Deniz Gezmiş ve arkadaşları "Tam Bağımsız Türkiye" sloganıyla;
THKO silahlı terör örgütünü kurmuş
Silahlı çatışmaya girmiş
Polise kurşun sıkıp yaralamış
Banka soymuş
Adam kaçırmış
Gasp yapmış.
Bu eylemler Dünya'nın her yerinde, her zaman suçtur. Dün de bugün de... Bu suçların cezasını o zamanların hukuku, "idam edilmek'' olarak vermiş. Günümüzde olsa çok farklı olurdu elbet; ama ne çàre..
Yıl 1972.. Mahkemenin idam kararı Meclis’e sunulur. Fakat kabulü için idama ''evet'' diyen Adalet Partisi vekil sayısı yetmez.Eksik olan sayı, 28 CHP'li vekillerin oyları ile tamamlanır.
Siyasi muarızları Rahmetli Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş bile "Gençtiler,belki ileride vazgeçerler" düşüncesiyle,gönülleri razı olmadığı için, oylamaya katılmazlarken Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına destek veren CHP'liler olur.
İdam oylamasında, 28 CHP’li evet derken, 67 vekilin oylamaya katılmayarak bu zulme göz yummayı tercih etmesi, son derece trajikomik bir olaydır.
Ülkemiz Solu, her sene olduğu gibi bu günlerde Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını "emperyalizm" karşıtı olarak yere göğe sığdıramadılar; ama onları idama götüren kararın altında Rahmetli Erbakan veya Türkeş'in değil, CHP'lilerin imzası vardı.
Ağızlarını her açtıklarında "Nâzım" diyenler de onlar; Nâzım'a davalar açan, şiirlerini yasaklayan, kitaplarını toplatan, Cumhuriyet Gazetesine onun tam sayfa fotoğrafını koyup "Yüzüne tükürün!" diye milleti galeyana getirenler de...
Nazım Hikmet'i hapse atan,İsmet İnönü ve CHP devrinin tamamında içerde tutan onlar; ama 1950'de af kararıyla onu hapisten çıkaran rahmetli Adnan Menderes... Ne gariptir ki CHP'liler Nazım Hikmet'e dost; Adnan Menderes ve onun izinden gidenlerse düşman..
"Kürk Mantolu Madonna" romanı, "Aldırma Gönül, Dağlar" gibi şiirleri ile tanıdığımız sol görüşlü sanatçımız Sabahattin Ali, gördüğü baskı sebebiyle ülkeden kaçmaya çalışırken sınırda yakalanıp başı taşla ezilmek suretiyle feci şekilde öldürüldüğünde de iktidarda CHP vardı; ama ne gariptir ki onu şu anda sahiplenenler de onlar.
M.Kemal'i her çeşit saldırıdan korumak için "Atatürk'ü Koruma Kanunu" çıkaran Adnan Menderes'ti; ama o ve onun izinden gidenler Atatürk düşmanı; M.Kemal'in kurduğu ülkeyi açıkça bölmek isteyenlerle işbirliği yapanlar ise Atatürkçü..
Bir Kürt atasözü bu durumu şöyle ifâde eder:
"Kurtla birlikte yer, çobanla yasını tutar."
Bu acıları sürekli neden yaşıyoruz; çünkü herkes kendi acısına ağlıyor; diğerine kör sağır.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesini yıllardır eylemlerle protesto edenler, Adnan Menderes ve arkadaşlarının asılmasını görmezden geliyor.
Madımak Otelindeki faciaya feryatlarla gözyaşı dökenler, sadece bir hafta sonra Başbağlar'da PKK'lı teröristlerce katledilen 33 kişi hakkında tek kelime etmiyorlar.
12 Eylül askeri darbesinin ardından henüz 17 yaşındayken yaşı büyütülerek infaz edilen Erdal Eren'e gözyaşı dökülür; ama sırf ''dayısının yerini söylemediği" için en adi işkenceler sonucu aklını oynatan 13 yaşındaki bir kız çocuğunu kimse bilmez.
Oysa hepsi bizim insanımız...
Ne var ki bunca acıya, bunca gözyaşına rağmen, "seçkin(!) zümre günümüzde dahi hâl diliyle ''hep ve sadece benim acımı hissedin, benim feryadımı duyun, beni görün" demekten bir türlü vazgeç(e)miyor.
Böyle olunca da toplumsal tepkiler cılız kalıyor. Düşmanlarımız ve içimizdeki uzantıları, bu durumdan cesaret bularak fütursuzca ''birlik-beraberlik'' duygumuzun köküne kibrit suyu dökmeye devam ediyor.
Oysa insan ve insanlık değerlerine yapılan tüm saldırılar; her türlü siyasi düşünce, hayat tarzı, din, dil, ırk ayrımı gözetilmeden toplumun tümünden aynı tepkiyi görmeli. Duruma ve adamına göre "duymazdan, görmezden, bilinmezden" gelinmemeli.
İŞTE o zaman bu topraklar üzerinde yaşayan herkes, her zaman, her yerde tasada, kederde, acıda ve mutlulukta bir olmanın, yani millet olmanın hazzını tüm hücrelerinde hisseder. Her şeyden önce ''insan'' olarak görüldüğünü bilir, kendini güvende hisseder ve bu topraklara sıkı sıkıya sarılır..
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.
(Mehmet Akif ERSOY)
"Biz bizden olmayana da adil davranmalıyız" Vurguladığın anafikre canı gönülden katılıyorum
Sağolasın kıymetli Hocam.. Selam ve muhabbetlerimle