaset yapan birkaç partiyi eleştirirken 10 Kasımlara milli bayramlara katılmayan İstiklal Marşı mızda ayağa kalkmayan Ataturke her fırsatta küfür eden fesli deli kadiri ziyaret edenlere de bir çift söz edebilseydin de gorseydik ne kadar samimi olduğunu. Ama tabi ki her zaman ki gibi yapamadın söyleyemedin çünkü söyleyemezsin neden mi ? Nedenini herkes biliyor kal sağlıcakla
Kadir Mısıroğlu'nun yakın tarih üzerine çok farklı görüşleri plduğu doğrudur köylüm..İsteyen inanır,destekler;istemeyen inanmaz eleştirir..Herkesin görüşü,kendini bağlar..Rahmetlinin bigisine itiraz edemem de üslubunun yanlış olduğunu her daim ifade etmişimdir..M:akif rahmetli hakkında da yakışıksız ifadeleri vardı ve bence doğru değildi..Herkes,herkesi en sert şekilde eleştirebilir;ama kimsenin kimseye hakaret etme hakkı yok..Rütbesi,mevkii,sosyal statüsü vs ne olursa olsun..Mısıroğlu'nu ziyarete giden devlet büyüklerimize gelince şahsen ben de onların hakaretvari sözlerini tasvip ettiğini zannetmem;ama bir insanı da bir iki hatası için toptan çizmek de doğru değildir..İnsan hatasıyla sevabıyla insandır..Selam ve muhabbetle köylüm..
Üstad, anlatana beyinlere öyle çivi çakmışsın ki! Ama ne desen yarabilir şükür deyip bildiğini okuyan papağanlara ne desen nafile. Kaleminize kuvvet.
Eyvallah üstadım..Selam ve muhabbetlerimle