ERKEN SEÇİM söz konusu olduğu andan beri, Geline ''oyna'' demişler '' YERİM dar.'' ; yer açmışlar, bu sefer de ''YENİM DAR:''demiş misali ülkemizde MUHALEFET PARTİLERİ' nin durumu.
Halbuki demokrasiyle yönetilen tüm ülkelerde muhalefet partileri ''demokrasi''nin, olmazsa olmazıdır,bir bakıma emniyet sibobudur. Millet,b u partilere iktidarı denetlemek gibi çok önemli bir görev vermiştir. Sen iktidarı başıboş bırakma; mademki iktidarım, bütün güç bende ve ben her şeyi, canımın istediği gibi yaparım, kimse karışamaz.''gibi bir yanlışa düşmesine asla izin verme. Bir gölge gibi sürekli peşlerinde ol, takibi asla bırakma.
Yaptıklarını denetle, yanlışlarını kıyasıya eleştir, doğruları göster. Yapmak zorunda oldukları halde yapmadıklarını dile getir. Bununla yetinmeyip bunları projelendir, onlara yol göster. Doğrularında yanında ol; yanlışlarında yol gösterici ol.'' Ben muhalefetim, amacım iktidarın ayağını kaydırıp gücü ele geçirmek; o halde iktidarın her yaptığını eleştirmeliyim'' diye düşünme. O zaman milletin gözünde YALANCI ÇOBAN durumuna düşersin. Doğruları söylediğinde kimse seni dikkate almaz.
Gerçek bir muhalefet yap ki millet '' Bunlar problemlerimizi ve çözüm yollarını biliyorlar. Doğrularda iktidarın yanında oluyor, yanlışlarında ise ikaz edip yol gösteriyorlar. Bununla da yetinmeyip çözüm yollarını gösteriyorlar. Demek ki bunların tek derdi yönetimi ele geçirmek, sefa sürmek değil. Bizi düşünüyor, bizim daha güzel, insanca yaşamamızı hedefliyorlar. Beni yönetmeye hazırlar..'' desin ve sana ilk seçimde yönetimi inanarak, severek teslim etsin.
Bizde muhalefet, maalesef yapması gerekenleri değil de yapmaması gerekenleri yapıyor. İktidarın her yaptığına YANLIŞ diyorlar. Doğru yaptıklarını ya görmezden gelmek ya da küçümsemek yoluna gidiyorlar. Çözüm yolları sunmuyorlar, sürekli konuşuyorlar. O zaman da millet onlara güvenmiyor. Gelseler de bir şey değişmeyecek, belki de daha kötü olacak gerekçesiyle "aynı iktidarla devam" diyor.
Televizyonlarda, mitinglerde mikrofonun şehvetine kapılıp iktidara verip veriştiren, atıp tutan, mangalda kül bırakmayan, rakiplerini meydana davet eden muhalefet partileri ( özellikle de " Yarın seçim olsa bile hazırız."diyen CHP) iş ciddiyete binince de ''Bu acizlik, madem her şey bu kadar iyi de neden seçim istiyorsunuz? Erken değil mi? Seçim değil, BASKIN SEÇİM bu. OHAL'de seçim mi olur? Üstelik o gün sınav var, kirazlar olmadı, çiçekler açmadı, kuşlar uçuyor, hayat kısa'' gibi, türlü anlamsız bahanelerin ardına sığınıveriyorlar.
SEÇİM erken de olsa GEÇ de olsa İKTİDAR PARTİSİ için RİSK; muhalefet partileri için yönetimi ele geçirmek anlamında bir şanstır. Bu karara muhalefetin sevinmesi gerekirken ÜZÜLÜYORLARMIŞ gibi bir havaları var. Baştan kaybetmeyi kabullenmenin işaretleri bunlar. Lisan diliyle söyleyemiyorlar; ama hâl dilleriyle bas bas bağırıyorlar:'' Hazırlıksız yakalandık!''
Futbolda temel kuraldır: Yedek futbolcu takıma girmek istiyorsa çok çalışmalı ve her an oyuna girecekmiş gibi hem fiziken hem de ruhen hazır olmalı. Şans kendine gelince de çatır çatır topunu oynamalı ki AS TAKIM'da kendine yer bulsun. Verilen şansı da değerlendirmekten acizse yandı gülüm keten helva.
YÜRÜSÜN AĞLASIN, OTURSUN AĞLASIN...
Sayın yazarım yine döktürmüşsün. Kalemine sağlık.
Sagolasın kıymetli okurum :)