Toplumumuzda; eğitimi, kültürü, mesleği,yaşı ne olursa olsun,herkesin çok iyi bildiği (!) üzerine bir şeyler söyleyebileceği birkaç konu vardır: sağlık, eğitim, futbol ve din.
Mideniz mi ağrıdı, doktora ne gerek var, illaki üşütmüşsünüzdür. Komşunuz, yılların inşaat ustası Rahmi Amca size, ağrınızı şipşak kesecek en kralından bir ilaç tavsiye ediverir; çünkü aynı ilaç, ona daha önceleri çok iyi gelmiştir. Beliniz mi ağrıyor, mutlaka bel fıtığı olmuşsunuzdur. Yanına iki büklüm girseniz bile belinizi küt diye çekip sizi odadan yürüyerek çıkaracak bel uzmanı (!)nın adresi Meliha Teyzenin iki dudağının arasındadır. Koronavirüs aşısı hususunda şüpheye mi düştünüz? Ömrünü bu konularda harcamış, anlı şanlı prof'lara ne diye kulak vereceksiniz; sorun berberinize, size ikna edici ilmi(!) bilgiler veriversin.
Çocuğumuz derslerinde başarısız mı? Suçlu; bakanlık, okul yönetimi ve öğretmenlerdir. Ne okutulan dersler doğrudur ne ders programları, ne de öğretmenler işlerini hakkıyla yapıyordur. Oysa biz velilere sorsalar eğitimin tüm problemlerini kolayca çözüverecek sihirli formül bizdedir.
Gönül verdiğimiz takım yenildi mi çay eşliğinde muhabbet ettiğimiz kim varsa istisnasız futbol dehasıdır. Takımda kimin, hangi bölgede ve hangi taktikle oynayacağını teknik direktörden çok daha iyi biliriz.TV başında bağırıp çağırır, ağız dolusu küfür ve hakaretler yağdırırız. Ne yöneticiliklerini, ne teknik adamlıklarını ne de futbolculuklarını bırakırız. Sinirden etrafımızda kim varsa kırar dökeriz. Geceleri uyku tutmaz, evin salonunda hapishane avlusunda volta atan mahkumlar gibi tur atarız sabahlara kadar. Kendimiz çalar, kendimiz oynarız; muhataplarımıza ulaşmamız imkânsızdır.
Ama din konusunda muhatabımız da onu bulacağımız adres de bellidir:Camiler. Yolumuzu camilere düşürdüğümüzde Hocaefendiler ile her gün, beş vakit birlikteyizdir.
Hocaefendi, namazı yavaş mı kıldırdı, yoksa vaazı mı uzattı veya çalacağımız minareye kılıf uydurmak niyetiyle sorduğumuz sorulara işimize gelmeyen bir fetva mı verdi, o zaman yandı.
Haksızlığa uğrasa bile devletin valisine, emniyet müdürüne, askerine ya da herhangi bir memuruna söz söylemek bir yana ağzını dahi açamayanlar, olanca hınçlarını Hocaefendilerden çıkarmakta hiçbir beis görmezler. Diğerlerinin karşısında sus pus olanlar, nezaketinden kırılanlar, Hocaefendilerin karşısında rahatsız edici şekilde pervasızdırlar.
Evinde hanımına, çocuğuna söz geçiremeyen cemaat, camileri kendi mülkü zanneden dernek başkanları, onlara ağzına geleni söyleme hakkını kendilerinde görür garip bir şekilde. Olmadı, sürekli şikayet ederler yetkili mercilere.. Adamları canlarından bezdirirler, huzur filan bırakmazlar. Analarından emdikleri sütü burunlarından getirirler.
Oysa millet olarak herhangi bir konuda kendi başımıza okuyup araştırarak bir şeyler öğrenmek adına çok tembel olduğumuz hepimizin mâlumudur. Dünya ve ahiret mutluluğumuz, huzurumuz için dinimiz adına -az veya çok- ne öğrendikse onlardan öğrenmişizdir. Sevdiklerimizi kaybettiğimizde mezarlıkta dua edenler de onlar, anmak için Kur'an, mevlid okuttuğumuz da... Gelin ettiğimiz biricik kızlarımızı yeni evlerine yolcularken de yanıbaşımızdalar, oğullarımızı askere uğurlarken de...
En azından diğerlerine gösterdiğimiz saygıyı sonuna kadar hak ediyorlar.
Allah onlardan razı olsun.
Camiler ve Din Görevlileri Haftası vesilesiyle her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum..
Hocam bu güzel yazınız için teşekkür ediyorum. Haftamizi kutlama nezaketinde bulunduğunuz içinde..Bütün günleri hatırlayan milletimiz ,cemaatimiz vs.din görevlileri haftasını kutlamaz. Hutbeden söylediğimiz halde. Bunada eyvallah
Metin hocam bu anlamlı ve bizleri en iyi anlayan anlatan yazınızdan dolayı çok teşekkür ediyoruz. Camiler ve din görevler haftası nda bize mahsus böyle bir yazı kaleme alarak anmış hatırlamış hakkımızı teslim etmiş olmanızdan dolayı çok mutluyuz yüreginize ağzınıza kaleminize sağlık
Hocam güncel güzel bir yazı. Teşekkürler.
Allah razı olsun, bugün insanlar gergin bir yay gibi hareket ediyor...sakinlik.... ihlâslı yaşam dilerim inşallah
Metin hocam, önemli bir günde güzel bir konuyu çok da güzel işlemişsiniz. Yüreğinize sağlık üstadım.