Dün gece Elazığ merkezli bir depremle sarsıldık. Yıkılan evler, enkaz altında kalan, ölen, yaralanan, psikolojisi uzun süre düzelemeyecek insanlarla karşı karşıya kaldık. Bir kere daha bize ''deprem ülkesi olduğumuz, binalarımızı bu gerçeği göz ardı etmeden, yönetmeliklere göre yapmamız gerektiği ''acı bir şekilde'' hatırlatıldı. En büyük arzumuz, bu felaketten maddi-manevi en az zararla çıkabilmemiz.
Devletimiz, 99 depremindeki çaresizliğini bu defa yaşamadı şükür. DEVLET, olay duyulur duyulmaz, 3 bakanımız, AFAT, KIZILAY gibi tüm kurumları ile son derece organize bir şekilde oradaydı ve yardım kuruluşlarıyla birlikte milletimiz de...
Dondurucu soğuklarda çaresiz kalmasınlar diye, ''Camiler, cemevleri, dergahlar, okullar, spor salonları, tren vagonları, kışlalar, KYK yurtları ve misafirhaneler, özel iş yerleri ve evler '' kapılarını süratle insanlarımıza açtı. 81 ildeki tüm siyasi görüşten belediye ve insanımızdan yardım/destek geldi.
Bunca güzelliğin arasında canımızı sıkanlar da yok değildi. Bir tarafta; deprem olmuş, ölenler, yaralananlar, enkaz altında kalanlar var. Herkes seferber olmuş, gücü yettiğince, canla başla, işin bir kenarından tutmaya çalışıyor. Bunu yaparken de kimseye inancı, siyaseti, geliri-gideri sorulmuyor, hepsinin yardımına koşuluyor. Diğer tarafta ise (az sayıda da olsalar); Bazı cahiller mi desek, provokatörler mi desek, insanlık düşmanı mı desek bilemiyorum, içlerinde biriktirdiği öfke ve nefretlerini kusma peşinde. Kimi işi siyasete döküp ''oy verdiniz, beter olun.'' Başka biri ''Deprem vergileri ne oldu, Kızılay niye yardım istiyor?''
Bir diğeri ''Devlet olarak niye önlem almadınız?'' diye çemkiriyor. Birileri de Şanlıurfada tadilat yapılan bir hastaneyi, Elazığ depreminde yıkılmış gibi gösterme derdinde. Bazı ''ilgi açı'' tipler de tweetlerle kendilerini enkaz altında kalmış gibi gösterme derdinde.
Bu az sayıdaki haşerata rağmen, moralimizi sağlam tutmak, bu toprakların bir ferdi, bu milletin bir evladı olduğumuz için gurur duymak adına çok güzel bir sebep mi arıyorsunuz: "Allah'a hamd-u senalar olsun ki olaya hemen müdahale edebilen ve yaraları çabucak sarabilecek çok güçlü bir devletimiz ve deprem, sel gibi tabii afetler, 15 Temmuz gibi ihanetlerde, tüm ayrılık gayrılıkları ellerinin tersiyle bir kenara atıp koşturan, fedakar, cesur, iyi kalpli, yardımsever bir milletimiz var!
İyi ki varlar, iyi ki bu topraklarda yaşıyoruz ve İyi ki böyle bir milletin mensubuyuz.Ne kadar gurur duysak azdır.
Allah razı olsun Metin Hocam. Kaleminize, yüreğinize sağlık. İhtiyaç duyulan bakış açısını koymuşsunuz ortaya.
Allah razı olsun hocam.. Yüreğimiz yanıyor böyle afetlerde;ama aziz milletimizin tepkisi de gururlandırıyor bizi.Ne güzel bir millet olduğumuzu bir kez daha anlıyoruz..
Kısa, öz ve güzelbir anlatım olmuş. Tebrik ederim.
Sağolasın kıymetli müdürüm..Selam ve muhabbetlerimle.